Giriş
(2)

15 kisilik bir villa tutucaz nerde nereyi tutalim

mhmtt
Soyle ki turkiye sinirlari icinde 3-3 tutacagimiz bir ev ariyoruz. Herhangi bir yer olabilir, iyi vakit gecirelim, ucret olarak bir sinir yok nerde boyle bir yer buluruz nereye bakalim
Soyle ki turkiye sinirlari icinde 3-3 tutacagimiz bir ev ariyoruz. Herhangi bir yer olabilir, iyi vakit gecirelim, ucret olarak bir sinir yok nerde boyle bir yer buluruz nereye bakalim
0
mhmtt
(19.11.20)
Airbnb’den sapanca’da tutmustuk biz de.
0
icim urperiyor
(19.11.20)
Madem tr sınırları içinde Bodrum'a giderdim ben olsam, binlerce çeşit mis gibi villa var.
0
roket adam
(19.11.20)
(6)

2021 Yazı

gmzo
Nasıl olacak sizce, tatil, gezme tozma bakımından?Şu an durumlar kötü ama 2020 yazını bile rahat geçirdi insanların çoğu, o yüzden her şekilde 2021 yazında gezer herkes gibi geliyor. Çok fena yurtdışı planı yapasım var, bunaldık iyice yahu :(
Nasıl olacak sizce, tatil, gezme tozma bakımından?

Şu an durumlar kötü ama 2020 yazını bile rahat geçirdi insanların çoğu, o yüzden her şekilde 2021 yazında gezer herkes gibi geliyor. Çok fena yurtdışı planı yapasım var, bunaldık iyice yahu :(
0
gmzo
(19.11.20)
herkese aşı yapılabilecek mi o sıkıntı muhtemelen pasaport kontrolünde aşın var mı diye kontrol ederler.
0
aziz dostum jack
(19.11.20)
2021 yazı, 2020 yazından beter olacak, planlarınızı erteleyin. aşı maşı gelmeyecek o tarihe. bunlar boş hayaller.
0
matilda
(19.11.20)
@matilda, bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? ne olduğu bilinmeyen, tüm dünyayı perişan eden virüsün dördüncü ayında bile sınırlar açılıp 2-3 ay boyunca neredeyse her şey normale dönmüşken aşılar çıkmaya başladıktan sonra mı "daha kötü" olacak?

hani yaza düzelmeyecek, yaz için plan yapmanızı önermem vs. deseniz neyse de "2021 yazı 2020 yazından daha kötü olacak" çok iddialı ve abartılı bir ifade değil mi?
0
der meister
(19.11.20)
Türkiye için 2020 yazından bir farkı olacağını sanmıyorum. Altı üstü 6-7 ay sonrasından bahsediyorsunuz, o döneme kadar türkiye gibi bir ülkeye aşı gelmesi, organizasyonu yapılması imkansız, gelse bile bir çok insan zaten yaptırmayacak haklı olarak. Büyük ihtimalle hiç bir şey değişmez ve kısıtlamalar devam eder.
0
roket adam
(19.11.20)
Vallahi meister'a katıldım, bu kadar iddialı konuşunca biraz daha açıklama gerekiyor @matilda.
0
🌸gmzo
(19.11.20)
mayıs ayı içerisinde maske zorunluluğunun artık kalkacağını ve tamamen eskisi gibi olamasak da normale dönmeye başlayacağımızı düşünüyorum.
0
dis kapinin mandali
(20.11.20)
(3)

Ofis sunucusuna uzaktan VPN erişim seçenekleri güvenlik karşılaştırması

cirkus
Selamlar.Şirket içindeki sunucuya ofis dışından erişim için kullanılacak yöntemler arasında en yaygın olanı genelde ağa bağlı olan firewall cihazın sslvpn servisini kullanmak oluyor. Lakin bunun için firewall cihazların client uygulamalarını çalıştırmak, kullanıcı adı şifre girmek vs gibi işlemler g
Selamlar.

Şirket içindeki sunucuya ofis dışından erişim için kullanılacak yöntemler arasında en yaygın olanı genelde ağa bağlı olan firewall cihazın sslvpn servisini kullanmak oluyor. Lakin bunun için firewall cihazların client uygulamalarını çalıştırmak, kullanıcı adı şifre girmek vs gibi işlemler gerekmekte ve zaman kaybedilmektedir.

Öteyandan Windows Server işletim sistemlerinde halihazırda mevcut olup arada firewall cihazı olmadan yapılandırılabilecek VPN bağlantı köprüsü daha pratik gibi gözüküyor. Client makine bir kereye mahsus sunucu bilgilerini, Active directory kullanıcı adı ve şifresini giriyor bağlanıyor kaydediyor ve sonra tekrar bağlanmak istediğinde sağ alt köşedeki ağ bağlantı noktalarında bu vpn noktasını şirket ismiyle görünüyor, tek tıkla hızlı bir şekilde bağlanabiliyor.

Sizce ikinci yöntemin tercih edilmesi güvenlik anlamında yüksek bir tehlike barındırıyor mu, yoksa bahsedilen pratikliğin tolere edilebileceği kadar düşük bir risk mi mevcut.

Teşekkürler.
0
cirkus
(19.11.20)
VPN olarak L2TP, PPTP veya IKEv2 protokollerini kullanırsan Windows bunları native olarak desteklediği için aşağıdan sağ tıklayıp çat diye girebilirsin dediğin gibi. Kullandığın firewall ne bilmiyorum ama çoğunda zaten L2TP desteği olur mesela, onu aktif hale getirip dediğin gibi bağlanabilirsin.

docs.microsoft.com

Bunların güvenilir olup olmaması tamamen konfigürasyonuna bağlı: www.howtogeek.com

Bir güvenlik firmasına danışmanızı ısrarla öneririm, zira yanlış bir konfigde içeri girip tüm dosyalarınızı şifreleyebilirler.
0
roket adam
(19.11.20)
Bir sunucuyu doğrudan internete açmak risk barındırır. Birebir açmasanız bile IPSec protokolü için belirli bir aralığı açmanız gerekir. Burada risk protokollerde çıkabilecek zafiyetleri ne sıklıkla takip edip haberdar olacağınızdır.

uygulama katmanında oluşacak bir zafiyette, internete doğrudan açık kapısı bulunan internal bir sunucu büyük risk içerir. özellikle bunun domain ortamına entegrasyonu da var ise tüm domain ortamınızı bu zafiyetin yüzeyi haline getirirsiniz.

firewall üreticilerinde de, vpn servisleri için son 6 ay içerisinde ciddi zafiyetler tespit edildi ama bunların etki alanı daha düşük oluyor ve üretici kısa sürede yama paylaşıyor. neticede içeride hiç yoksa bir segmentasyona tabi oluyorlar. ayrıca ilgili firewall'ların clientlarında session kaydedebilir, sadece password yazarak bağlanabilirsiniz.

uzak bağlantı yapacak kullanıcı sayısı fazla değil ise remote admin tool'ları da iş görebilir.
0
kobretti
(19.11.20)
Her ikinize de tesekkur ederim arkadaslar. Soylediklerinizi detayli inceleyecem. sevgiler saygilar.
0
🌸cirkus
(20.11.20)
(5)

Türkiye'de programlama ile ilgili reklam verilebilecek en mantıklı yer?

winston insani
Merhabalar,Küçük bir youtube kanalım var programlama ile ilgili. Çok önem veriyorum kanalıma ve küçük bir reklam bütçesi de ayırdım.Instagram'a bir süredir story olarak reklam veriyordum ama pek etkili olduğunu söyleyemem. Sizce en etkili yer neresi olabilir bir programcı youtube kanalı için reklam
Merhabalar,

Küçük bir youtube kanalım var programlama ile ilgili. Çok önem veriyorum kanalıma ve küçük bir reklam bütçesi de ayırdım.

Instagram'a bir süredir story olarak reklam veriyordum ama pek etkili olduğunu söyleyemem. Sizce en etkili yer neresi olabilir bir programcı youtube kanalı için reklam verme olarak?

Fikirleriniz?
0
winston insani
(19.11.20)
uygulama üzerinden yapılabileceklerin tanıtıldığı reklamlar öğrenci platformlarında verilebilir. bence sayısal tüm bölümlerin öğrenmesi gereken temel şeyler var.
0
sttc
(19.11.20)
ben programlama ilgili bir youtube kanali ile ilgili reklam gordugumde tam tersine uzak duruyorum. cunku reklamlarin cogu bir urunun(ide, test tool, library, bulut sistem) tanitimi oluyor. ilgi duydugum alanda birsey ogreneyim diyorum ilk basta birkac temel bilgiden sonra basliyor tanittigi araci anlatmaya. yani bircogu bilgi acisindan doyurucu olmuyor.

en etkili reklam youtube onerileri algoritmasi oluyor. genelde izledigim videolarila ilgili yine ayni kalitede baska kanallari oneriyor. ayrica yine ayni sekilde izledigim videolara anlatici baska kanallara da referans verebiliyor. alaninda iyi uzmanlarla ortak videolar cekiliyor, ve o ortak videolardan tanimis oluyorum diger kanali da. etkinliklerde konusmacilardan ogrendigim kanallar olabiliyor vs. yani ozetle referans ile ilerleyen tanitim cok daha etkili oluyor.
0
emrahday
(19.11.20)
Hocam pure teknik programlama içeren yayınlar türkiye'de tutmuyor. izleyici sayını artırmak istiyorsan ennn beginner seviyedeki insanlara yönelmen lazım ki kitlen geniş olsun, onu da yapan 5 milyon kişi falan var şu anda. "Aylık 10 bin tl kazanmak ister misin - yazılım öğren ücretsiz hem de" temalı bi reklam yapıp altını desteklersen devamı gelebilir, ama ben teknik çatır çatır ilerleyeceğim türkiyede 3 kişiye hitap edeceğim dersen hiç uğraşma derim.
0
roket adam
(19.11.20)
unlu birileriyle sohbet edip kanala yuklemek, twitter'da yine unlulerle muhabbetler, tartismalar ise yarayabilir. ya da yine twitter'da unlu birilerinin ff vermesi ise yarayabilir. ilgi cekici konulu videolar twitter'da reklam olarak verilebilir belki. benim bildigim cogu yazilimci twitter'da cok takiliyor, yazilimla ilgili bircok insan takip ediyor.
0
lemmiwinks
(19.11.20)
diğer youtube videoları?
0
co2s2
(19.11.20)
(10)

ev masrafı

kondansator
2 kişilik bir evin aylık masrafı ne olur sizce?elektrik, su faturalar ve mutfak masrafı dahil
2 kişilik bir evin aylık masrafı ne olur sizce?
elektrik, su faturalar ve mutfak masrafı dahil
0
kondansator
(19.11.20)
lokasyon: ankara

kira: 1100
aidat: 290+15
su:35
elektrik:60
internet: 90
mutfak: 600 (minimum)

iki taraf da çalışıyor haftanin 5 günü 8-18 arası ev boş.

ha bi de kedicik:50 tl
0
kablelvuku
(19.11.20)
yasanilan yere gore degisecektir. moda'da tek yasayan bir birey için durum:

kira: 2600
aidat: 50
elektrik: 100
su: 100
dogalgaz: 400
internet: 80
mutfak: 700 (disarda yapilan harcamalar dahil degil)

2. bir kisi ile elektrik, su, dogalgaz ve mutfak masrafi maks. 1000 lira daha eklerdi bunlarin ustune.
0
hazen
(19.11.20)
Mevkii - Isparta
Kira: 1100
Aidat: 100
Elektrik: 125
Su: 30
İnternet: 160
Mutfak: 800-1000
Doğalgaz: 400
0
armagan abanuz
(19.11.20)
ankara cankaya;
kira 3.000
aidat 200
elektrik 100
su 80
dogalgaz son ft 80 (kombi sadece 2 gun acilmisti)
internet 60
mutfak 4.000-5.000 (icki dahil)
0
sweetoffice
(19.11.20)
Lokasyon: İstanbul/Ataşehir

Kira: 1700
Aidat: 50
Su: 27
Elektrik: 58
Doğal gaz: 11 (geçen ay)
İnternet: 85-95
Mutfak: Hiçbir fikrim yok. 1000-2000 ortalama. Ayda maksimum 3-5 kere dışarıdan yiyorumdur. Her şeyi kendim yapmaya özen gösteriyorum.

Tek kişiyim
0
ruhen hastayim ben
(19.11.20)
lokasyon: nevşehir

kira: 850
aidat:40
su:30
elektrik:80
intetnet:85
doğalgaz:200
mutfak: 750-1000
0
oxxo
(19.11.20)
ist - ataşehir

kendi evim, eşimle yaşıyorum
aidat: 700-800 arası (sıcak su soğuk su ısınma dahil)
elektrik: 250 civarı
internet: 100
mutfak: 7 24 evden çalışıyoruz, 1000 lirayı geçiyor aylık, dışarıdan yemek hariç çok yememeye çalışıyoruz.
0
roket adam
(19.11.20)
Kira ödemiyoruz, aylık 400 aidat var. Toplam ne kadar masraf olabilir diye araştırıyoruz. Konum İzmir
0
🌸kondansator
(19.11.20)
Lokasyon: Bursa, 2 kişi ve 5 yaşında çocuk

Kira: Ödemiyorum ama sitede 2000 civarı
Aidat: 250
Su: 70
Elektrik: 150
İnternet: 75
Mutfak: Tutmadım hesabını
0
piotr
(19.11.20)
lokasyon : istanbul / b.düzü

aidat : 150
su : 40
elektrik : 80
doğalgaz : 80 (şu an)
internet : 85
mutfak : 500

iki tarafta çalışıyor.
0
xdenizx
(19.11.20)
(7)

bu sıkıntı hangisinden kaynaklanıyor?

kibritsuyu
akılsız televizyonuma xiaomi mi box s bağlayarak netflix izliyorum. ama izlediğim bütün dizilerde istisnasız bir şekilde efektlerin ve müziklerin sesi çok yüksekken, konuşma sesleri çok düşük. sesi konuşmalı sahnelere göre ayarlasam, efektler, müzikler bangır bangır oluyor. kumandayı alıp sesini kıs
akılsız televizyonuma xiaomi mi box s bağlayarak netflix izliyorum. ama izlediğim bütün dizilerde istisnasız bir şekilde efektlerin ve müziklerin sesi çok yüksekken, konuşma sesleri çok düşük. sesi konuşmalı sahnelere göre ayarlasam, efektler, müzikler bangır bangır oluyor. kumandayı alıp sesini kısıyorum, bu sefer konuşmalar duyulmaz oluyor. sürekli elde kumanda efektte kıs, konuşmada aç yapa yapa izliyorum. hatta türkçe diziyi yine türkçe altyazılı izliyorum ki, hem müzik hem konuşma olan sahnelerde ne konuşulduğunu anlayabileyim.

bu netflix'in genel bir problemi mi, mi box s'in bir ayarsızlığı mı, yoksa dizinin gerizekalı ses mix'çisinin işi mi? ona göre sövecem.
0
kibritsuyu
(19.11.20)
tv'nden kaynaklanıyor büyük ihtimalle. soundbar satmak için tvlere artık aşırı dandik hoparlör koyuyorlar, aynı sıkıntıyı ben de yaşadım tvmde. ses sistemi alınca düzgün ses almaya başladım.
0
roket adam
(19.11.20)
tv'de kötü de olsa bir ayar menüsü vardır, oradan ses modunu konuşma/dizi/film neyse artık o şekilde değiştirmeyi dene.
0
marlonbranda
(19.11.20)
ama aynı televizyondan normal televizyon kanallarını izlerken böyle bir sıkıntı yok.
0
🌸kibritsuyu
(19.11.20)
cihazın kendi ses ayarı var onları kontrol edin, televizyonun da ses ayarlarını kontrol edin. çok çeşitli ayarlar olması lazım oralarda
0
pislick0
(19.11.20)
versiyon veya dublaj kaynaklı da olabiliyor. ben tvde netflixde hiç sorun yaşamazken söylediğin sorunu prime video da dublajlı filmlerde yaşıyorum. soundbar kullandığımı da belirteyim.
0
wampex
(19.11.20)
audio jacklarından kaynaklanabilir
0
izmirduyuru
(19.11.20)
izlediğiniz dizilerdeki dil ayarlarında (cihazın ayarında değil, diziyi izlerken pause ettiğinizde çıkan menüdeki ayarlarlda) 5.1 olan dilleri değil de, stereo olan dilleri seçip deneyin. normalde 5.1 ses sistemlerinde konuşmalar orta kanaldan gelir, sizde orta kanal olmadığı için cihaz 5.1'i stereo'ya çevirirken saçmalıyor olabilir mi?
0
co2s2
(19.11.20)
(8)

Nicin MacBook ve Hangisi?

buf-e kür
Son aldigim iki laptopta malzemenin inanilmaz sekilde kotu olmasindan, ekranin yanindaki incecik plastigin kirilip dokulmesinden, orasinin burasinin -neredeyse hep masaüstü kullanilmasina ve tasinir haldeyken yipratilmamasina ragmen- kirilip dokulmesinden biktim. Tamiratin cok pahali oldugu bir ye
Son aldigim iki laptopta malzemenin inanilmaz sekilde kotu olmasindan, ekranin yanindaki incecik plastigin kirilip dokulmesinden, orasinin burasinin -neredeyse hep masaüstü kullanilmasina ve tasinir haldeyken yipratilmamasina ragmen- kirilip dokulmesinden biktim.

Tamiratin cok pahali oldugu bir yerde yasiyorum, eskiden oldugu gibi, bir laptop alip onu en az bes sene kullanmak istiyorum.

Oyun oynamiyorum, zaten sürekli kullandiğim masaüstü bilgisayarda Windows kullanmiyorum, Windows kullanma aliskanligim yok gibi. Windows yüklü laptopta da Mendeley disinda kullandigim cok az program var.

Kisacasi dizüstünde performansin cok yüksek olmasina gerek yok. Aradigim en onemli ozellik saglam olmasi. Evet bu kadar. Saglam, dayanaklı olacak.

2. el cok eski ThinkPadler var, saglamlıklarıyla ünlü. Kullanan arkadaslarım cok memnun. 30 kilo olmalari benim icin bir sorun. Mac kullanıcıları da uzun süre ayni Maci, büyük sorunlar yasamadan kullandiklarini söylediler. Bir fangirl durumu yok, tersi de söz konusu degil. Aradigim kriterlere uyuyorsa macbook almaktan korkmuyorum.

Alacaksam hangisini alayım? Neden alayım? Fiyat karsilastirmasi yapmadan anlatir misiniz?
0
buf-e kür
(19.11.20)
bazı maclerin klavyeleri kelebek klavye olarak geçiyor, yani ömürleri çok çok kısa, ne alacaksın bilmiyorum ama mac alacaksan buna dikkat et.

macler aluminyum kasa oluyor, yani sağlamlıktan ziyade hafiflik ve incelik üstüne odaklanıyolar.

maclerin pil performansı çok iyi, stabilitesi çok iyi, windows gibi aşırı bir kaynak kullanmıyor kendisi için.

2010 ve 2013 model 2 tane macbook'u olan arkadaşım ikisini de aktif ve sorunsuz olarak kullanıyor, tabi malının kıymetini çok iyi bilmesiyle ünlüdür.

bir de maclerde dikkatimi çeken bazı problemler oldu, mesela bazı nesillerin ekranlarında leke kaldı, bazılarının ekranları soyuldu, bazılarının pilleri patlıyor dendi geri çağırıldı, yani bu geçmişe baktığımızda çok da şahane kusursuz bişey üretmemişler aslında.
0
killerbee
(19.11.20)
Gecenlerde Apple'ın kendi ürettiği M1 çipi tanıtıldı. Tanıtımda piyasadaki en iyi işlemciden daha güçlü, daha az güç tüketiyor diye tanıttılar. Hangi işlemci falan söylemediler hal böyle olunca benim gibi insanlar hadi ordan, marketingini yiyim dediler ama internetten dolaşan benchmarklar gösteriyor ki gerçekten çok daha verimli ve önceki tüm maclerden ve piyasadaki çoğu muadil laptoptan daha hızlı.

Yeni tanıtılan Macbook Air ve Pro (ve mac mini) hepsinde aynı chipset var. Yani aynı işlemci, aynı ekran akrtı, aynı ram, aynı ssd. Air'in farkı içinde fan yok. Günlük bir kullanıcıysan, 4K video editlemiyorsan (ki editlemiyorsun) bence macbook air gayet tatlı bir laptop. Pili de çok uzun gidiyor.

Yeni bir mimari olduğu için eski programlar belki tam performans çalışmayabilir ama zaman geçtikçe uyumluluk artacaktır. Bu sırada zaten Safari'yle internetlemek gibi basit işlemlerde etrafı tokatlıyor gibi duruyor.

Kasa zaten %100 aluminyum, çıktığından beri kendini kanıtlamış ve değişmemiş bir tasarım ve üretim kalitesi. Diğer markalar her zaman macbook kalitesine ulaşmaya çalışıyor ama çok azı ulaşabiliyor. Klavyeler falan bastırınca böyle esniyor çoğu laptopta, ekranlar bükülüyor. Macbook'ta benim gözlemlediğim böyle bir sorun yok. Apple Stora ya da bilimum elektronik shopa gidersen gözlerinle görüp ellerinle hissedebilirsin zaten.

Mac OS da, iOS gibi uzun süreler götürebilen bir yapıa sahip. Ben 2011 iMac'imi hala günlük işler ve light productivity (basit rhino modelleme,blender,photoshop,illustrator) kullanıyorum sorunsuzca. 2020'de "icat" edilmiş bir aletin 5 sene gitmemesi için bir neden görmüyorum.

Özet Yeni M1 çipli Macbook Air.
0
mirafiori
(19.11.20)
6 senedir macbook air kullaniyorum, hic sikinti cikartmadi, 1 kere format attim bir tane shareware musallat oldugu icin.

Aldigim ilk apple laptop idi, bir daha pc'ye donmem herhalde. 1100 cycle yaptim pili hala 5 saat rahat gidiyor. Oldukca hor kullandigimi soyleyebilirim, son 2 senedir zaten ustune bizim veledin dokmedigi sey kalmadi, ekran parmak izi dolu vs.

Apple'in satis sonrasi servis destegi inanilmaz. 2 sene once elime bir tane 10 senelik macbook pro gecti, acilip kapaniyordu, ne yaptiysam cozemedim. Apple'a goturdum bir bakin ama cop ise para harcamak istemiyorum dedim. Sabah verdim aksamustu aradilar gel al diye, bir numarasi yok, herseyi update ettik dediler geri verdiler, 1 dolar odemedim. Birak bilgisayari porsche 911 alsan boyle bir servis sekli yok.

Ikinci eli cok saglam, elime gecen macbook pro'yu $900'a okuttum gitti, ilan verdim ertesi gun sattim ki cok ucuza koymadim.

Yeni nesil m1 cipli air al bir tane bu is huzur icinde cozulsun..
0
cooperr
(19.11.20)
Kısaca şöyle anlatayım:
Mutfakta, balkonda müzik dinlemek, bazen video dizi filan izlemek için 2009 Unibody
Macbook kullanıyoruz.
0
battal gemalmaz
(19.11.20)
Çok paran varsa MacBook. Eskiden anlayabiliyordum ama SSD yaygınlaştığından beri normal Windows PC'ler de cayır cayır yıllarca çalışıyor. Şu an kullandığım PC'yi 4 yıldır kullanıyorum bi kere tıklamadı.

Apple düşmanı falan da değilim, telefonum, kulaklığım vs hep Apple ama bence macbook en gereksizi (işle ilgili ihtiyacınız olmadığını varsayıyorum).
0
noluyo yaa
(19.11.20)
Sağlam bilgisayar istiyorsan mac al tabii ki, gayet mantıklı. Sadece 2018 sonrası bir model al, belirttiği gibi arkadaşların 2016-2018 arası klavye problemleri vardı. Alabileceğine n yeni mac'i alırsan uzun süre kullanırsın.
0
roket adam
(19.11.20)
7 sene hp kullandım. 2 senedir de macbook air. ilki de gayet iyiydi ama çok ağırdı. en nefret ettigim şey, agir pc. her seyi zorlastiriyordu. omzum agriyordu vs. sirf bu yuzden macbook aldim. hem hafif hem de saglam. anlamiyorum bile cantada oldugunu. muthis bi rahatlik. bazen ısınma yapıyor ama yeni modellerde bunu çözmüşlerdir belki. kullanima alismak da oyle zor değil. birkac gunumu almisti benim sadece. kisaca, mac tavsiye edilir. pisman olacagini düşünmüyorum.
0
hazen
(19.11.20)
2012 yılında aldığım macbook'u 2019 yılına kadar kullandım. Bi de öyle günde 6-8 saat değil, baya baya her gün en az 12-14 saat kullanmışımdır. Çok sağlam alet.

Ne iş için kullanacağından tam bahsetmediğin için model konusunda emin olamıyorum. Normalde yeni M1 işlemcili air'lar çok iyi görünüyor, ama Mendeley sadece Windows'ta çalışıyorsa M1 işlemcili air riskli, windows desteği olacak mı, olursa nasıl olacak, windows olmasa bile wine ile çalıştırabilir misin, çalıştırsan performans nasıl olur, hiç belli değil.

Ben 2019 pro (16 inç) aldım 6 ay önce falan, aşırı memnunum. Hedefim yine günde 12 saat kullanıma rağmen beni en az 5 yıl götürmesi. Yani boyut/ağırlık sorun değilse M1 air yerine düşünebilirsin ama performans ihtiyacı olmadığı için biraz boşuna para harcamış da olabilirsin.

Bir de 2019 sonrası macbook'ların klavyesi mükemmel, çok yazı yazan biriysen önemli oluyor, o yüzden macbook alacaksan kesinlikle 2019 ve sonrasına bak.
0
plutongezegendegilmi
(19.11.20)
(8)

Ofis iletişim rezaleti

soru icin geldim
Ben bu insan müsveddelerine sıfıra yakın çiziksiz darbesiz macbook verdim kontrol ettirmek için. Cihazı aldım şimdi arka kapakta 2 vida takılı tam tamına 8 vidayı takmamışlar. Vida yerleri boş. Cihazın durumunada kullanıma bağlı çizik ve hasarlar var demişler cihazda gram çizik yoktu bunlardan tesli
Ben bu insan müsveddelerine sıfıra yakın çiziksiz darbesiz macbook verdim kontrol ettirmek için. Cihazı aldım şimdi arka kapakta 2 vida takılı tam tamına 8 vidayı takmamışlar. Vida yerleri boş. Cihazın durumunada kullanıma bağlı çizik ve hasarlar var demişler cihazda gram çizik yoktu bunlardan teslim aldığımda darbe ile aşınma olduğunu farkettim. Ayrıca şifre koymuşlar şifrenin ne olduğunu bulamadım,söylemediler yarın arayıp sorucam şifreyi.
Cihazın sorununu bile tespit edememişlerdi ben telefonla söylediğimde edebildiler. Macbook yurtdışından alınma garantisi vs. yok.
1 yıl öncede telefonumu kullanıcı hatası diye garanti dışı bırakmışlardı bu insan müsveddeleri.
Ya ben şimdi ne yapabilirim? Bunları nereye şikayet edeyim ne yapayım arkadaşlar bir yol gösterin nolursunuz akşamdan beri sinir ve moral bozukluğundan yerimde duramıyorum.Huzurum kaçtı.
0
soru icin geldim
(18.11.20)
Tuketici mahkemesine tutanak tutturaral verebilirsiniz. Cihaza cok dokunmadan parmak izleriyle test ettirebilirsiniz. Ugrasmak isterseniz tabi.

Size gelince. Iyi dersin pahalisi makbuldur. Ucuz mal alacak kadar zengin degilmissiniz ama pahali mali ucuz cozumleyecek kadar zengin oldugunuzu gorebiliyorum.

Benim tavsiyem. Sakin olun. Ugrasmayin. Baska bir yer bulun. Temizce halledilmesini isteyin. Isinde iyi olan insanlar var. Hayatiniza devam edin. Bosverin. Bunu da unutmayin, ne yapmamaniz gerektigine dair size ani olarak kalsin.

Not: cizik meselesini gordum. sinirlendim bende. haklisiniz.
0
baldan kaymak
(18.11.20)
ürünler karışmış olabilir mi
0
sen nasıl bir insansın
(18.11.20)
Bana da ürünler karışmış gibi geldi hocam. Farklı şifre koyma olayı çok saçma, bunlar yetkili servis yani böyle bir prosedür yok. Adam kafasına göre şifre koyamaz. Ortada farklı bir şey olmalı.
0
roket adam
(18.11.20)
Cihaz benim cihazım hocam seri numarasından baktım. Belli yani. Ya ben bunlara ne yapayım şimdi?
0
🌸soru icin geldim
(18.11.20)
Thh yurtdışından satın alınmış garantisi olmayan cihazlara yardımcı oluyor mu?
0
🌸soru icin geldim
(18.11.20)
Hayatımda gördüğüm en .. servis
Arkadaşımında iPhone'u boydan boya çizik yollamışlardı.
0
stillalive
(18.11.20)
Apple’ı arayabilirsin. Garantisi olmasa da böyle bir durumla ilgilenirler
0
her giriste sifresini unutan adam
(18.11.20)
Hocam Türkiye'deki servislerin hangi markanın olursa olsun kalitesine asla güven olmaz. en temizi servise verirken servis önünde açacaksınız videoyu sağını solunu altını her yerini videoya çekeceksini servis elemanınıda bi yerde kadraja alacaksınız, yarım dakika yeterli olur bu video için. Bu şekilde ürün teslim edeceksiniz. Şahsen ben asla güvenmem. Bu durumda ne yapılacağını bilemiyorum ama bu tarz olaylara en net çözümdür. Geçmiş olsun.
0
philiptraum
(19.11.20)
(2)

Tek pencereyi paylasma + yonetebilme programi

mirafiori
Es zamanli olarak hem hostun hem de baglananin kontrol edebilmesi lazim (TeamViewer gibi) AMA ayni zamanda sadece tek bir pencere/uygulamanin paylasilmasi lazim. (Skype'ta falan seciyoruz ya tum ekran, sadece fotograf goruntuleyici, photoshop vs...)Nasil yapabiliriz bunu, 6-7 tane program yukledim b
Es zamanli olarak hem hostun hem de baglananin kontrol edebilmesi lazim (TeamViewer gibi) AMA ayni zamanda sadece tek bir pencere/uygulamanin paylasilmasi lazim. (Skype'ta falan seciyoruz ya tum ekran, sadece fotograf goruntuleyici, photoshop vs...)

Nasil yapabiliriz bunu, 6-7 tane program yukledim birini yapan oburunu yapamiyor.

Ofiste bilgisayarlar arasi projelerin real time takibi ve anlik mudahalesi icin boyle bir sistem ariyoruz ama tabi baglanan kisi, obur insanin o an ne yaptigini (facebook, whatsapp, ne bileyim herhangi bisey) gormesin.

Paylasimin surekli olmasi sart degil ama isteyenin istedigi zaman girebilmesi gibi bir bonus guzel olur.
0
mirafiori
(18.11.20)
Webex Meetings'de anlattığınız şey yapılabiliyor ama hiç denemedim açıkçası.
0
reactionic
(18.11.20)
Zoom'da da var.
0
roket adam
(18.11.20)
(9)

bu tampon adam olur mu? v2

kibritsuyu
ufacık şey için elli kara soru sordu demeyin, acemisiyim bu işlerin. ilk sorum: (git: 1453485)üç ayrı yerle görüştüm.toyota yetkili servisi efe plaza:"tamir olabilir, ama sökünce bakarız, tamir olmayabilir de. biz sökeriz, (ankara) şaşmaz'da `rs servis` veya `autoking` isimli onarımcılara göndeririz
ufacık şey için elli kara soru sordu demeyin, acemisiyim bu işlerin.

ilk sorum: (git: 1453485)

üç ayrı yerle görüştüm.

toyota yetkili servisi efe plaza:

"tamir olabilir, ama sökünce bakarız, tamir olmayabilir de. biz sökeriz, (ankara) şaşmaz'da rs servis veya autoking isimli onarımcılara göndeririz, onlar tamir ediliyorsa onarıp geri gönderir, biz de tamponu komple boyayıp takarız. tamir edilmiyorsa da değiştiririz. tamirat en az 1000-1200 civarı tutar, değişirse sen ona 1500 daha ekle, araç da 7-8 gün kalır" diyor.

rs servis (yetkili servisin de sökünce göndereceği yer) (tinyurl.com):

"bu tamir edilir, tamponu komple bile sökmeyiz, tek tarafını söker, tamir eder ve tamponun yarısını boyarız, hatta bu arada tampondaki diğer sürtmeler de boyanır, 500 civarı masrafı çıkar, pazartesi alırsak çarşamba da veririz" diyor.

sigortacımın tavsiye ettiği sanayide bir kaporta ustası (tinyurl.com):

"tamponu komple söker kaynakçıma gönderirim, gelince sadece çatlağın orayı boyarım, diğer sürtmelere de rötuş yaparım 500-600 tutar. sürtülen yerleri de boyarsam yarısını boyamam gerekiri o zaman 100 daha ekle, araç 3-4 gün kalır" diyor.

hangisini seçeyim?

serviste kasko dosyası açtırmadan tamir oluyor mu olamıyor mu söylemiyorlar. ya dosya açılacak, tamir oluyorsa da kaskodan, değişiyorsa da kaskodan gidecek. ya da dosya açılmayacak, tamir ediliyorsa d cepten ödenecek, tampon değişiyorsa da cepten gidecek. tamirat ucuzsa cepten vereyim, pahalıysa, değişim geekiyorsa kaskoyu devreye sokayım falan olmuyormuş öyle, önden karar verip ona göre bırakacaz yetkili servise.

tamirat ve lokal/yarım boyanan yer dışarıdan belli olmasın istiyorum. hepsinin iddiası belli olmayacağı yönünde elbette.

nedir öneriniz?
0
kibritsuyu
(18.11.20)
Benim başıma gelse 2 numarayı seçerdim ama arabanız yeniydi diğer konudan hatırladığım ve garantisi devam ediyor. Toyota yetkli servisine gitmeniz iyi olur , kasko biraz şişiyor 2-3 sene ödenen 2 bin sizden yine çıkıyor kasko yaptırırken fazla veriyorsunuz ama 1 hafta araba serviste kaldıysa kasko 1 haftalık kiralık araba getiriyor. en azından altınızda araba olur.
0
bnmzz
(18.11.20)
bir yandan servis söksün taksın, servis orijinal boyasıyla boyasın istiyorum, bira yandan da şu kadarcık şey için sigorta dosya açtırıp tramer kaydı oluşsun istemiyorum. o yüzden de emin olamıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(18.11.20)
Ben de yetkili serviste yaptırırdım, yepyeni araba.
0
roket adam
(18.11.20)
Yetkili servisten yaptırmak demek, kasko dosyası açtırmam demek, bu da tramer hasar kaydı demek.

Serviste tertemiz yaptırıp hasar kaydı mı, ustada onarım yaptırıp hasar kayıtsız mı? Yani hasar kaydına değip değmeyeceğine emin olamıyorum, yoksa ben de servisten yanayım.
0
🌸kibritsuyu
(18.11.20)
kaskonun yenilenme tarihine kadar bekle yeni kaza olmazsa ve indirim oranın>tamir masrafıysa kendin yaptır

tramerde gözükmesine de çekinme bu vergi oranları ve galeri sistemiyle çok rahat satarsın arabanı fiyatını makul söylendimi
0
bir soru sorcam
(18.11.20)
basit bir olay için kasko deldirmeye değer mi bunu düşünün. seneye size yapacakları hasarsızlık indirimi, ustaya vereceğiniz paradan fazla olur mu? yetkili servise de gözüm kapalı güvenemiyorum ben, orada da tamirinin içinize sinmeme ihtimali var. gerçi sizin yetkili servis hakkında bir şey diyemeyeceğim. ben olabilecek en az maliyet en fazla güven oranını tutturduğum yere yaptırırdım. şu durumda rs servis gibi gözüküyor.
0
olutaklidi
(18.11.20)
dolaylı olarak araba sektörüne yakın olan birisi olarak

rs servise gönderir cepten yaptırırdım. yetkili serviste tamirat yapıp sıfır parça olarak faturalandırıp kaskoya o şekilde işletirlerse tramerde 2000liralık hasar görünecek.

orjinal boya diye birşey yok, araçların şasi numarasına göre renk kodları var bunu boya tedarik eden yerlerden alıyorlar. araç beyaz olduğu ve düz renk olduğu için boya tutmaması gibi birşey söz konusu olmaz. gri ve simli boyalı araçlarda fark olabiliyor.
tamponu sökmek basit, 7-8 tane vida ve oturması için plastik ayakları mevcut.
0
Northern Mariner
(18.11.20)
Hocam yetkili servise kesinlikle götürmeyin. Allem eder kallem ederler o tamponu değiştirirler ki zaten girizgahını da yapmışlar, tamir edilemiyorsa değişir diye.
Bu kadar ufak şey için tampon değiştirmeye gerek yok, yazık.

3üncü seçenekteki sürtülen yerleri de boyarsam dediğindeki sürtülen yerler neresi tam anlamadım. O ters c gibi parcanın kenarındaki yeri diyor galiba. Orası ve alttaki çatlak için yarım boya filan çok gereksiz. Sizin burda titizlenmeniz gereken kısım, tamponun içinde kırılan ya da deforme olan klipslerin orijinaliyle değişmesi ve o alt çatlağın içerden sağlam bir şekilde tamir edilmesi olmalı. dışarda boyalık bir iş yok, rötüş yapılsa da gayet güzel olur bence. Daha önce çok benzer bir durum başıma geldi. Ankara hipodromun at sahipleri ve jokeylerin giriş yaptığı araç girişinden girerken arka tamponumu ordaki sarı boyalı beton saksılara taktım, tamponun ucu aynı sizinki gibi çıktı ve kenarları çizildi. Tamponu geri yerine taktırıp kendim rötüş yaptırdım. Aracın boyası simli beyazdı, boyacıda aynı boyadan yaptırdım makinede. oje fırçası gibi minim bir rötuş fırçasıyla boyadım oldu.
0
battal gemalmaz
(18.11.20)
Basit Bi işlem için arabanın bu kadar uzun kalmasına şaşırdım, benm arabaya arkadan geçirdiler tampon paramparça oldu, sabah gittim yeni tampon aldım verdim ustaya akşama teslim yapıp teslim etti. Sadece hızlı sürme boya tam kurumadı dedi. Siz de neden bu kadar uzun sürüyor anlamadım.
0
valarmurgulis
(18.11.20)
(2)

Yaka Mikrofonu Önerisi

paramolacak
Merhaba,Arkadaşlar ile podcast kaydı yapacağız maksimum 200 tl ye kadar önerebileceğiniz yaka mikrofonu var mı?Sevgiler
Merhaba,

Arkadaşlar ile podcast kaydı yapacağız maksimum 200 tl ye kadar önerebileceğiniz yaka mikrofonu var mı?

Sevgiler
0
paramolacak
(18.11.20)
Geçen ben de epey araştırdım, şunu çok övüyorlar: www.amazon.com.tr
0
roket adam
(18.11.20)
Linki de paylaşılmış, Boya iyidir. İncelemelerine bakın derim. Ben kullanıyorum ve memnunum.
0
le jeune turc
(18.11.20)
(4)

Airpods Pro Gürültü Engelleme hakkında

kismisolungac
Airpods pronun bu özelliği hakkında arkadaşımla ikiye ayrıldık. Gerçek çalışma mantığının nasıl olduğunu bir türlü google da ikna edici şekilde bulamadık. Hangisinin doğru olduğu konusunda bizi aydınlatacak biri var mıdır? Çok teşekkürler şimdiden.1. Gürültü engelleme modu herhangi bir müzik açık ol
Airpods pronun bu özelliği hakkında arkadaşımla ikiye ayrıldık. Gerçek çalışma mantığının nasıl olduğunu bir türlü google da ikna edici şekilde bulamadık. Hangisinin doğru olduğu konusunda bizi aydınlatacak biri var mıdır?
Çok teşekkürler şimdiden.

1. Gürültü engelleme modu herhangi bir müzik açık olmadan aktif edildiğinde dışarıdan gelen tüm gürültüyü engeller.

2. Gürültü engelleme modu müzik açıkken aktif edildiğinde dışardaki hiç bir gürültüyü duymazsınız. Müziksiz aktif edildiğinde gürültüyü sıfırlama gibi bir özelliği yoktur.
0
kismisolungac
(18.11.20)
Müzik olsa da olmasa da dışarıdan gelen gürültüyü engelleyebiliyor.
0
roket adam
(18.11.20)
1-yanlış. anc'nin "tüm gürültüyü engellemesi" gibi bir iddiası yok. belilri frekanstaki tekrar eden sesleri engeller anc. motor sesi, metro tren uğultusu, klima bilgisayar fanı vb. insan sesleri, yükselip alçalan frekansları engelleyemez. bu her anc kulaklık için geçerlidir. çok başarılı olanlar engelleyebildiğini çok iyi engeller.
airpods pro kulakiçi yapısından ötürü pasif nc'ye de sahip, yani kulağı tıkadığı için anc 'siz de bir engelleme yapıyor. ikisini birleştirince arada fark edilir bir azalma oluyor. ama komple izolasyon mümkün değil.

2-anc + pnc'nin üzerine sesli bir müzik açarsan evet, dibinde bando çalmadığı sürece dış sesleri duyman zor.
müzik açık olmasa bile anc kullanılabiliyor, anc'nin engellediği tarzdaki gürültüyü azaltırsın müzik açmasan da.
0
Jux
(18.11.20)
1- tamamen engeller diyemeyiz ama bunun muzik calarkenki seviyede olmasi lazim. calisma mantigi disardan gelen muzigi kulak icine bakan mikrofon sayesinde notralize etmesi seklindedir. yukarida da bahsedildigi gibi surekli seslerde basarili olsa da ani gelisen seslere etki etmez (bunu sormadiniz ama mantigi anlatmak icin detay veriyorum)

2- muzik etkisiyle sesi duymamaniz tabii ki daha olasi ama bunu NC muzikle calisiyor gibi yormak yanlis.

hatta sony'nin mi bose'un mu NC kulakliginda bu aciklama yaziyordu da simdi direkt bulamadim "muzik dinlemeseniz de gurultu engeller" gibi.

alakasiz not: Airpods Pro bana gurultuyu hic engellemiyor gibi geldi bu arada ama kulagima uygun olan lastigi takmadim diye olabilir, bilmiyorum.
0
yoggi
(18.11.20)
Ben başka bir airpods pro denedim. Müzik olmasa da bir gürültü engelleme özelliğinin aktifleştiğini hissediyorsun. Aynı şekilde şeffaflıkta öyle. n11 den yeni almıştım. Apple seri numarasını sorgulattım, buldu ama buna rağmen umarım super copy değildir diyorum:D Burası türkiye seri numarasını bile orjinalden kopyalamış olabilirler. Bugün servise götüreceğim.
0
🌸kismisolungac
(18.11.20)
(11)

Fark yarattı dediğiniz bir diş fırçası var mı?

ofelia
Bir arkadaşım story atmış geçen şu tahta saplı, fırçası da dışarıdan bakıldığında çok düz, şovsuz görünen diş fırçalarını diş doktoru önermiş de hayatı değişmiş. Öyle influencer falan değil normal biri, baya övmüş işte fırçayı. Ben bunları bir süredir görüyorum ama hiç incelemedim. Bende de elektrik
Bir arkadaşım story atmış geçen şu tahta saplı, fırçası da dışarıdan bakıldığında çok düz, şovsuz görünen diş fırçalarını diş doktoru önermiş de hayatı değişmiş. Öyle influencer falan değil normal biri, baya övmüş işte fırçayı.

Ben bunları bir süredir görüyorum ama hiç incelemedim. Bende de elektrikli olanlardan var. Fırçaları da değişik değişik, 3d beyazlatma bilmem ne. Siz ne yapıyorsunuz, ne kullanıyorsunuz?

Cidden denediğinizde "oo bu da ne güzelmiş, ağzım dişim bayram etti" dediğiniz bir diş fırçası var mı?
yoksa hepsi aynı mı?
bu elektrikli vızır vızır dönenlerin bir sakıncası var mı?
çünkü çok uzun zamandır kullanıyorum bırakayım mı artık?
0
ofelia
(18.11.20)
curoprax 5460 diş hassasiyeti olanlar için efsane bir fırça. şu an elektrikli diş fırçası var. saçma sapan yerlerde de hassasiyet oluşmaya başladı. tekrar curopraxa dönmeyi düşünüyorum

galiba böyle yazılmıyor ya.
0
kablelvuku
(18.11.20)
Elektrikli degistirdi benim hayatimi. Daha az eforla daha iyi temizliyor. Vazgecmem ben kolay kolay herhalde
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.11.20)
son 2 diş doktoruda en basic, dümdüz olanlarla yukardan aşağı fırçalayın ve muhakkak diş ipi kullanın demişlerdi. gerçekten de çok rahatladım 1,5 senedir. ben de e o kadar reklamı yapılıyor diğerlerinin yok bilmem ne kıvrımlı, yok elektrikli, yok şuralara ulaşan falan diye gülmüştüm. adamda adı üstünde reklam onlar demişti :).
0
Phoebe
(18.11.20)
Ben de elektriklinin gerçekten daha çok temizlediğini hissediyorum nedense. Uzunca bir süre kullandım, aynı temizlik hissini normal fırçalar vermiyor. Ama dişçi değişim tabii.
0
roket adam
(18.11.20)
kablelvuku+1

5 senedir falan curaprox 5460 kullanıyorum. gayet memnunum. fiyatları inanılmaz arttı yalnız buna aşırııı derecede üzgünüm :'(
0
dedim ben sana
(18.11.20)
www.amazon.com

2 yıldır bunu kullanıyorum. ondan önce de bir alt modelini kullanırdım. 15 yıldır elektrikli diş fırçası kullanıyorum. dişlerim çok sağlıklı, diş beyazlatma yapmadan bembeyaz.
0
stewie
(18.11.20)
benim için tepe supreme. doktorum tavsiye etmişti. curaprox dahil, bundan daha yumuşak hisli bir fırça kullanmadım.
0
sir gawain
(18.11.20)
baya uzun suredir curaprox 5460 kullaniyorum ben de. bir seyahatte unuttugum ve bulamadigim icin baska bir firca almistim, resmen tuvalet fircasi ile fircaliyormus gibi hissetmistim.

Bu yuzden curaprox +1 diyorum.
0
65 derece
(18.11.20)
ben birkac tane dis fircasi kullaniyorum. ama dis macunu pek kullanmiyorum. yatmadan once filan bazen...

oral b'nin en ucuz elektrikli modeli var. macunsuz da fircalasan o temizlik hissini veriyor o yuzden seviyorum ama sevmedigim yanlari da var. mesela firca arkasinda kalan plastigin dise carptiginda biraktigi his beni rahatsiz ediyor.

bir tane taha sapli varm yumusak killi. tahta olmasi yukaridaki sebepten guzel cunku plastik gibi sert bi vurus olmuyor. bundan da memnunum.

tatilde yolda izde normal killi katlanabilir model tasiyorum. zor oluyor ama hic yoktan iyidir...
0
supergirl
(18.11.20)
Vallla ben söz konusu dişlerim olunca oldukça hassasım o yüzden geçenlerde arayışa girip sormuştum burada: eksiduyu.ru
1 aylık curaprox 5460 kullanıcısıyım memnunum, öneririm.
0
Amaranta ursula
(18.11.20)
Elektrikli fırça kullanıyorum. Normal elektriksiz çoğu fırça ve macun beni huylandırıyor. Huylanmamam için fırçanın biraz sert olmadı ve şeffaf telli olması, macunun ise jel kıvamında olması lazım. Ama elektrikli fırça hızlı döndüğü için macunun ve fırçanın dokusunu pek hissetmiyorum ve daha iyi temizliyor.
0
playing star again
(18.11.20)
(6)

Bilge Adam'da outsource olarak çalışmanın avantajları/dezavantajları neler?

opethian
Şöyle ki Bilge Adam aracılığıyla başka bir firmada çalışma durumu var. Outsource çalışma için +/-'leri nelerdir bu kurumun?
Şöyle ki Bilge Adam aracılığıyla başka bir firmada çalışma durumu var. Outsource çalışma için +/-'leri nelerdir bu kurumun?
0
opethian
(17.11.20)
Deneyiminiz ve uzmanlık alanınıza göre değişir
0
fever
(18.11.20)
Bilge adam değil ama outsource genelinde bilgi verecek olursam, amiyane tabirle birden çok kocan olur. Şirket içine her zaman bir tık mesafede olursun. Eskaza sana ödenen maaşla Bilge adam'in senim üzerinden kazandığın parayı öğrenirsen lanet edersin. Anında başka firmaya gönderilebilirsin. Not:6 yıllık outsourcespor
0
mirty
(18.11.20)
+net maaş
+bilge adam da 20000 liralık eğitim hakkı

-bilge adam’dan ayrıldığında 1 yıl içinde outsource çalıştığın firmada veya firmanın müşterilerinde işe başlarsan tazminat ödüyorsun.
0
goodman
(18.11.20)
bilge adamda daha önce outsource çalışmış çok arkadaşım var birincisi mesela diyelimki seni firmaya gönderdiler bir pandemi oldu direk ilk gönderilecek adamsın (gerçek hayat hikayesi) seni eve gönderirler ve bir dahada arayıp sormazlar sana başka iş de bulmazlar senin iş bulup da ayrılmanı beklerler oda işten uzaklaştırılan insan sayısı 100 e yakın olunca bulmak imkansıza yakın öyle evde bekler durursun senin sırtından 10 000 tl kazanır sana 5000 tl vermez bile outsource olduğun firmanın hiç bir hakkından faydalanamassın (özel sağlık sigortası yada prim) gitmeyin çalışmayın böyle firmalarda

+bilge adam da 20000 liralık eğitim hakkı

udemyde kat kat kalitelisini bulacağın 5 para etmez eğitime 5000 TL ister eğer 1 sene içinde işten çıkarsan bilmem kaç katı ceza tazminatı ödersin
0
baknedicem
(18.11.20)
bilge adam üzerinden outsource eleman alan bir firmada çalışıyorum:

+'sı, olur da kadro açılırsa ana firmaya geçme imkanın olması. ana firmanın elemanıymış gibi onların eğitimlerini alma şansın.
-'si, genellikle marketing bütçeleri ile yıllık olarak açılıyor, ilk depremde işten çıkartılma riskin var. ana firmada çalışanların haklarının hiç biri sende olmuyor. ana firmaya göre daha düşük maaş alıyorsun.

özet: başka alternatifin yoksa denenebilir ama kalıcı bir iş olarak düşünme.
0
roket adam
(18.11.20)
hiç bir artısı yok hocam.

- net maaşını gününde alırsın.
- tamamlayıcı özel sigorta yapıyorlar ancak oda iyi bir sigorta şirketi değil.
- eğitim için genelde kurum içi kontenjan yok derler ya da açılacak olsa bile sana açılmayacak diyorlar.
- sertifika alacaksan 1-2 yıl çalışman gerekli eğer bu süreyi tamamlamadan çıkarsan sertifika sınav parası son maaştan kesiyorlar.
- hiçbir iş garantin yok. asıl firma seni istediği anda gönderebiliyor. bilge adam direk sözleşmeyi iptal ediyor. çok nadir olarak farklı iş sunuyor.
0
yazsamromanolur
(18.11.20)
(6)

kışın sahilde nasıl bisiklet sürüyorsunuz?

ayseee
koruyucu ekipmanım yok. kalın bir sweet ve eşortman ile süreyim dedim bugün sariyer-emirgan arası götüm dondu. kışın bisiklet sürerken üşümemek için ne giymek/almak lazım?
koruyucu ekipmanım yok. kalın bir sweet ve eşortman ile süreyim dedim bugün sariyer-emirgan arası götüm dondu. kışın bisiklet sürerken üşümemek için ne giymek/almak lazım?
0
ayseee
(17.11.20)
En soğuk rüzgarlı havalarda bile güzel bir içlik beni sıcak tutmuştur. Rusya soğuklarında bile aynısını yapmıştım.
0
heidi'nin dedesi
(17.11.20)
Hocam tam açık yarama tuz döktün valla. Birebir aynı sorundan muzdaribim. Alta north face içlik + eşofman, üstüme decathlon'dan termal içlik + bisiklet montu aldım ama düz yolda terliyorum, rüzgarda üşüyorum, eve her seferinde mutlaka burnum akarken giriyorum. Sonuç olarak kışın bu işin bana göre olmadığına kanaat getirdim.
0
roket adam
(17.11.20)
Ankara'da arada bir soğuk moğuk demeden motora biniyorum, termal içlik, kot ve mafsallı uzun dizlikler baya iyi tutuyor. Üst taraf üşümüyor ama eve geldiğimde sıcak suyun altına girmeden ısınamıyorum.
0
antihero
(17.11.20)
Under armour içlik, uzun kollu bisiklet forması, decathlon bisiklet ceketi yetiyor 10 dereceye kadar. Daha da soğuklarda bir kolsuz içliğim daha var onu giyiyorum ama çoğunlukla yukarıdaki gibi.

Alttan da kışlık tayt yeterli oluyor.

Ayaklarım çok üşüyordu onun çözümü de ayakkabı kılıfı oldu terliyor bile artık ayaklarım havaya göre.
0
chicha_v2
(17.11.20)
Mutlaka rüzgarlık veya rüzgar geçirmeyen bir mont. İçinize de ter tutmayan hızlı kuruyan bisiklet forması, çok soğukta ayrıca yine ter tutmayan içlik giyebilirsiniz. Rüzgarlık fermuarlı olmalı duruma göre terlememek için havalandırabilmelisiniz.kafa için buff üstüne kask. Bacaklar için bisiklet taytı çoğunlukla yeterli olur. eldiven de şart.
0
creepy
(17.11.20)
Ne amacla bisiklet surdugunuze bagli. Ulasim amacli ya da soyle bi gezinme amacliysa normalde ne giyorsaniz onu giyebilirsiniz. Ben 4-5 dereceye dusene kadar normal kiyafet ustune deri ceketle gezen bir insanim, altimda ds kot olur genelde, bisiklete de oyle biniyorum.
Eger spor olarak yapiyorsaniz kendi giydiklerim:

Hava 5-6 dereceye kadar (ruzgar yoksa)

Incecik yun atlet (markasi has yun) (hizli kuruyor, nefes aliyor, islanmiyor)
-bu arada bir base layer daha olabilir, havaya gore-
Ustune nefes alan ince polar
Bu derecelerde ruzgar varsa ustume ruzgarlik da olan yagmurluk. (Ama bundan nefret ediyorum. Ruzgar gecirmeyen bisiklet yelegi siparis ettim ucuz bulunca, daha gelmedi)

Alta decathlonun en ucuz kislik kosu tayti, ayaga kalinca yun corap, merino yunu karisimli (ayaklarim usuyebiliyor)

Daha alt dereceleri henuz soyleyemeyecegim cunku kisin bisiklete binmeye devam etmeye bu sene karar verdim. Su ana kadar da 3 derecenin altina hic dusmedi henuz bindigimde.

Kaskin altina skull cap denilen kafayi saran kask alti beresi giyiyorum. (Bu 9-10 derece altina dusunce fix cubku kafasi terleyen bir insanim) ve benimki windproof, harika.

Elimde ince bir eldiven oluyor (goretex windproof) ama kis mevsimi icin yetersiz kalacak muhtemelen.
Boynumda buff oluyor, yanaklarimin alti usurse cekiyorum hemen biraz yukari.

Onemli olan gogsu korumak. Ruzgar icinize islemedikten sonra cok sorun degil soguk.
Bu arada ben de evde olanlarla idare ediyorum, sadece skull cap yeni ve aldigima cok memnunum. Kask takmiyorsani almak zorunda degilsiniz ama kask takin zaten.

Baktim kisin binmek hosuma gidiyor, o zaman biraz daha uygun kiyafetler toplamayi dusunuyorum tabi.
0
kuehles blondes
(18.11.20)
(4)

Arabaya vaktinden önce bakım- mantıklı mı?

kojonotsuki
Şu anda araba 84 binde, en son bakımı 76.600'de yaptırmıştım, bir dahaki bakım 86.600 (daha 1 yılın dolmasına oldukça var). Ayın 26'sında ankaraya gideceğimden arabanın bakımını tanıdık ustada yaptırayım diyorum. Ankaraya gidene kadar araba 85 bine yaklaşmış olur zaten.Sizce biraz erkenden bakım yap
Şu anda araba 84 binde, en son bakımı 76.600'de yaptırmıştım, bir dahaki bakım 86.600 (daha 1 yılın dolmasına oldukça var). Ayın 26'sında ankaraya gideceğimden arabanın bakımını tanıdık ustada yaptırayım diyorum. Ankaraya gidene kadar araba 85 bine yaklaşmış olur zaten.

Sizce biraz erkenden bakım yaptırmak saçma mı? Yoksa ustan ordayken yaptır, istanbuldaki çakallarla uğraşma mı?
0
kojonotsuki
(17.11.20)
Ben uzun yola çıkmadan önce bakımı yaklaşmışsa yaptırıyorum, yolda kalsan daha büyük sıkıntı.
0
plutongezegendegilmi
(17.11.20)
Gidip döneceksen dönünce yaptır, yok gidip uzun süre orada kalacaksan gitmeden hemen önce 85 bin gibi yaptır.

1-2 bin km önemi yok az veya çok, yeter ki yağ eksiltme olmasın.
0
John Bloor
(17.11.20)
Bakım değil de genel bir kontrol yaptırın sadece.
0
Erva
(17.11.20)
Yaptır gitsin derim, 1 - 1500 km için yağ eksiltme vs risklerine girmeye gerek yok. Ustan oradaysa kafan rahat olsun.
0
roket adam
(17.11.20)
(9)

İnşaattan ve sözleşmeden anlayanlar bi bakabilir mi?

kukuleta
Böyle sözleşme vb konularından anlamayan ama inşaatçı kişilerden de çok çekmiş biri olarak şöyle bi sözleşme hazırladım.Mevcut müstakil evin arsasında bulunan müştemilata ikinci kat çıkılacak.Yaklaşık 80-90 metrekarelik bir alan diyelim. Belediye izin vb o ayarlayacakmış. Söz uçar yazı kalır diyerek
Böyle sözleşme vb konularından anlamayan ama inşaatçı kişilerden de çok çekmiş biri olarak şöyle bi sözleşme hazırladım.

Mevcut müstakil evin arsasında bulunan müştemilata ikinci kat çıkılacak.
Yaklaşık 80-90 metrekarelik bir alan diyelim. Belediye izin vb o ayarlayacakmış.

Söz uçar yazı kalır diyerek bunu yapacak olan kişiyle bi sözleşme yapalım dedik.

Sizce nasıl? Bir de fiyatlar nasıl bu işten anlayan birinin yorumuna ihtiyacım var.

Sözleşme: ibb.co
0
kukuleta
(17.11.20)
ben anlamam insaattan ama asagida bazi yorumlarim var.

hangi olcude ytong kullanilacagi ve markasinin da ytong olmasi gerektigi eklenebilir. ytong bazen gaz beton yerine kullanilabiliyor cunku.
diger kisimlarda da marka belirtebildiginiz her yerde belirtin.
sulu zeminler icin de egim su giderine dogru yapilmamis olursa ustlenici duzeltmekle yukumludur gibi bir sey eklenebilir.
odemenin ne zaman nasil yapilacagi eklenebilir.
0
lemmiwinks
(17.11.20)
Ödediğiniz ücrete bağlı olarak kaliteli bir iş için ödeme yapıyorsanız her ürün için "Kaliteli malzeme kullanılacaktır" veya "Ortanın üstü kalitede malzeme kullanılacaktır" gibi şeyler de ekleyin ki örneğin boyada vs. gidip en ucuza kaçmasınlar. Kalite belirtmezseniz kafasına göre takılır.
0
hitokiri kenshin
(17.11.20)
Fiyat iyi bence. Sadece belediye kısmını tahmin edemiyorum. Bence belediye tarafındaki tüm izinlerin alınması ona, vergi veya harçların ödenmesi size ait olsun. Eğer çok kötü işçilik yaptırmaz ise, sizin verdiğiniz paraya değer ve o da para kazanır. Sadece bazı eksik gördüğüm şeyleri yazıyorum, diğer arkadaşlar da eklerler:
- Duvarların, pencerelerin, kapıların yerleri için basit bir plan ekleyin ki, o kadar duvar konuşmadık demesin
- Kapıların ve pencelerin aksesuarlarını dahil edin
- Pencerelerde iç dış denizlikler, kapılarda eşikler vb. dahil edin
- Çatıda yağmur oluğu ve inişlerini dahil edin
- Elektrikte sigorta kutularını, olacaksa televizyon, telefon prizlerini, anten kablolamasını dahil edin
- Alt katın elektrik tesisatını değiştirecek yazmışsınız, her yeri kıracak mı? kırdığı yerleri geri yapacak mı? çok iş...
- Isıtma için, kalorifer sıcak-soğuk su borularını döşeeme içinde saklı olan tipte mi istiyorsunuz, yoksa boruların aççıkta gittiği türden mi onu belirtin
- Mutfakta davlumbaz ve ocak dahil mi yazın
- Banyo için küvet mi istiyorsunuz, duş teknesi mi vb..
0
malheiros
(17.11.20)
tse belgeli denilmis ama piyasadakilerin hepsi oyle, mutlaka marka ve model belirtin
0
sweetoffice
(17.11.20)
İş süresinde bitmezse ne olacak? Sözleşmede belirtildi mi? Kullanılacak malzemeler hangi marka? hangi sınıf? bunların ayrıntılı belirtilmesi gerekiyor. mesela mantolama da malzeme kalınlığı nedir? çatı karkası için hangi malzeme kullanılacak? İş planı nedir? Bu şekilde sözleşme çok havada kalmış.
0
istege bagli sigortasiz
(17.11.20)
Tam benim işim, ama fotolar çok küçük, okunamayacak kadar küçük. PC bağlanıyorum, ondan mı acaba?
0
John Bloor
(17.11.20)
Kimse dememiş ki mevcut bir yapıya kafana göre ikinci kat ekleyemezsin diye. Mevcut yapının kolonlarının (yığmaysa duvarların) ikinci katı tașıyacağının garantisi nedir? Oraya yalandan yazılan profil ebatlarının ve "kendi ağırlığını taşıyacak şekilde" talimatlarının bir karşılığı yok. Müștemilat diyerek önemini azaltabiliriz ama insan yaşıyorsa/yaşayacaksa göz önünde bulundurulması gereken ilk husus budur. İzinler belediyedeki eş dostla çözülür belki ama risk alıyorsunuz haberiniz olsun.
0
temasettin
(17.11.20)
Ben de "belediye işi yükleniciye aittir" olayını anlayamadım genel olarak. Arsada ikinci katı atabileceğiniz bir imar izni yoksa mesela, onu da mu inşaatçı halledecek? Yoksa kaçak yapı yapıp geçecek misiniz? Bir de sözleşme ihlali durumunda ne olacak, peşin ödemeyecek misin zaten? Diyelim ki adam kusura bakma kardeş yapamıyorum dedi, b planın nedir? Burası türkiye, sözleşme biraz zayıf kalıyor maalesef.
0
roket adam
(17.11.20)
Gözüme takılan dış cephe mantolama için eps kalınlığı yazılmamış, 5 cm idealdir.

Gerisini @Malherios çok güzel yazmış, yanlız benim kafama takılan fiyatlar oldu.

Mesela banyoya, mutfağa filan baktım bu fiyatlara yapmak imkansız gibi.

Mutfak dolabına lake boya yapmışsınız ama mümkün değil, kırmızı High Gloss kapakla yapacaklar mesela, lakeyi kim kaybetmiş de biz bulak?

Sanki madde madde her iş için fyatlandırmak yerine toplam fiyat yazılıp yapılacak işin içeriği böyle ayrıntılı yazılabilir.

Yani giriş kısmına işin ne olacağı özet geçilir, iş bitiminde eksiksiz ve tamamlanmış şekilde ikamet etmeye uygun bir mesken olacağı belirtilir.

Ayrıntılar da madde madde yazılır, hiç bir maddeye itiraz etmeyen yükleniciye de ben olsam hayatta iş vermem :)
0
John Bloor
(17.11.20)
(7)

Türkiye'nin Yakın Tarihi Kitap tavsiyesi

siradan cinko karbon pil
dünya ve türkiye'nin yakın siyasi tarihini anlatan, siyasi islamcıların veyahut yılmaz özdil gibi yazarların yazmadigi objektif kitap tavsiyelerinizi alabilir miyim?
dünya ve türkiye'nin yakın siyasi tarihini anlatan, siyasi islamcıların veyahut yılmaz özdil gibi yazarların yazmadigi objektif kitap tavsiyelerinizi alabilir miyim?
0
siradan cinko karbon pil
(17.11.20)
(bkz: Türkiye'de geri kalmışlığın tarihi) tek geçerim, bütün bakış açını değiştirecek bir kitap.
0
roket adam
(17.11.20)
fahir armağanoğlu ve oral sander in kitapları
0
dmrkprn
(17.11.20)
ezeriko
(17.11.20)
Mete Kaan Kaynar'in kitaplarını tavsiye ederim.

Türkiye'nin 1950'li Yılları
Türkiye'nin 1960'li Yılları
Türkiye'nin 1970'li Yılları
0
put it in your appropriate place
(17.11.20)
İsmail Cem ve Sina Akşin’in kitapları.
0
leo1905
(17.11.20)
1960'tan Günümüze Türkiye tarihi-Suavi Aydın-Yüksel Taşkın

Türk Demokrasi Tarihi-Kemal Karpat

Demokrasi Sürecinde Türkiye-Feroz Ahmad
0
stronzo
(17.11.20)
bay pipo
reis
cem erseverin itirafları
0
azeroth
(17.11.20)
(4)

Kısa sureli ınternet bağlantısı

sanguine
Yaza kadar internet kullanmayan bir akrabamda kalacağım da internet bağlattirmak istedim. En ucuzu Türksatta 40 lira ama taahhüt istiyor. Taahhut istemeden bunu nasıl çözerim. Üst komşuya söyledim yarisini vereyim diye kabul etmedi. 12 ay kendimi baglamak istemiyorum çünkü taşınacağım sonra.
Yaza kadar internet kullanmayan bir akrabamda kalacağım da internet bağlattirmak istedim. En ucuzu Türksatta 40 lira ama taahhüt istiyor. Taahhut istemeden bunu nasıl çözerim. Üst komşuya söyledim yarisini vereyim diye kabul etmedi. 12 ay kendimi baglamak istemiyorum çünkü taşınacağım sonra.
0
sanguine
(17.11.20)
donanım haber gibi yerleri takip et, hattını devretmek isteyenler oluyor bu tahaaüt olayından.

türksatta şöyle bişey var, ikamet adresini aldırdığını düşünelim, o adrese türksat bağlatıp, altyapısı olmayan bir yere taşınırsan, tahaüütü iptal ediyolar.

kimse kimseye internet vermez bu devirde, devlet büyüklerine 2 sövsen adam hiç yoktan karakol, savcılık uğraşır. yadırgamamak lazım yani.
0
killerbee
(17.11.20)
Türknet taahhütsüz, sanırım bi firma daha vardı taahhütsüz olan.

İnternetten girip bakın, alt yapı varsa bir iki güne bağlanır. 85 TL
0
John Bloor
(17.11.20)
Aynen, türknet taahhütsüz direkt.
0
roket adam
(17.11.20)
Netspeed, turknet, mileni.

Bu üçü var
0
westblack
(17.11.20)
(9)

Ev geçindirmek

kondansator
Günaydın, evlendiğinizde evin masrafları için nasıl bir yol izliyorsunuz? Maaşın yarısını ortaya atıp masraflardan kalanı birikim yapan duydum.ya da faturaları benzini ayrı ayrı bölüşüp birikim yapmayan. Tam nasıl bir paylaşım yapalım bilemedik. Şahsi harcamalarımızı minimuma indirip masrafları çık
Günaydın, evlendiğinizde evin masrafları için nasıl bir yol izliyorsunuz? Maaşın yarısını ortaya atıp masraflardan kalanı birikim yapan duydum.ya da faturaları benzini ayrı ayrı bölüşüp birikim yapmayan. Tam nasıl bir paylaşım yapalım bilemedik. Şahsi harcamalarımızı minimuma indirip masrafları çıkınca altın yapmak istiyoruz aslında
0
kondansator
(17.11.20)
Kira, kredi, faturalar gibi sabit giderleri bolusuyoruz. Bir kismini eşim ödüyor, bir kısmını ben ödüyorum. Bolusme oranı maaşın yüksekliğine göre tabi. Eşim benden daha yüksek maaş aldığı için büyük gider kalemlerini o ödüyor.

Sabit giderlerden kalan tutar ile de ay içindeki mutfak, gezme, dışarıda yeme içme vs gibi diğer ıvır zıvır şeyleri o an kim müsaitse o ödüyor.

Ben mesela maaşı alır almaz altın alıyorum. Eşim de birikim yapıyor kendi hesabından.

Biz hiç şöyle yapalım böyle yapalım diye konuşmadık açıkçası, böyle gelişti.
0
elorelia
(17.11.20)
Günaydın, yeni evlendiğinizi umuyor, mutluluklar diliyorum.
İlk zamanlar garip gelir para olayları, haklısın. İkiniz de çalışıp kazanıyorsanız süper. Şahsi harcamalarınızdan kısıp hayattan kopacak vaziyette birikime adamayın kendinizi. En kolayı tek bir hesapta parayı toplayıp ordan harcama yapmak. Sabit giderker vs ödendikten sonra kredi kartlarını da aradan çıkarıp bütçenize uygun şaşırmadan aylık harcamalarınızı yapın. Her ay sonu ne kazandığınız ne harcadığınız ay sonu ne kadar kenarda kaldığını net göreceksiniz. Döneme göre, harcamalarınızı ayarlayabilir, birikimlerinize yön verebilirsiniz. Bütçenizin şeffaf olması da çoğu parasal gerginliği ortadan kaldıracaktır. Kadın kısmı için erkeklere saçma gelebilecek harcamaları, erkek için kadına saçma gelen harcamaları tartışmak ya da üzerinden mutsuzluk elde etmek ilişkiye zarar verir. Makul seviyede bunlara devam etmenizde sakınca yok. Toplam maaşınızdan min. %20-25 ay sonu ayırabiliyorsanız sorun yok. Geliriniz iyiyse bu oranın %40-50 olmasını sağlayın. Güzel bir birikime, takı vs de varsa 1-2 yıl içinde erişebilirsiniz. Güzelden kasıt ortalama bir ev almak için peşinat seviyesinde.
Bişeyleri birlikte yapmak, birlikte almak, birlikte kazanıp birlikte harcamak, kısacası aile olup ona göre yaşamak keyifli. Buna odaklanın derim. Ayrı bütçeler, ayrı hesaplar, sen şunu ver ben bunu alayım, şunu öde bende yok vs ilişkileri bana anlamsız ve yorucu gelmiştir herzaman. Art niyet olmasa da sürekli hesap yapıyor olmak mental olarak saçma.
Mutlu ve huzurlu bir birlikteliğiniz olmasını dilerim.
0
erty_ksk
(17.11.20)
Tüm masraf ve birikimler bana ait. Eşim kendi ihtiyaçlarını karşılıyor, benden para istemesin yeter şeklinde plan yaptık, + olarak bazen ondan ihtiyaçlar için az da olsa para alıyorum. Düğün altın ve takılarına da büyük yatırım (ev, araba) olmadığı sürece dokunmuyoruz. Karşılıklı olarak neye para harcadığını tartışmak çok yıpratıcı bir şey, onun kuaförü makyajı bilmemesi bana saçma gelirken benim de bazı harcamalarım ona saçma gelir. Eğer mümkünse böyle herkese imkan tanıyacak şekilde ayırabilmek en temizi.
0
roket adam
(17.11.20)
kredi hesabına her ikimiz de ortak aynı miktarda para gönderiyoruz. onun dışında ev masraflarını bölüştük, doğalgaz senin elektrik benim gibi. ortak bir hesabımız var, her ay para artıran oraya gönderiyor, yatırım hesabı gibi düşündük. onun dışında maaşlarımızı tek bir yere aktarmadık, herkes kendi kredi kartını öder kimse kimsenin alışverişine kuaförü vs. karışmaz yeme içme vb. durumlarda duruma göre o an kim müsaitse o öder. büyük bir harcama olacağı zaman birbirimize danışırız. bence herkesin kendine ait bir hesabı ve bütçesinin olması güzel bir şey. aksi takdirde para muhabbeti cidden ilişkiyi yıpratabiliyor.
0
wendyangelamoiradarling
(17.11.20)
Gelen tüm para bir hesaba yollanıyor ve tüm ödemeler yapılıyor. Kalan paradan cüzdan nakit harçlıkları alınıyor. Geriye kalan tutar da birikim oluyor. Her şey şeffaf, sıkıntı yok.
0
adivar
(17.11.20)
Para ortak havuzda
Kira, bok püsür ödemeleri yapılıyor.
Ek kart var eşimde, ay sonu kart ödeniyor.
Kalan para direk dolar veya pound olarak saklanıyor.

Kartı kontrol etmiyoruz, kim ne almak isterse alıyor.
Bu tabii paran varsa olan iş.
2 asgari ücretli karı koca olsa, ne aldın, ne almadın diye takip eder insan.
Kartlara ortalama 10-12 bin ödeniyor ayda.
0
summatinyourteeth
(17.11.20)
İkimiz de maaşlı çalıştığımız sırada şöyleydi;
herkesin maaşı kendi hesabında duruyordu. Herkes kendi günlük ihtiyaçlarını kendi hesabından karşılıyordu. Faturaları ve mutfak masraflarını genelde benim hesabımdan ödüyorduk. Eşim de maaşından artan parayı kenara koyuyordu. Kimsenin diğerinden para istememesi açısından güzel oluyordu.
Son bir yıldır ortak çalışıyoruz ve ben şahıs olarak fatura kestiğim için neredeyse bütün gelir giderler benim üzerimde toplandı. İşler biraz karıştı. Eşimde benim adıma bir kredi kartı var. Ben hesaptan harcıyorum, o karttan harcıyor. Evden çıkmadığımız için gelirin büüyk kısmı benim hesabımda birikiyor.
0
chavezding
(17.11.20)
genel giderleri kira fatura fln ben ödemesini yapıyorum. market ve pazarada ben gidiyorum. hanımda mayışından kendi ihtiyacı kadarını alıp kalanını bana yolluyor. birikimide ben yapıyorum. tabiki hanımada bilgi vererek. büyük bir kalem bir şey alınacağı zaman mesela telefon gibi birlikte değerlendirip yine ben alıyorum, kampanyaları fln takip ediyorum. ikimizde yaklaşık aynı mayışı alıyoruz. ben biraz daha hangi banka daha çok faiz veriyor, dolar altın ne durumda daha sık takip ediyorum. birde hanımda da herhangi bir acil durum için bir miktar ilave parada(milyor seviyesinde) dokunulmamak üzere birikiminde duruyor.

bu erkek hegomanyası gibi anlaşılmasın, bunun tam tersi olarak annem, babamda bizim 180 derece zıt olduğumuz bir durum vardı. benim yaptığımın aynısını daha ilkel yöntemlerle annem yapıyordu. babam anneme mayışını gönderiyordu. her ay ortaklaşa bir hesap yapıyorlar sonra annemde al bunları yatır diye babamı kurye olarak kullanıyordu.
0
morcivert
(17.11.20)
biz evli değildik ama evli gibiydik. evin masraflarıyla ilgili şöyle bir yol izliyorduk:

ben herşeyi karşılarım aşkım sen merak etme :)

maaş hesabı dışındaki tüm banka hesapları ondaydı. maaş gelir gelmez ona gönderirdim. mobil uygulama onda yüklü. tüm ödemeleri oradan yapar, kalanı da birikim yapardı. benim bir de borsada hesabım var, ben yönetiyorum. ara sıra şu kadar altın, dolar, hisse, nakit var diye özet geçerdik birbirimize.
0
stewie
(17.11.20)
(4)

Bu virüs mü?

kedikumunaiseyenadam
Telefon internetini bilgisayara aktardığımda hiç işlem yapmama rağmen 10-15 dakikada 400 mb'a yakın veri harcadı. https://i.hizliresim.com/wOXy0D.png resimde anlık toplam alınan veri 312 kb gözükürken resource monitorde bu kadar harcayacak bir uygulama gözükmüyor. Mining midir bu nasıl temizleyebili
Telefon internetini bilgisayara aktardığımda hiç işlem yapmama rağmen 10-15 dakikada 400 mb'a yakın veri harcadı. i.hizliresim.com resimde anlık toplam alınan veri 312 kb gözükürken resource monitorde bu kadar harcayacak bir uygulama gözükmüyor. Mining midir bu nasıl temizleyebilirim?

i.hizliresim.com
0
kedikumunaiseyenadam
(16.11.20)
güncelleme falandır yav ne virüsü

windows 10'a virüs girmesi çok zor zaten özellikle uğraşman lazım, e bir de ekstra olarak antivirüs de kurulu sende, endişe edecek bir şeyin yok yani.
0
kim bilir
(16.11.20)
Kaspersky de kurulu anladığım kadarıyla, muhtemelen güncellemedir diye düşünüyorum ben de. Mining olsa kaspersky izin vermez.
0
roket adam
(16.11.20)
Güncellemedir.
0
hayirsiz
(16.11.20)
Eğer bilgisayarı telefon üzerinden internete bağlıyorsanız o bağlantıyı "tarifeli bağlantı" olarak ayarlamanız bilgisayarın güncelleme işlemlerini o ağ üzerinden yapmamasını, böylece kotanızdan yememesini sağlar.

support.microsoft.com
0
faithless
(17.11.20)
(10)

bu ne şimdi?

spaghetti
bir çiftimiz var, 5+ yıldır evli. erkek evliliğin ilk yıllarında libidosu düşük bir insan olduğunu, ilişkiye girmeyi sevmediğini söylüyor. kadın kabullenip devam ediyorken tesadüfen erkeğin hiç de libidosu düşük biri olmadığını, tercihinin kendini tatmin olduğunu öğreniyor ve başka kadınları arzulad
bir çiftimiz var, 5+ yıldır evli. erkek evliliğin ilk yıllarında libidosu düşük bir insan olduğunu, ilişkiye girmeyi sevmediğini söylüyor. kadın kabullenip devam ediyorken tesadüfen erkeğin hiç de libidosu düşük biri olmadığını, tercihinin kendini tatmin olduğunu öğreniyor ve başka kadınları arzuladığını keşfediyor, çok ağır geliyor. iki yıl gel gitten sonra (fiziksel olarak aldatıldığını bilse bir saniye bile düşünmez) artık kaldıramıyor ve boşanmaya karar veriyor. boşanma kararından sonra son bir kez denemeye karar veriyorlar ve erkek bu aşamada birden değişip aşırı talepkar, istekli bir karaktere bürünüyor.
5 yılda libidosu 1/10 olan erkek birden 9/10 nasıl olabilir?
kadın bunun rol olduğunu düşünüyor ve anlam veremiyor.
not: boşanma gerçekleşse temiz bir ayrılık olacak, kadının bir talebi yok.
0
spaghetti
(16.11.20)
Geçmiş olsun. Kadınımız başta bir hataya düşmüş ancak bu hataya ikinci kez düşmesi onun aptallığı olur. Aptal olmasın.
0
ruhen hastayim ben
(16.11.20)
Bence bunun bir matematiği yok, olabilir yani. Ayrılığın adı geçmesi bile travmatik bi olay, hakikaten etkilemiş olabilir. Madem her şey normale dönmüş ben olsam devam ederdim. Kendini tatmin konusunu da çok iyi anlayabiliyorum, porno bağımlılığı çok ciddi bi olay. Durum gerçekten de bir bağımlılık olabilir. Sadece bu süreci 5+ yıl boyunca sürdürmek ilginç geldi.
0
roket adam
(16.11.20)
Koşarak profesyonel yardım almaya gitmelisiniz.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(16.11.20)
5 yılda libidosu 1/10 olan erkek birden 9/10 nasıl olabilir? Olamaz. Sizinle ilişkiye girmeyi sevmiyormuş demek ki, zaten başka kadınlara ilgisi olduğunu da fark etmişsiniz.

Ya size yıllarca yalan söylemiş veya sizi arzulamamış, ki libidosu hep 9/10sa fiziksel olarak da aldatmış olma ihtimali var.
Ya da psikolojik bir sorunu var, ki bence bunun bir anda düzelmesi mümkün değil, birden değişmesinin altında başka bir şey olabilir.
0
zetsuboushita
(16.11.20)
Erkek kişisinin eşcinsel olma olasılığı var. Son yıllarda çok fazla şekilde buna benzer olaylar duyuluyor. Bir çift evleniyor ama erkek kişisi yüzünden çok nadir şekilde -çoğunlukla kadının ısrarı ile- birliktelik yaşıyorlar. Bu tip erkekler genellikle kendilerini saklamak için evleniyorlar sonuçta evli barklı, evinde karısı olan adam imajı çiziyorlar.

Birkaç aylık evlilik olsa sorun değil, devam edilir evliliğe ama beş yıl çok ağır. Hani bir sorunu olsa zaten siz fark ederdiniz, derdiniz bu sorunu var bu yüzden birlikte olmak istemiyor ama o da değil.
0
GoodMorningTeacher
(16.11.20)
çocuk falan yoksa uğraşmayın boşuna derim ben. illa ki roldür.
0
prodeq
(17.11.20)
aklı başına gelmiş olabilir
arzuladığı kadınları elde edemeyeceğini anlamış olabilir
eşini arzulamaya başlamış olabilir
rol yapıyor olabilir
geçici olabilir

karşılıklı konuşmak gerekir
0
bir soru sorcam
(17.11.20)
Kadını arzulamıyorsa bile Cialis benzeri alındığında yarım saat içinde cinsel birlikteliğe hazır hale getiren ilaçların varlığını hatırlatmak isterim. Boşanmamak için onlara başvurduğunu düşündüm bir an.
0
velvetmorning
(18.11.20)
adam yalan soyluyorsa veya velvetmorning'in dedigi gibi ilacla falan bu acigi kapatiyorsa da bunda yanlis birsey yok. aksine kadinla iliskisine deger verdigini ve bitmesini istemedigini gosteriyor. bir caba var. aferim.

oturup konussunlar.
0
2oda1salon
(18.11.20)
mastürbasyondan kendisi vazgeçmişse ilişkiye daha aç hale gelmiştir.bu da olabilir.
0
drako
(18.11.20)
(10)

Drone almak ya da almamak ?

denizmaniaherif
Merhaba. Sanırım drone almak istiyorum. Öncelikle youtube kanalı için destek görüntüler almak için istiyorum. Bir kaç sorum var ;1 - Drone 500 gr altı üstü muhabbeti tam olarak nedir ? Hangisi daha mantıklı ? ( Yeşil alanda deniz kenarında vs çekeceğim )2- 1500 lira ya da 2000 lira bütçe ile düzgün
Merhaba. Sanırım drone almak istiyorum. Öncelikle youtube kanalı için destek görüntüler almak için istiyorum. Bir kaç sorum var ;

1 - Drone 500 gr altı üstü muhabbeti tam olarak nedir ? Hangisi daha mantıklı ? ( Yeşil alanda deniz kenarında vs çekeceğim )

2- 1500 lira ya da 2000 lira bütçe ile düzgün görüntü almak mümkün mü ? Ben yürürken beni takip etsin 4k olmasa da croplanabilir kalitede bir şeyler çeksin istiyorum. Link veya isimle yeşillendirirseniz müthiş güzel olur..

3- Drone almadan önce nelere dikkat etmek lazım ? İyi bir şey almadan uyduruk bir drone ile alıştırma yapmak olur mu ?

4- Antalayda yaşayıp dronundan sıkılan ve bana düzgün bir fiyata satmak isteyen var mı ? :)

5 - Bu da benden sana bir tavsiye buna da dikkat et dedikleriniz..
teşekkürler..
0
denizmaniaherif
(16.11.20)
Çok az daha bütçeyi artırıp minimum dji mavic mini almanı öneririm. Ayrıca dağda bayırda çekmeyeceksen almanı önermem, polisler çok arıza çıkartıyor.
0
roket adam
(16.11.20)
Kolay ama unutulmaması gereken kısım ehliyet alman lazım. Diğer nokta şehir yakınında çoğu yer için uçuş izni alman çok zor, ancak çok uzak yerlerde ya da kaçak olarak kullanabilirsin ki, bu da sıkıntılı.
0
cursor
(16.11.20)
@cursor Ehliyet mevzuu 500 gr üzeri için değil miydi?

@roket adam Dji'ye baktım da 3500 lira deniyor..takip etme de yok :/ bu üzücü
0
🌸denizmaniaherif
(16.11.20)
Ehliyeti herkes almak zorunda, kayıt işlemi 500gr üzeri için.

Dji dışındaki ucuz markalar genellikle oyuncak ve çöp. en ucuz ve uygun dji mavic mini.
0
Northern Mariner
(16.11.20)
Azami Kalkış Ağırlığı 500 gr. Altı İHA sahipleri yeşil bölgelerde mülki idare amirliğine bilgi vererek uçuş gerçekleştirebilirler. Yeşil bölge haricinde ise uçuş izin başvuru formu ile resmî olarak Genel Müdürlüğümüze başvuru yapabilirler.

işte bu izinler için kayıt olmak ve ehliyet almak gerekiyor. Yoksa her çekim için mülki idare amirine dilekçe yaz cevap bekle uzun iş. Diğer türlü en azından online hallediyorsun işini.

Polis, jandarma çok fazla sıkabiliyor, ne zaman ne yapacakları belli olmuyor.
0
cursor
(16.11.20)
Ehliyet alsan da kafana göre uçurabileceksin manasına gelmiyor bu arada, dendiği gibi can sıkıcı bi izin prosedürü var. O yüzden dedim dağda bayırda görünmeyen yerlerde uçuracaksan iyi de diğer türlü sıkıntı oluyor.
0
roket adam
(16.11.20)
1500 2000 liraya istediğiniz gibi birşey bulmanız pek mümkün değil. Düzgün görüntü alayım, takip özelliği olsun vb. şeyler istiyorsanız benim tavsiyem mavic air 2. fly more combo paketi 10bin lira civarında. 2 değil de mavic air alın desek o da tek pilli paketi 5bin, fly more paketi 7 küsür. Yani 2000 liraya oyuncak kategorisindeki şeyler var. Malesef durum bu.

Uçurduğunuz drone un gramajından bağımsız her halükarda (en az) IHA-0 Sportif/Amatör pilot lisansı almanız gerekiyor. Sivil Havacılığın internet sitesinden başvuruyorsunuz, online olarak yapılıyor.

500gr muhabbeti şu, uçuş ağırlığınız 500gr üzerindeyse drone u sivil havacılığa kayıt ettirmeniz gerekiyor. 500 gr altı için bu şart değil. Ama bu 500gr altı da olsa drone u her yerde izin almadan uçurabileceğiniz anlamına gelmiyor. Özellikle istanbul ankara gibi yerlerde uçuşa serbest bölge çok çok az, yok gibi birşey. başvuru yapıp izin almanız gerekiyor öncesinde.
0
battal gemalmaz
(16.11.20)
@cursor teşekkürler

@battal yorum harika oldu. Benim derdim deniz kenarında dağda bayırda gezerken çekeyim.. Çoğunluğu sahil olacak o yüzden sanırım yeşil alan sıkıntısı pek yaşamam.. Mavic mini takip özelliğinin olmaması üzdü.. sanıyorum mavic air yani bu 5k olan cihazda vardır ?

Bu iş de işte her teknolojik cihaz alımı öncesi girilen arapsaçına dönüyor.. aruzlar şelale oldukça oluyor onu da isteyeyim o zaman almışken 1000 fazla vereyime gidip 10 bin liradan bahsetmeye başlanıyor..

Azıcık crop yapmaya imkan sağlasın edit sırasınde ve düzgün kalitede çeksin istiyorum açıkcası.. Sanırım benim hobi amaçlı videolarıma cevap verecek.. Yürürken koşarken bisiklet sürerken takip etsin istemiştim 1 2 dakika ama belki bir arkadaşımdan rica ederim o sırada yanımda olabilecek olan.. Neticede iş biner biner katlanıyor..

mavic mini'ye odaklanayım ben onun altındakiler epey kötü deniyor herkesçe..
0
🌸denizmaniaherif
(16.11.20)
ufak bir not; antalya’da yeşil alan yok maalesef, her halükarda izin almanız gerekecek yani. yeşil alan neredeyse hiçbir yerde yok zaten.
0
orient blue
(16.11.20)
Antalaya merkezde değil de yeşillik yerlerinde sahilde çekeceğim orası da mı kırmızı yahu ? :( orası kırmızı ise neresi yeşil ki ?
0
🌸denizmaniaherif
(16.11.20)
(4)

İstanbul civarı müstakil ev

sos fistik olsun mu
Ben muhtemelen pandemi bittikten sonra da evden çalışan bir insan olmaya devam edeceğim.bu nedenle artık şehrin göbeğinde yaşamaya ihtiyacım yok. yine arada işe gideceğim için istanbul sınırları içinde müstakil, bahçeli bir yere taşınasım var.Lüks arayışım yok ama köy evi de olmasın. tek yaşadığım i
Ben muhtemelen pandemi bittikten sonra da evden çalışan bir insan olmaya devam edeceğim.

bu nedenle artık şehrin göbeğinde yaşamaya ihtiyacım yok. yine arada işe gideceğim için istanbul sınırları içinde müstakil, bahçeli bir yere taşınasım var.

Lüks arayışım yok ama köy evi de olmasın. tek yaşadığım için öyle dev gibi bir eve de ihtiyacım yok. Bu ayarda evler için nerelere bakmam gerekir?
0
sos fistik olsun mu
(16.11.20)
kurtköy şile ağva riva
0
karsiyakaliyiz
(16.11.20)
Şile'de tam istediğin gibi bir çok ev var. Üçüncü köprü yoluna yakın olduğu için ulaşımı da çok kolay ve medeniyetten de çok uzak değil. Fiyat olarak da merkezi yerdeki bir apartman dairesi kadar desem yeridir. 30-40 dakikada ataşehir'e inebiliyorsun. Mesela bizim ev şu tipte buraya yakın sayılır www.sahibinden.com
0
roket adam
(16.11.20)
uskumruköy tarafları
tuzla
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.11.20)
ercumentcozer
(16.11.20)
(15)

Ev sahibi olmamayı sorun olarak görmem

ırene adler
>>Selamlar arkadaşlar, 18 yaşıma kadar kendimize ait evde yaşadık İzmirde. Kira nedir bilmezdik.Eğitim için İstanbula geldim. Sonra ailemde buraya yerleşti.6 senedir aynı evdeyiz.İzmirdeki evimizde ailenin diğer fertleri kalıyor. O evin yarısı bizim. Şimdi lüks ve nezih semte yakın bir nokta kirada
>>Selamlar arkadaşlar, 18 yaşıma kadar kendimize ait evde yaşadık İzmirde. Kira nedir bilmezdik.

Eğitim için İstanbula geldim. Sonra ailemde buraya yerleşti.6 senedir aynı evdeyiz.İzmirdeki evimizde ailenin diğer fertleri kalıyor. O evin yarısı bizim. Şimdi lüks ve nezih semte yakın bir nokta kirada oturuyoruz İstanbulda. Kiramız 2200 TL an itibariyle. 6 senedir oturduğumuz için artışlar fazla olmadı. Çevre muhitte ev kiraları çok fazla arttı. Bizim kira bir tık diğer evlere göre iyi.

Ortalama bir gelire sahibiz aile olarak.(Totalde 13 bin TL aylık gelir). Yalnız nedense ev kirasına verilen paraya çok acıyorum ben. Sürekli bir evimiz olsa deyip duruyoruz ailecek. 4 ay önce krediler düştüğü zaman almaya niyetlendik fakat düzgün bir ev bulamadık. Bir anda ev fiyatları da arttı. Biraz birikmişimiz var. Yine de krediye girmeye cesaret edemedik. Şu an birikimi arttırmaya çalışıyoruz. Kredi çekip ev alsak en azından artış olmayacak yıllar geçtikçe ödenen miktarda. Alacağımız evde yaşadığımız semtten, buranın rahatlığından feragat etmemiz gerekicek. Lüks bir semtten ev almamız mümkün değil. Kirayı ödeyebilecek durumda olsak bile, nedense bu konuyu kafama takıyorum, bir evimiz olsa İstanbulda kafam daha rahat olur diyorum çünkü özelde çalışan bir insan olarak iş sürekliliğimde kesin değil. Acaba bu noktadan dolayı takılıyor olabilir miyim bu konuya?

Kirada oturanlar varsa aramızda siz nasıl hissediyorsunuz? Geliriniz fazla olsa da verdiğiniz paraya acıyor musunuz kiraya?Yoksa kira bana istediğim yerde oturabilme özgürlüğünü sağlamış oluyor bir yandan diyor musunuz? Acaba bu düşüncem 18 yaşına kadar kira kavramını deneyimlememiş olmamdan kaynaklanıyor olabilir mi?
0
ırene adler
(14.11.20)
Birikimlerinizi arttirarak evi pesin alamazsiniz. O hizda birikim yapilamiyor ulkede. Ev almak icin kredi kullanmalisiniz. Mart nisan gibi bir kredi muslugu daha bekliyirum. Bu surecte ev arayabilirsiniz.
0
karlmarx
(14.11.20)
istanbul'da mevcut şartlarda ev almak mantıklı değil, kiralar ev fiyatlarına göre daha uygun. bu yüzden çok da dertlenmeyin derim.


örneğin, evin değeri kadar parayı bankaya mevduat olarak yatırsanız evin kirasından daha fazla mevduat faizi alırsınız.
0
fever
(14.11.20)
İstanbula çalışmaya gelene kadar kira nedir bende bilmezdim kendi evimizde oturuyorduk, ancak istanbula geldim ailemden ayrıldım kiracı olarak taşındım, çok sorgulamıyorum açıkçası sokakta mı yatıcam mecbur vercem kira. Ha ama şunu yaptım bir kaç önce memleketten ev satın aldım. Yani denilen gibi birikim ile ve standartlarını düşürmeden alman imkansız, standartını düşürülen ve krediye giricen.
0
paramolacak
(14.11.20)
Ömür boyu kirada oturabilirim. Ev almak bana mantıksız geliyor. O kadar parayla çok daha akıllı yatırımlar yapılabilir.

Şu an çok birikmişim yok. Olduğunda NASDAQ borsasından güvenilir şirketlerin (Amazon, Microsoft, Apple vb.) hisselerinden alıp uzun vadeli yatırım yapmayı düşünüyorum.

Geçenlerde bir hesap yapmıştım.
2015 Ocak ayında 100 bin liralık Microsoft hissesi almış olsaydık 2020 Ocak ayında 1 milyondan biraz daha fazla bir paramız olacaktı. Bu süretçe Microsoft 4 kat, dolar da 2,5 kat arttı. totalde 10 katına çıkan bir yatırım. Herhangi bir evin bu kadar değerlenebileceğini sanmıyorum. Bu 5 yıllık süreçte de verdiğim kirayı bugünkü kiramla hesaplayacak olsam 120 bin lira yapıyor.
0
himmet dayi
(14.11.20)
ailem derken kimi kastettiniz?
anneniz babanız mı?

totalde 13k anne-baba-siz içinse ev alacak krediye girecek bir ücret değil üzgünüm.
istdan ev almak mantıklı dğeil +1
ben de aynen sizin gibi muadillere göre az vererek 2,5k kira veriyorum. evim yok diye asla üzülmem. tek derdim depreme daha dayanıklı bir eve çıkmak.

ayrıca ömür boyu anne babanızla birlikte kalmayacaksınız. kendi geleceğinizi düşünün. gelecek senelerde nerede yaşacayaksınız? ona göre küçük bir 1+1 de alabilirsiniz. başka şehirlerden yatırımlık alıp kiraya verebilirsiniz vs vs.

kendi evinizde kalan aile fertlerinden kira almıyor musunuz?
o evi satıp üstüne katıp başka bir ev alabilirsini falan.
bir sürü opsiyon mevcut ama sadece 13k gelirle -ister kredili ister kredisiz- peşinat olmadan ve istanbulda ev almak mantıklı değil.
0
rewlack
(14.11.20)
Hocam İstanbul için sıkıntılı durumlar var. Mesela Avrupa yakasının uzak bir bölgesinden ev aldın dliyelim ki Halkalı tarafı, sonra Anadolu yakasının uç bir kısmında güzel bir iş buldun, gidip gelmen mümkün olmuyor evini satman lazım. Bu anlamda İstanbul, İzmir veya Ankara gibi değil.

Ben yaklaşık 7 senedir kirada oturuyorum, en fazla 1900 TL ödedim aylık, şu an onun da altında. Kiram makul olduğu ve oturduğum evden çok memnun olduğum için şu an bir sorunum yok. Planımı yaptım, inşallah maksimum 1,5 sene içinde oturduğum bölgeden ev alarak bu sorunu çözeceğim. Geçmiş dönemde iyi ki ev almadım diyorum; biraz sık iş değişikliği yaptığımdan yıllarca yollarda telef olacaktım, gelirimi dört duvarın kredisine bağlayıp seyahatlerime, kendime, ilgi alanlarıma para harcayamayacaktım. Bu açıdan baktığımda iyi ki ev almamışım diyorum.

Öte taraftan her sene kira zammı olayı, ev sahibiyle pazarlık vb. beni çok geriyor. İstanbul'da ev sahibi olmak lazım ama hayatının en önemli amacı gibi görme. Gerekiyorsa uygun fiyatlı, kolay satabileceğiniz, yatırımlık 1+1 evler bakın, kiraya verin. Durumlar iyi olduğunda satar oturacağınız bir eve harcarsınız. Alternatif çok açıkçası.
0
Lethe
(14.11.20)
Ben de senin gibi düşünüyordum ve artan ev fiyatlarına rağmen kredi çekip ev aldım. Kredi oranları 0.64’ten 1.2-1.3’lere yükseldi ve geçen karşı dairem benim aldığım fiyatın 50 bin tl üzerine satıldı. Memlekette şöyle bir sıkıntı var: bir şeyin fiyatı her be sebeple olurla olsun (döviz, karaborsa vs.) arttığında, şartlar normale dönse bile düşmüyor. Bunun da sebebi memleketin çooook büyük bir kısmının “yemeyelim içmeyelim de bir evimiz olsun” demesi. Yani eve, arabaya vs. hep talep var artık.

Siz de duygusal davranmadan (daha ucuzken almadım, şimdi neden alayım mantığı) imkanlarınız da el veriyorsa bir ev almayı ciddi ciddi masaya yatırabilirsiniz.
0
giovanne
(14.11.20)
fever +1
himmet dayi +1

bu pandemi başlangıcında içinde oturduğum evi belki alabileceğimi düşünmüştüm, o da hali hazırda içinde olduğum için.
ama anlaşamadık, iyi ki de olmamış diyorum.

istanbul depremi beklenirken, şubat'ta 600 bin lira olan evler bir milyonun üzerine çıkmışken hiç lüzum yok.
varsın ömür boyu emlak balonu patlamasın, fiyatlar hep artsın, yine de ev almamayı tercih ederim.
ev alma isteğimin tek nedeni içini kırıp döküp tadilat yapmak, istediğim hale getirip istediğim gibi bir evde yaşamak olur.
ama bunun için de milyonlarca lirayı 2 ya da 3+1 eve gömmem.

anadan babadan kalan ya da zamanında alınmış evi olanlar şanslı.
şu şartlarda ev almayı kovalamak artık çok anlamsız geliyor.
şartlarım çok iyi olursa alırım bir arazi, üzerine dikerim istediğim gibi müstakil bir ev, o ayrı.
onun dışında, hiç sanmıyorum.
ekonomik olarak şu şartlarda pek iyi bir vizyon değil bence.
0
blatta hiberna
(14.11.20)
Alışkanlıklar önemli. Bir kez iyi hissettiren bir şeye sahip olduğunda bunun devam etmesini istersin. Hiç ev sahibi olmamış kişilere kirada olmak koymaz. Normal şartlarda kiraya verilen paraya acırım, hele 3-5-7 bin kira verenleri hiç anlamıyorum fakat yine de ev satın almaktan yana değilim. Evimden ve kiramdan memnun olmamı bir kenara koysak bile ev almayı mantıklı bir iş olarak görmüyorum. Bunun tek istisnası var, hayatının sonuna kadar yaşayacağın şehri bulmak ve o yaşamı kurmak.
0
alfred
(14.11.20)
bok gibi hissediyorum. çok kazansam da elin duvarına yüksek kira ödemem. standartımı düşürür, para biriktirir en kısa zamanda ve hep oturabileceğim bir ev almaya çalışırım. şu anda da öyle yapıyorum zaten. kalanı da tabi ki kredi çekerim. ödeyeceğin kredi taksidi şu an verdiğin kiraya yakınsa zaten bana göre mantıklı olan da bu.

oturduğum evin kirası çok ucuzsa belki kiralamaya devam ederim. sahip olduğum evi kiraya veririrm böylece daha çok para geçmiş olur elime.
0
sonsuz
(14.11.20)
eğer kıraniz ev fiyatına göre düşükse kiracı kalmak mantıklı.

fakat ne olursa olsun evin parasını tamamını biriktirip alma işi hem zor hemde finansal anlamda mantıklı değil.
her türlü konut kredisi kullanmak mantıklı. şu amcayı izleyebilirsiniz;
www.youtube.com
0
nuisance
(15.11.20)
Para biriktirerek ev almak nerdeyse imkansız; biraz birikim+bütçeyi çok sarsmayacak, olumsuz koşullar planı yapılmış kredi ile ev alınabilir.

Ev alma kafası iyidir, farklı muhitten/şehirden alınıp kiraya verilip yine istenilen yerde oturulabilir. Eve yatırım derken milyon dolarlar kazandıracak anlamda yatırım denilmiyor, geleceğiniz için elinizde olacak bir garanti anlamında yatırım deniyor. Sanırım bu anlam karmaşasından ötürü evden yatırım mı olur kafası doğuyor. Halbuki eviniz varsa iyi kötü elinizde bir şey var, yıllarca havaya verilen kiralar sonunda elinizde bir tuğla bile kalmaz, böyle düşünmek lazım.

Bütçeme göre ödeme planını da yaparak küçük bir ev aldım, kiraya verdim, hem borcunu ödemede katkı sağladı, hem de şu an oturduğum evin kirasını karşılıyor. O dönem ev almasını tavsiye ettiklerim halen kirada istedikleri yerde oturuyor, ben de istediğim yerde oturuyorum ayrıca bir de evim var. Çocuklukta hiç evim olmadı hep kiracıydık, bu yüzden ev sahibi olmanın kıymetini biliyorum. Yanlış düşünmüyorsunuz. Yalnız iyi hesap yaparak, bütçeyi darmaduman etmeden ev almak iyir.
0
epitaf
(15.11.20)
18-35 arasi kirada gecti. 35'de ilk evimi aldim pisman degilim.

Konfor satin aliyorsun bir kere, basini sokacak bir kapin oluyor. Kimse sana cik diyemez, kontrole gelemez, vs. Ev sahibi basagrisi, kira baskasini zengin etmekten baska birsey degil.

Belki ayni parayla borsada oynasan cok kisa ya da uzun vadede daha cok para yapabilirsin ama donuna kadar kaybetme olasiligin da var. Evin uzun vadede deger kaybetme olasiligi yok.

Fazla dusunmeden butceye uygun birsey cakin bitsin..
0
cooperr
(15.11.20)
Kira hayatinin sonuna kadar duzenli odedegin ve sonucta eline gecen somut bir sey olmayan sonuçsuz bir süreç olduğu icin kredi cekip ev almak mantikli. Ev alip kiraya verip oradan gelen kirayla evin kredisini ya da kendi oturdugun evin kirasini kapatmak da bir cozum.
0
passive aggressive
(15.11.20)
oturacağın evi, evin yeni, depreme dayanıklı ve gerekli asgari şartları sağlaması şartıyla düşük faizli krediyle yakalarsan fiyatı düşünmeden direkt yapıştırırsan ondan sonrası oldukça keyifli bir şekilde geliyor. dediğin gibi kira sürekli olarak çöpe giden bir para. parayı mevduat faizine koyup kira ödemek gibi hareketler yaparsanız 10 sene sonra elinizde enflasyona karşı patates olmuş bir mevduat kalır, ev alırsanız en azından kira ödemez, ev de 3-5 değerlenirse cebinize para kalmış olur. bazı arkadaşların dediği gibi kirada oturmak çok büyük stres, birkaç kez kiradaki evim satıldı, bir keresinde taşınmak zorunda kaldım, bunların hepsi çok büyük problemler gerçekten. şimdi gencim ama ileride yaşım ilerlediğinde böyle bir durumda kalmak istemedim.
0
roket adam
(15.11.20)
(6)

macOS Big Sur yükleyince crackli programlar cortlar mı?

henrychinaski
selam emek hırsızı korsan dostlarım,big sur'a geçmeyi planlıyorum ama öncesinde photoshop, illustrator, cleanmymac gibi crackli olarak kullandığım birçok uygulama var. var mı bu şekilde crackli programlar yüklüyken big sur'a geçiş yapanlar? bir aksilik yaşadınız mı? tenkselat.
selam emek hırsızı korsan dostlarım,

big sur'a geçmeyi planlıyorum ama öncesinde photoshop, illustrator, cleanmymac gibi crackli olarak kullandığım birçok uygulama var. var mı bu şekilde crackli programlar yüklüyken big sur'a geçiş yapanlar? bir aksilik yaşadınız mı? tenkselat.
0
henrychinaski
(13.11.20)
Cortlayabilir, ya da kullandığın programları güncellemek zorunda kalırsın, o zaman cortlayabilir. Benim başıma her OS geçişinde geliyor maalesef. (Örneğin VMware bu konuda her güncellemede para isteyen bi örnek)
0
roket adam
(13.11.20)
Mojave (10.14.6)'den Catalina (10.15.6)'ya geçtikten sonra hiçbir programım cortlamamıştı. Big Sur'a da bu akşam geçmeyi düşünüyorum.
0
himmet dayi
(13.11.20)
Photoshop cortlamadı diyolla.
kaynak: bir arkadaş
0
işimdeyim gücümdeyim
(13.11.20)
crack'in cortlamasından ziyade, programların cortlaması söz konusu olabilir. bazı uygulamalar henüz big sur güncellemelerini yayınlamamışlar ise çalışmayabilirler.
0
mrtkp1234
(13.11.20)
Catalina'ya geçerken bir sürü şey cortladı, ama bi arkadaş big sur'a geçmiş, her şey tıkır tıkır çalışıyor diyordu.
0
plutongezegendegilmi
(13.11.20)
Az önce big sur'a geçtim.

5-6 crack'li program var. Hepsi çalışıyor.
Görsel olarak ilk defa bu kadar büyük değişiklik oldu uzun yıllar sonra. Onu da ekleyeyim.
0
himmet dayi
(13.11.20)
(17)

kaprisli iş arkadaşları

kakamelsokoban
selam arkadaşlar. aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü. bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yuka
selam arkadaşlar.
aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü.

bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yukarı %5i çocuklu kısmını oluşturuyoruz.

malum kamuda esnek çalışmaya geçildi, tüm personel işe bir hafta gidiyor bir hafta gitmiyor. yalnızca işe gittikleri hafta çalışıyorlar, diğer hafta idari izinli sayılıyorlar. 10 yaş altı çocuğu olanlar için de evden çalışma getirildi. kimi kurumlar direkt idari izin vermişler ama bizde iş yoğunluğu olduğu için gelip gitmekle uğraşmayın siz hep evden çalışın dediler, yani diğerleri gibi bir hafta çalışıp bir hafta izinli değiliz, hep iş başında olacağız ama memnun olduk toparlanıp eve geldik bugün de ilk haftamız bitiyor.

şimdi bu %80lik kısım için şöyle bir bilgi vericem. bu kadınlar evlenmek isteyip evlenememiş değiller. evlenip de koca kahrı mı çekicem diyip evlenmeyi hiç düşünmemiş olan, çok güzel, çok bakımlı ve hayatı doya doya yaşayan kadınlar. pandemi patlayana kadar en az 2 ayda bir farklı ülkelere giden, geniş arkadaş çevreleri olan, ekonomik bağımsızlıkları olan, kendi ayakları üzerinde duran, akıllı, kültürlü, birikimli kadınlar. bir kısmı çocukları çok seviyor ama sırf çocuk sahibi olmak için biriyle evlenip kaynana, görümce, elti saçmalıklarına bulaşmak istememişler. bunlar onların açıklamaları, benim yorumum değil bu arada. dışarıdan bakınca "yaşıyorsunuz bu hayatı" denilecek, zaman zaman kendi seçimlerimi bile sorgulatacak kadar hayatın keyfini çıkararak yaşayan bir tayfa. içlerini bilemem tabii ki.

aynı arkadaşlar çocuklularla ilgili herhangi bir pozitif ayrımcılık yapıldığında ise çıldırıyorlar. hem kendi seçimleri sonucu bunu tercih etmişler, ama en basiti 10 yaş altı kadınların evden çalışma hakkına o kadar kızmışlar ki bakanlığa kadar arayıp iptal ettirmekle uğraşıyorlar. en sonunda onların gazını almak için de çocuklular da haftada 2 gün işe gelsin o zaman diye karar çıkmış. pazartesi ve salı günleri işe gideceğim ama haftada 2 gün kızımı kime bırakıp gideceğim kara kara düşünüyorum şu an. eşim de sağlıkçı olduğu için izinleri kapalı, ne yazık ki onunla dönüşümlü çalışma şansım yok, eve bile zor geliyor yoğunluktan. evet evde çocuklu çalışmak işyerinde çalışmak kadar verimli olmuyor kabul ediyorum, en az %20 kapasite kaybım var ama bunu da akşamları kızımı uyuttuktan sonra çalışmaya devam ederek kapatmaya çalışıyorum mesela. benim çocuğum var çalışamıyorum deyip kenara çekilmiyorum. kimsenin ağzına laf vermiş olmayayım diye ekstra dikkat ediyorum. asla çocuğumu kullanıp kafa izni vs gibi ayrımcılık istemedim, istemem de. ama bunu yapmayacağımı bile bile benim dışımda verilmiş bir kararda bile bana düşman oluyorlar. kararı veren ben değilim, uygulamaya koyan ben değilim. ben sadece bana verilmiş bir hakkı kullanıyorum. şikayeti olanlar gidip üstlerle konuşmak yerine bize surat yapıp laf sokarak huzursuz ediyorlar, düşmanca davranıyorlar. bu sürekli kalacak bir uygulama değil en nihayetinde. bir süre sonra yine yüzyüze çalışacağız ama yarınlar yokmuşcasına kin gütmeye başladılar iyiden iyiye. benim kızdığım ve eleştirdiğim nokta bu. şikayet merci ben değilim neticede.

kızımı bırakacak birini bulmak biraz da şu açıdan zor, hem evde kedimiz var kedi olduğu için ne temizliğe ne çocuk bakımına gelecek birini bulmak kolay olmuyordu zaten. bir de eşim sağlıkçı olduğu için pandemide yüksek risk grubunda bir çalışan olduğu için bulduğumuz bakıcılar da riske girip bizimle çalışmak istemiyor. ben de kızımı başkasının evine götürüp bırakmak istemiyorum dünya kadar kötü şey görüyoruz duyuyoruz açıkçası güvenemiyorum.

geçen hafta cuma günü işlerimi toparlamaya çalışırken bile bir afra tafralar, laf sokmaya çalışmalar, yok eve gidenler kendilerini izinli sanmasın, evden de çalışılacak sonuçta bu bir idari izin değil vs kendi aralarında konuşur gibi bize duyurmaya çalışmalar. hayırdır bir problem mi var desem, ay yok canıım sadece konuşuyoruz vs diyecekler mesela sanki ben yok yere problem çıkarıyormuş gibi olacağım. lanetler olsun zaten son gün diye sustum, duymamaya çalıştım, bütün dertleri üzerimize oynayıp birimizle kavga çıkartıp içlerini dökmekti ama ne ben ne de diğer anneler sesimizi çıkartmadık nasılsa uzun süre görüşmeyeceğiz diye.

şimdi de pazartesi salı 2 gün kızımı kime nasıl bırakıp gideceğimi düşünmek zorundayım sırf onların çekememezliği yüzünden.

daha önce de buna benzer bir şey oldu mesela, aldım karşıma konuştum en çok sesi çıkan bir tanesini. dedim ki neden böyle yapıyorsun bu senin tercihinse sen kendi seçiminin ben kendi seçimimin sonuçlarına katlanacağız. ben 3 senedir işe uykusuz geliyorum, kakasıydı, kusmuğuydu, hastalığıydı, dişiydi bilmem ne derken bütün hayatımın ekseni kaydı ama ben istedim ben doğurdum bunları göze alarak yaptım bu çocuğu. bir yandan eşimin ailesi de sorunlu insanlardan oluşuyor, bir sürü ailevi sorunla da boğuşuyorum. sen bunların hiçbiriyle uğraşmak istemediğin için kendini bunlardan uzak tuttun. ben bu sorunlarla boğuşurken sen norveçte kuzey ışıklarını izliyordun örneğin. ya da dünyanın herhangi bir yerinde arkadaşlarında geziyor, eğleniyordun. herkesin hayatının kendine göre artısı eksisi var, neden böyle kendi işine yaramayan bir şey olduğunda düşman kesiliyorsun diye sordum.

verdiği cevap şu oldu.

"senin seni seven bir kocan, mutlu bir evin, güzel sağlıklı bir çocuğun var. benimse ne sevenim, ne de sevdiğim var. sen üzülsen bile evine gider ailenle teselli bulursun benim bunları yapma şansım yok. o yüzden sen üzülsen bile tolere edebilirsin ama ben edemem. o yüzden işime gelmeyince sesimi çıkarıp durumun düzeltilmesini istemek benim hakkım."

belki de yanlış düşünüyorum ama bu düşünce tarzı bana bencillik gibi geldi. ben böyle bir şey düşünsem dahi karşımdakine bu kadar açık konuşacak kadar cesur olabileceğimi sanmıyorum açıkçası.

ben bunu saf bir bencillik olarak değerlendirdim. siz olsanız ne düşünürdünüz?

Cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler.
0
kakamelsokoban
(13.11.20)
Akıllı, kültürlü, birikimli demişsin de bence bunlar geri zekâlı. Siz de onları üstünüze şikâyet edin.
0
dissendium
(13.11.20)
Kadınların çalışmasının yasaklanması lazım slkdgjsdgj. Şaka bi yana ortam çok kötüymüş hocam geçmiş olsun.

İkiniz de haksızsınız bence.

İşyerinde verilen maaşın, tanınan hakların sadece işle ilgisi olması lazım, aileyle, iş dışındaki hayatla ilgili değil. O açıdan arkadaşlarınız "ortada bir haksızlık var" demekte haklılar. "Benim çocuğum var zaten hayatım zor vs." şeklinde düşünmeniz hatalı.

Öte yandan devlette çalışıyorsunuz ve bu konuda kararların akıllı mantıklı bir şekilde alınması zaten imkansız. O durumda "o da gelsin" yerine "ben de gitmeyeyim" demek lazım. Bunu kişisel bir mesele haline getirmek manyaklık.

Yine de "onlar yüzünden böyle oldu" diye düşünmeyin, yani size verilen o hak zaten adil değildi, hiç verilmeseydi zaten bakıcı vs. bir şey ayarlamanız gerekecekti. Bakıcınızı ayarlayın. Sadece annelere özel bir düzenleme yapıldığında "yahu onların ne suçu var, onlara da bu hakkın tanınması gerek" diyin, siz de bencillik yapmayın. Belki zamanla düzgün bir iletişiminiz olur.
0
plutongezegendegilmi
(13.11.20)
Aslında sorunun kaynağı bu evden çalışma konusunun tüm çalışanlara eşit olmaması. Çalıştığınız kurumun çalışanlar arasında bir tartışma ortamı oluşmayacak şekilde bunu planlaması gerekirdi. İş yerine çalışmaya gelenlere ek izin mi eklenir, ek maaş mı eklenirdi bu tartışma ortamı oluşmasın diye ayarlamaları gerekirdi. Sizin bahsettiğiniz durumda ister istemez çalışanlar arasında bu şekilde tartışma ortamı oluşması normal.

Siz nasıl iş arkadaşlarınız için dışarıdan baktığınızda "hayatlarını yaşıyorlar, keyifleri yerinde, şanslılar" diye düşünüyorsanız şuan onlarda siz evli, çocuklu olduğunuz için sahip olduğunuz haklar için "ne kadar şanslı, evinde çalışırken keyfi ne kadar yerinde" diye düşünüyorlar. Bu düşüncenin kaynağı da iş yerinin yanlış planlaması.

Onların yaptıkları yanlış size böyle tavırlı davranmaları doğru değil. Sonuçta bu sizin kendi düzenlemeniz değil. Ama sizin tavrınız aynı şekilde yanlış. İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden bu şekilde konuşmanız hiç doğru değil. Onların evlilikleriyle ilgili sorunları yok, çocuklarıyla ilgili sorunları yok, eşlerinin aileleriyle ilgili sorunları yok ama başka sorunları olup olmadığını bilemeyiz. Bir insanın dışarıdan hayatı yaşıyor gibi gözükmesi, hayatında sorunlar olmadığı anlamına gelmez. Ben bebek bakıp sabaha kadar uyumuyorken sen gezip tozdun diyemezsiniz. Bilemezsiniz insanlar ne yaşıyor.
0
GoodMorningTeacher
(13.11.20)
Ben bu hikayedeki evlenmemeyi tercih etmiş olan tarafım. Benzer bir durum benim çalıştığım yerde de yaşansa ben de karşı çıkardım. Ama tutup "onlar da işe gelsin" diye değil, hep beraber evden çalışalım madem" olarak ayaklanırdım muhtemelen.

Çocuğu olan birine pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyorum. Üremek ya da ürememek kişinin kendi tercihidir. Evlenmek de öyle. Ama sırf biri üredi diye ona ek avantaj sağlanıyorsa, hayatında tercih etmediği bir şey yüzünden karşıdaki kişi neden haksızlığa uğrasın ki?

Not: Kendi açından baktığında haklı görebilirsin ama ben de kendi açımdan baktığımda eksik kısımlar görüyorum.
0
lcha
(13.11.20)
Yukarıda yazan arkadaşlara katılmakla birlikte, o insanlar bir şeyler yaşamıyor da olabilir. Keyifleri inanılmaz yerinde de olabilir. Bu da kendi hayatlarını planlamaları sayesinde oluşan bir durum olur. Durup düşünmüşler bir şeylerden fedakarlık etmişler. Siz ise bunları göze almışsınız, böyle bir sorumluluğun altına girmişsiniz. Bu yanlış demiyorum bu arada, ama iki tarafın da seçimleri ve sonuçları söz konusu.

Ancak bunlar iş hayatından bağımsız şeyler. Size “siz çile çektiniz bebek baktınız, bu da ödülünüz, evden çalışın.” Denmemiş. Nedense öyleymiş, bu doğal bir hakkınızmış gibi yazmışsınız. Üzgünüm ama değil. Çocuğunuzu bırakacak yer olmaması vs büyük sıkıntı anlıyorum ama günün sonunda işyerindeki kimseyi ilgilendirmez bu. Tamamen sizin sorununuz. Bunları göze alan sizsiniz. Bu bir pozitif ayrımcılık hakkı doğurmuyor. İnsanlar pandemin ortasında işe gitmek zorundaysa siz de gitmelisiniz, evden çalışılabiliyorsa onlar da çalışabilmeli. Özel hayatınızda ne olduğu burada bir parametre değil.

Arkadaşınız da inanılmaz saçmalamış bu arada eklemeden geçmeyeyim. İkinizin argümanlarını da haksız buldum.
0
anneboleyn
(13.11.20)
Ben de arkadaşlara katılıyorum. Bu noktada "benim çocuğum var, öyleyse başkalarına tanınmayan bir rahatlık hakkı bana tanınmalı" gibi bir şey bana biraz ayrımcılık gibi geliyor. Bu devlete göre pozitif olabilir ama çocuksuz bir vatandaş olduğum için bana bildiğin negatif ayrımcılık yani. Sizin çalışma rahatlığınız, başkalarına ekstra iş yükü olarak da yansıyor veya yansıyacak olabilir. Sizin covid olma riskinizi neden bekar takım arkadaşlarınız üstlensin?

Ancak, bu insanlarla neden bu münakaşaya girdiğinizi anlayamıyorum. Ben olsam devlet vermiş kardeş, paşa paşa hakkımı kullanıyorum der geçerdim. Bunu niye bu kadar kafaya takıyorsunuz ki?
0
roket adam
(13.11.20)
arkadaşlar genel olarak şunu söylemek istiyorum ben burada evden çalışmak benim hakkım demedim yalnızca bana böyle bir hak verilmiş ve ben bunu kullanıyorum dedim. ama arkadaşların sinirlenip muhatap alacağı bir merci değilim ben, şikayet olanlar üst merciye gerekli başvuruyu yapmak yerine gelip bana ve diğer annelere çemkirmeleri, laf sokmaları sizce normal mi yani? eleştirdiğim nokta bu. evet ortada bir haksızlık var ama bu haksızlığı yaratan ben değilim, çözüm noktası da ben değilim bunun için idari kısım var. onlar bana, ben onlara kavga ederek çözülecek bir şey değil bu. hoşuma gitmeyen bir uygulama olduğunda ben de o uygulamaya katılanlara mı surat yaparak çözmeliyim yani?

bir de sen de geziyorsun tozuyorsun diye ona söylememin sebebi başta o arkadaşın senin çocuğun var eşin var hayat sana güzel demesi üzerineydi zaten. sen benim hayatımın olumlu yanlarını görüyorsun ama senin hayatının da bana göre olumlu yanları bunlar dedim. tamamen seçim meselesi sonuçta. kimse kimsenin kişisel tercihlerini ve sonuçlarını eleştirememeli bana göre.
0
🌸kakamelsokoban
(13.11.20)
bu tiplere ne dendiğini herkes biliyor ama haklılar. çocuğu olana neden pozitif ayrımcılık yapılıyormuş? bak kendin söylemişsin "benim tercihim" diye.

sadece küçük çocuğa üzüldüm.
0
ya ben lan neyse
(13.11.20)
Yav zaten haftanın 3 günü, adamları ne zaman görüyorsun da sana surat yapıyorlar da sinirleniyorsun onu gerçekten tam anlayamadım ben. 2 gün de gözünü kapat devam et derim.
0
roket adam
(13.11.20)
@j r r tolkien hayranı evet onlar bir hafta işe gelip çalışıyor diğer hafta idari izinli sayılıyor. biz her hafta evden çalışacaktık. şu an için yapılan uygulamaysa 2 gün işyerinde diğer günler evden çalışma, bizim için idari izin yok.
0
🌸kakamelsokoban
(13.11.20)
Kadınların kadınlara yaptıkları eziyeti çekememezliği kimse kimseye yapmıyor. Bekar kadınların siz çocuklu çalışanlara çemkirmeleri evet yanlış. Bu sorun bence de böyle çözülmemeli.
Bu kararı üst mercilere şikayet edip sorgulatmaları gerekir üst merci de kolaya kaçıp çözümü sizleri iki gün işe getirtmekte bulmuş. Asıl ben o arkadaşın yerinde olsam buna ses çıkarırım. Hep beraber iyi şartlarda çalışmak varken, benim şartım kötüyse onlar da iki gün gelsin madem diyip sakinleşmek çok anlamsız.
Bekar çocuksuz olup evinde yaşlı ya da kronik hasta bakan kadınlar ne olacak peki, onlara sorsak bize de izin verilsin diyecekler.
İş arkadaşınız ya da sizin için tamamen haksızsınız diyemiyorum. Ama bu süreçte işe gitmek zorunda olanlara da fazla mesai, siz evdekilerden bir saat işe geç başlama hakkı gibi iş yükünü az da olsa hafifletecek şeyler yapılsaydı keşke
0
umutsuzevjınıkı
(13.11.20)
Benim durumum birazcık farklı.
Erkeğim. 9 senedir otizmli kardeşime, yasal vasisi olarak tek başıma bakıyorum.
O süre içinde hiçbir çalıştığım iş yerinden bir ayrıcalık istemedim. Hatta ne evli insanların sahip olduğu ek haklara sahip olabildim ne de bekarlar gibi "hayatımı" yaşayabildim.

İnsani açıdan bakarsak:
Ofise zırt pırt çocuk getirilmesi, buldumcuk anne babalar, anne babaların sürekli/bazen ayrıcalık istemeleri duygusal olarak benim de canımı sıkıyor ve kendimi eksik hissetmeme yol açabiliyor. Bu konuda hayatının bir dönemine gelmiş olup da bir şekilde evlenememiş/çocuk sahibi olamamış insanlarla empati kuruyorum.

İş olarak bakarsak: Mevcut haklar neyse o. Evli çocuklu kendine verilmiş haklardan yararlanır, eşi çocuğu olmayan da avucunu yalar. Kimsenin de itiraz etmeye hakkı olmaz.

Orta yol: karşılıklı anlayış.
0
trixi
(13.11.20)
çocuk yapmak gibi tamamen bir yaşam tercihi olan bir konuyla, "bacağını kırsaydın da işe gidemeseydin ama yine de gel deselerdi ne olurdu" gibi tamamen istem dışı olan ve iş yapmaya engel olan bireysel bir sağlık sorununu nasıl bir tutabiliyorsunuz anlam veremiyorum açıkçası.
0
roket adam
(13.11.20)
çocuklu insanlara ayrıcalık tanınması gayet makul bir şey
yasal hakkını hiç acımadan kullan

o çocukların en güzel şekilde yetiştirilmesi, çocuksuz insanların kuzey yıldızlarını izledikten sonra ülkelerine döndüklerinde rahat etmelerini, emekli olduktan sonra emekli maaşlarının yatmalarını sağlayacak

hepimizin vergileri tanımadığımız çocukların okumalarına, insanların tedavi ve sosyal yardım almalarını sağlıyor
böylece sokakta yürürken cüzdanımız için bıçaklanma ihtmalimiz bir nebze engelleniyor
işimizi kaybedersek açlıktan ölme ihtimalimiz azalıyor

bi tek kirli havamız bedava
0
bir soru sorcam
(13.11.20)
çocuklu insanlara pozitif ayrımcılık avrupanın çoğu ülkesinde olan bir şey, bu tiplere sorsak avrupa şöyle güzel böyle güzel ama kıskançlık çekememezlik olunca şark kültürü damarları tutar.
çoğu ülkede çocuklu ailelere vergi indirimi, çocuk parası v.s olur. demek ülkede bunlar olsa bu tipler hasetinden kendi kendilerini yermiş.

bu anlattığın hikayedeki tipler bizim milletin genel çekememezliği aslında, sozlukte de sık sık görürüz, bu meslek niye bu kadar maaş alıyor, niye bu kadar rahat çalışıyor ben eziliyorum o da ezilsin v.s. diye her gün farklı bir konu.

sizin yerinizde olsam alttan almaz direk, hatta bu konuda sert çıkardım bir daha sizin 100metre çevrenizde bu konuyu açmaya cesaret edemezlerdi.
0
nuisance
(13.11.20)
hepsi gerizekalı +1
haklısınız
0
basond
(13.11.20)
Bence haklisiniz. Digerlerinin size gicik olmasi yanlis, size verilmis bir hakki kullaniyorsunuz alti ustu. Bu kurali da siz koymamissiniz neticede. Olmasi gereken sorunu is yerinin cozmesi, en bastan "madem evden calisilabiliyor, herkes evden calissin" idi. Veya illa ofise gitmesi gerekiyorsa birilerinin is yerinin bu durumu bir sekilde kompanze etmesi gerekirdi (ek ucret, ek izin gunu vs).

Sikayetler "hayir onlar da evden calismasin madem, bize mi sordular cocuk yaparken" ekseninden ziyade, "ee oluyormus demek ki biz de evden calisalim o zaman" ekseninde olmasi lazimdi.
0
taurina
(14.11.20)
(7)

Araç çekilmiş

Olric
Merhaba, iki gün önce arabayı park ettiğim sokakta çalışma başlamış ve arabayı çekmişler, o yolu da pek kullanmadığım için dün haberim oldu yani bugün üçüncü gün. E-devlet üzerinden bakıyorum çıkmıyor, 1550'ye mesaj atıyorum cevap gelmiyor, 0212 275 24 00 diye bir numara buldum ama geçersiz numara d
Merhaba, iki gün önce arabayı park ettiğim sokakta çalışma başlamış ve arabayı çekmişler, o yolu da pek kullanmadığım için dün haberim oldu yani bugün üçüncü gün. E-devlet üzerinden bakıyorum çıkmıyor, 1550'ye mesaj atıyorum cevap gelmiyor, 0212 275 24 00 diye bir numara buldum ama geçersiz numara diyor. Acaba başka nerden öğrenebilirim bilen var mı?
0
Olric
(13.11.20)
sokakta esnaf varsa biliyordur onlar o bölgeden çekilenlerin hangi parka gittiğini.
0
hadsafhada
(13.11.20)
Bu websitesi var hocam hangi parka çekildiğini söylüyor ama unuttum onu, ibb’li bir şeydi
0
damba
(13.11.20)
Merhaba, bildiğim kadarıyla belli bölgedeki çekicilerin araçları götürdüğü parklar belli. Direkt ona göre bölgedeki kişilere sorabilirsiniz ceya şnternette bölge ismiyle arama yapabilirsiz. Bir de şöyle bir şey gördüm belki işinize yarar:

Otoparka çekilen araç sorgulaması için "PARK (BOŞLUK) ARAÇ PLAKASI" yazıp 1550'ye SMS gönderdikten sonra aracınızın nerede olduğunu öğrenebilirsiniz.
0
ats
(13.11.20)
155 i arasan ?
0
top_secret
(13.11.20)
en yakındaki yeddiemin otoparkına bizzat gitmenizi öneririm.
0
roket adam
(13.11.20)
Benzer bir durumda ilk gördüğüm çekiciye sormuştum, kamyonla beni otoparka kadar götürmüşlerdi :) Arabayı tarif edince, haa az önce kaldırdık onu diye anlatmışlardı üstelik.
0
scudman1
(13.11.20)
müsait bir yere park etmiş de olabilirler

benim arabayı yakında boş buldukları yere koymuşlar, yerinde bulamayınca baya şok geçirmiştim ama
0
bir soru sorcam
(13.11.20)
(3)

videoculara mikrofon ve yer sorusu

roket adam
arkadaşlar selamlar, genelde iki - max üç kişiden oluşan video interview'ler çekmeye karar verdim. ufak bi odada buluşup muhabbet edeceğiz yani. elimde şu anda rode videomic shotgun kamera var. bir de iphone headset'i, başka da bir şeyim yok. bu mikrofon supercardioid denilen yapıdaymış, direkt dire
arkadaşlar selamlar, genelde iki - max üç kişiden oluşan video interview'ler çekmeye karar verdim. ufak bi odada buluşup muhabbet edeceğiz yani. elimde şu anda rode videomic shotgun kamera var. bir de iphone headset'i, başka da bir şeyim yok. bu mikrofon supercardioid denilen yapıdaymış, direkt directional değil yani.

bunu ben nasıl konumlandırmalıyım ki tam karşıdaki iki kişinin de sesini alsın?
0
roket adam
(12.11.20)
tr.rode.com

polar pattern şekline bak. direkt olarak karşısını ve yanların bir kısmını alıyor.

cdn2.rode.com

yani mikrofonun 150 derece karşısını alabilir.

www.google.com

bu görseller sana bir fikir verebilir.

www.youtube.com
0
killerbee
(12.11.20)
Onu anladım ama ben mikrofonu iki konuğun tam ortasından 1 metre uzağa masaya koyduğumda odada yankı alıyorum. Mikrofon konuşanın dibinde olduğunda ise bu yankı sorunu yok. Dolayısıyla daha efektif bir yolu vardır gibi geldi.
0
🌸roket adam
(12.11.20)
yankı akustik düzenleme ile alakalı, tabi ağzına kadar getirip öyle konuşturursan yankıyı almayacaktır.

senin sorunun mikrofonun yeterli olmaması değil akustik düzenleme kaynaklı room soundu.

akustik düzenleme nasıl yapılır, yankı nasıl kesilir onu araştır. odan sanıyorum ki normalden çok daha boş.

www.akustikkumas.com

bak bu duvardaki şeyleri bu yüzden koyuyolar.

ben avrupa yakası dizisini çok izlerim mesela, tepeden boom ile alıyolar sesi, onda da dehşet yankı sorunu vardır. video falan işin içine girince sıkıntı dekoru bozmadan akustik düzenleme yapabilmek.
0
killerbee
(12.11.20)
(17)

Evi güzelleştiren eşyalar

ats
Merhaba, yakın zamanda yeni bir eve taşınacağım. Zaruri eşyalar dışında evinize ne aldığınızda veya hangi değişikliği yaptığınızda daha mutlu oldunuz? Rahatlık, estetik, fonksiyon vb açılardan olabilir
Merhaba, yakın zamanda yeni bir eve taşınacağım. Zaruri eşyalar dışında evinize ne aldığınızda veya hangi değişikliği yaptığınızda daha mutlu oldunuz? Rahatlık, estetik, fonksiyon vb açılardan olabilir
0
ats
(12.11.20)
C zigon. En sevdiğim eşyalarımızdan biri . bi de lazım olmaz diye düşünülüyor ama orta sehpa şart.
0
matilda
(12.11.20)
Bitki ve tablolar.
0
jazzabel
(12.11.20)
Wallhang/Duvar örtüsü.
0
Amaranta ursula
(12.11.20)
Çalışma odası yapacaksan ergonomik sandalye, uyumlu masa, ekran ve klavye rahatlık açısından inanılmaz fark ediyor.
0
roket adam
(12.11.20)
ışıklandırmaları tepeden aşağı değil de aşağıdan yukarı verince ve renk açısından da akıllı ampüllerle destekleyince çok oturulası oldu o sarı-beyaz sıcaklık anca öyle yakaladım. tavsiye ederim.

onun dışında evi güzelleştiren detaylardan biri de TV olmaması. tv izlemiyorum ben yaa havalarından değil de TV olunca bir odada her şey ona endeksli yerleştiriliyor o baya kötü.
0
AlsterWasser
(12.11.20)
boyle bir camasir sepeti: www.ikea.com.tr

bir de camasir kurutma makinesi cok kritik.
0
hot potato
(12.11.20)
C sehpa +1 (tembellik sehpa)
0
since1907
(12.11.20)
ben de yeni eve geçiyorum, şimdilik şunlara göz koydum.
www.fidanburada.com
www.youtube.com
hayallerde ise şu var
matteomauro.com
0
Bruce
(12.11.20)
Kaliteli bir puf. Tekli koltuğun olacak kesinlikle kolçaklı, önünde de bu puf.
0
candanag
(12.11.20)
Otomatik damacana pompasi
0
elorelia
(12.11.20)
Pencerelerin hepsine kaliteli sineklik tel, hayat kalitesini artırıyor
Rahat çalışma koltuğu,
Robot süpürge <3
0
kobuzchu kiz
(12.11.20)
Şaraplık, kitaplık, bej rengi bir berjer yanına loş ışıklı lambader harika bir okuma köşesi oldu, bitkiler, mumlar, yatak odasına ayaklı ayna. Bunlar daha çok görsel ve rahatlık olarak hoşuma gidenler.
Elektroniklere gelirsek kesinlikle iyi bir kahve makinası, filtre kahve makinam vardı şimdi bir de ekstra Nescafe dolce gusto aldım. Iyi bir blender ben tefal perfect mix kullanıyorum memnunum.
0
carmenta
(12.11.20)
Lambader, ayarlanabilir loş sarı ışık.
Bitki
0
ruhen hastayim ben
(12.11.20)
lambader, bitki, berjer +1
0
hazen
(12.11.20)
ben de puf demeye gelmiştim. berjer artı puf +1
0
ozgur bir kusun hatirati
(12.11.20)
Ahşap orta sehpa ve Step halılarına benzeyen az renkli halılar.
Düz renk perde.
Evin bir duvarını farklı renge boyamak, salon ya da yatak odası, ben koyu sarı seçmiştim.
Fazlalıkları ortadan kaldırmak.
Miamano.com'dan uygun fiyatlı resimler, saksılar vb. En azından uygun fiyata farklı ürünler almış olursunuz. www.instagram.com miamano.com
0
kaset
(13.11.20)
-almadan önce hiç beğenmiyordum duvardaki bir lekeyi kapatmak almak için mecburiyetten aldım ama çok sevdim "duvar rafı". üzerine minik bir vazo, birkaç çerçeve falan koydum. şık duruyor.
-oturma odasına büyük bir boy aynası(evi kesinlikle daha geniş gösteriyor ve derinlik katıyor).
-www.trendyol.com bir de bu.
0
penceredengorunenmorbina
(13.11.20)
(18)

alkolsüz veya alkollü restoran

blatta hiberna
merhabalar,bir insan kendi içki içmedikçe, neden gideceği restoranın da alkolsüz olmasını ister?meyhane ya da bar gibi bir yer olsa tamam, zaten bunlar alkollü içki üzerinden dönen mekânlar.yeri geldiğinde küfelik olanlar, kavga çıkaranlar, yan masaya sataşanlar da olabiliyor, o ayrı.normal restoran
merhabalar,

bir insan kendi içki içmedikçe, neden gideceği restoranın da alkolsüz olmasını ister?
meyhane ya da bar gibi bir yer olsa tamam, zaten bunlar alkollü içki üzerinden dönen mekânlar.
yeri geldiğinde küfelik olanlar, kavga çıkaranlar, yan masaya sataşanlar da olabiliyor, o ayrı.

normal restoranlardan söz ediyorum, illa balıkçı ya da ocakbaşı tarzı yerlerden değil.

geriye sadece sokak arası kebapçıları, esnaf lokantaları, fastfood restoranları, mantıcılar, çorbacılar falan kalmıyor mu?
ve bu sosyal hayatı çok fazla kısıtlayan bir şey değil mi?

mesela bir çift olarak giyinip kuşanıp güzel bir ortamda akşam yemeğine (içki içmeden) çıkmayı, bir iş ya da arkadaş toplantısına katılmayı zorlaştırmıyor mu?
yani bir risotto yersin, yanında da su veya maden suyu vb. içersin mesela gibi.

daha önce 1-2 tanıdığımda şahit olduğum bir şey bu.
dini nedenlerle olmadığını söylemişlerdi ama çok didikleyip soramamıştım, anlam da verememiştim.
aşağıdaki duyurulardan birinde görünce aklıma geldi.
amacım kimseyi incitmek değil, samimiyetle sebebini merak ediyorum.

edit:
daha çok yemek yenip hemen kalkılmayacak, bistro tarzı yerlerden bahsediyorum.


edit2:
cevaplar için çok teşekkür ederim.
zaten anlaşılacağını düşünerek "dini sebepler dışında" diye belirtmemek benim hatam tabii ama ben daha çok dini "olmayan" sebepleri soruyorum.
dindar olan, öyle yaşayan birinin restorana, bistroya gitmemesi normal zaten.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
Dini neden olabilir, değilse alkol kokusundan rahatsız oluyor olabilirler.
0
fezagezgini_4
(12.11.20)
turkiye'de iken boyle ciddi zengin ama dindar bi musterim vardi, genelde luks kebapciya gidilirdi. icki olmadgina bakma, ickili restoran fiyatina iteliyorlar herseyi.

ayrica risotto'nun yaninda maden suyu icsen bile, yemegin icinde %99 ihtimal beyaz sarap var zaten, fyi.
0
try again fail again fail better
(12.11.20)
Beni mesela bira ve şarap kokusu çok rahatsız ediyor. Migrenim nüksediyor ve midem bulanıyor:/
Bir arkadaşım da dini kaygılardan ötürü gitmediğini demişti.

Edit: @JohnOakley ve @kanlakarisikyagmur+1
Özellikle @johnOkley'in dediği gibi genelde insanlar alkolün etkisiyle sarhoş sapitip çok saçma sapan hareketler yapabiliyor. Birkaç kere sarhoş olmadığını iddia edip mekanda kendini rezil eden arkadaşim olmuştu. Ayrıca bu tipler ısrarla ben sarhoş değilim sarhoş olma eşiğim çok yüksek deyip kendilerini kandırıyor. Bir de sarhoş olma kafası çok farklı haliyle içen karşısındakinin de alkolune eşlik etmesini isteyebilir.
0
Amaranta ursula
(12.11.20)
İçkili restoranların olayı farklı. O yüzden olabilir.

Rakı-balık mekanlarına kimse 1 saatlik bir yemek için gitmiyor. Gidenler en azondan 4-5 saatlik bir 'eğlence' için gidiyorlar. Bu nedenle böyle mekanların gürültüsü çok fazla oluyor. Ortamı da yemek yiyip kalkmak için fazla hareketli.

Ben sadece balık yiyeceksem rakı-balık restoranları tercih etmem.

Bir diğer sebebi de fiyatı olabilir. Normal bir balık restoranda 35 lira vereceğin atıyorum bir kalamar tavaya ortalama üstü bir alkollü mekan 50 lira çekiyor.

Bi keresinde denemek amacıyla evin yakınında bir ocakbaşı restorana gitmiştim. Meğer rakı mekanıymış. 2 tane lahmacun yedim. 50 lira hesapla kalktım :)
0
himmet dayi
(12.11.20)
muhafazakar ailede büyümüş bir ateistim. haliyle çocukluğum hep "alkolsüz" yerlerde geçti. üstelik ben trakya'da büyüdüm hahaha. buna rağmen duyuruyu biraz garipsedim açıkçası... alkol konusunda bu kadar hassas olan insanların yaşam tarzı ve beklentileri zaten farklı oluyor. ayrıca hayır, geriye saydığınız yerler kalmıyor - alkollü içecek satmayan bir sürü restoran var. mesela biz ilçenin en iyi iskendercisine giderdik sık sık. iyi de bir yerdi, pahalıydı. ayran, kola falan satıyorlardı sadece. oturup yemek yer, çay içer, tatlı yerdik. muhafazakar aileler & arkadaş grupları zaten bunu istiyor. onlara hitap eden yerlerin sayısı daha fazla bile diyebilirim.

biz kendi bakış açımızla değerlendirdiğimiz için bize kısıtlı geliyor. mesela ben de şimdi "iyi bir müslüman olarak yaşasam?" diye düşündüğümde acayip sıkıcı buluyorum ama bunun sebebi benim müslüman olmamam. ona inanan, o yaşam tarzını benimseyen insan için bunlar sorun değil. demek ki ona yetiyor, öyle rahat edebiliyor.

kaldı ki bence bu gerçekten hiç dert edilecek bir mesele değil... türkiye'de yaşıyoruz yahu. alkolsüz restorandan bol ne var? asıl "balığın yanında rakı içeyim" deyince zorlaşıyor mesele. ben ankara'da öğrenciyim örneğin, dürümcüden tut da alkolsüz restorana kadar bir sürü yer bilirim ama ocakbaşı falan bilmiyorum örneğin. birilerine sormam, özellikle araştırmam gerekiyor.
0
der meister
(12.11.20)
Ben dine dahil değilim. Ancak içmekten çok hoşlanmam. Kendi keyfim için gideceksen alkolsüz mekan tercih ederim ki sarhoş insanlarla muhatap olmak zorunda kalmayayım. Kalınca incilerim dökülmüyor, ama etrafta içki içen olmadığında kendimi daha güvende hissediyorum ve rahatlayabiliyorum. Içki içenler bağırır çağırır, bazen kavga çıkar, laf atarlar, istisnasız neredeyse hepsi baca gibi sigara içer. Bunlar hoş manzaralar değil. Hele sigara kokusu hiç sevmiyorum. Alkollü adam yanında içince de içme diyemiyorum kavga çıkıyor vay efendim sigara diye.
0
JohnOakley
(12.11.20)
Diğer bir sebep; alkol almayan insan sohbete ayak uyduramaz, kafalar uyuşmaz.
0
kanlakarisikyagmur
(12.11.20)
Benim de çevremde epey bu tarz tip var, alkollü mekanlarda insanların taşkınlık yapabileceğini ve canlarının sıkılabileceğini düşünüyorlar, bi grup insan da alkol değmiş tabaktan yemek bile yemeyecek kadar muhafazakar o yüzden. Try again'in dediği gibi alkol olmayan, ama ayı gibi pahalı olan bir sürü mekan var. Zaten muhtemelen en çok onlar kazanıyordur.
0
roket adam
(12.11.20)
@himmet dayi:

aslında onu demek istemedim.
yani sevgilinle ya da arkadaşınla gidip, uzun uzun oturup sohbet falan edip akşam yemeği yenecek, üstüne kahve içilebilecek herhangi bir yerin de menüsünde içki olabiliyor.
illa balıkçı ve ocakbaşı değil derken bunu demek istemiştim.

big chefs, kırıntı vb. gibi oturup salata yiyip kalkabileceğin, artık bazı avmlerde bile bulunan, ortalama sayılabilecek yerlerde de alkol var sonuçta.
ama ben de her gittiğimde içki içmiyorum mesela.
o tarz daha gündelik yerlerden bahsetmek istemiştim aslında.

@try again fail again fail better:
öylesine bir "restoran yemeği" diye örnek vermiştim, beyaz şarap detayı aklıma gelmedi, doğru.
0
🌸blatta hiberna
(12.11.20)
@der meister:

garipsenecek bir şey yok, duyuruyu dini hassasiyetlerle ilgili olarak yazmadım.
dini nedenlerle gitmeyenlerin nedeni zaten belli.

benim merak ettiğim JohnOakley'in verdiği örnekteki gibi dini nedenleri olmayanların sebepleri zaten.
0
🌸blatta hiberna
(12.11.20)
@b/h

benim aklıma hiç bistro tarzı yerler gelmedi açıkçası cevap yazarken. o tarz mekanlara gitmemeyi tercih etmek bana göre dinle alakalı doğrudan. farklı bir sebep bana saçma geliyor. "hayat tarzı" diyecek olursak zaten o da dinle alakalı. bistroda takılan gençlerin yanında kendini rahatsız hisseden kişi, dinen caiz olmayan şeyler yapıldığı için rahatsız oluyordur. gerisi boş bahane bence.

Bugüne kadar da bistroda kafayı bulup sağa sola rahatsızlık veren bir tipe hiç denk gelmedim. Ayrıca bistrolarda kapalı mekanda sigara da içilmiyor. Direkt barlarda bu yasak delinse de bistrolar içerde sigara içilen yerler değil.
0
himmet dayi
(12.11.20)
dini nedenle tercih etmeyenler migros, carrefour benzeri içki satan marketlere de girmiyor olabilirler. benim tanıdığım kişiler öyle en azından. evin altında kocaman migros var ama oradan alışveriş yapmıyor mesela. hatta migros vb. yerlerden alışveriş yaptığım için garipseyen, oradan alışveriş yapmasan iyi olur diyenler de var. ateist değilim, koyu dinci de değilim ama inancım var.
mekan sahibi, ödediğim parayla içki alacak. o paranın içinde benim param olmasın diye düşünebilir. ama ekmek aldığın fırında içki satılmıyor. fırın sahibi akşam evine giderken 2 bira alacak belki :)
0
sutlu nescafe
(12.11.20)
Ciddi ciddi yemek pesinden kosan bir insansa, zaten nerede olsa yer. Yemek icmek hayatinda onemsiz ise, boyle kurallar koyabilir. Sosyal hayati sinirlayici olarak dusunmuyorum yine de. Baska turlu de sosyallesilir cunku.

Bana da inanmasi guc geliyor ama yemek yemeyi sevmeyen, sofra kulturunden cok uzak duran insanlar da var. Boyle bir insana alkollu mekanlara girmemek bir sorun olmaz zaten.

Travmali (genelde babasi alkolik) arkadaslarimdan birkaci kendilerini huzursuz hissediyor alkol tüketilen yerlerde. Cok yanasmiyorlar aksam yemeklerine. Daha cok kahve icmek icin bulusuyoruz mesela.
0
buf-e kür
(12.11.20)
Bazı Yiyeceklere pişirme sırasında alkol konma ihtimali gitmemeye neden olabilir.
0
yemrem
(12.11.20)
Dini sebeplerle alkollü mekanlarda yemek yemek istemeyen kişilerin gerekçeleri şöyle:

1-) Ortak yıkanan bulaşıklarda alkol kalıntısı kalması.
2-) Havaya karışan ve solunan alkolün de haram olması.

Şaka değil ikisini de duydum ve duyuyorum.
0
pass
(12.11.20)
genelde alkollu mekanlar daha pahalı oluyor.
daha kötüsü alkollu mekanda alkol almıyorsanız genelde garsonlar size iyi davranmıyor hesaptan geçiremeyeceğiz diye.
0
nuisance
(12.11.20)
Benim dini sebeplerle gitmeyen bir arkadasim var, gerekcesi, ilgili mekanlarin kazandiklari parada alkolun payinin olmasi ve bunu haram olarak gormesi; ustune ustluk bu paralarin yine alkol tedarigi icin harcanmasi.

Alkolden para kazanilan bir yerde bulunmasi kendi inananciyla celiskili, kendi harcadigi paranin alkol tedarigi icin kullanilmasi vesilesiyle kendisinin dolayli olarak alkol icilmesine, dolayisiyle gunah islenmesine, neden oluyor ve buna ortak olmak istemiyor.

Alkol kalintisi ya da havadan solunmasindan daha mantikli ve tutarli bence :D
0
taurina
(13.11.20)
İçki içilen yerde bulunmak iyi değil. Sanıyorum ki mekruh idi. Ondan gitmiyorlar.
0
alperz
(13.11.20)
(7)

Yöneticilere Bir Soru

yanqoue
Diyelim ki bir çalışanla şirket için çok uygun bir maaşa anlaştınız. Bu çalışan kısa sürede kendini ispatladı ve olması gerekenden daha az maaş alıyor, ayrıca ekipte ondan daha kötü olmasına rağmen aynı maaşı veya daha fazlasını alanlar var.Böyle bir durumda bu yeni çalışanın maaşına anormalin üzeri
Diyelim ki bir çalışanla şirket için çok uygun bir maaşa anlaştınız. Bu çalışan kısa sürede kendini ispatladı ve olması gerekenden daha az maaş alıyor, ayrıca ekipte ondan daha kötü olmasına rağmen aynı maaşı veya daha fazlasını alanlar var.

Böyle bir durumda bu yeni çalışanın maaşına anormalin üzerinde bir zam yapılması için gerekli inisiyatifi alır mısınız? Ya da hiç hesapta yokken bir maaş düzeltmesi yapılması için gerekli mücadeleyi gösterir misiniz? Yoksa bir şikayet gelmediği sürece bu dengesizlik sizi ilgilendirmez mi?
0
yanqoue
(12.11.20)
Yonetici degilim ama soz konusu duruma bir kere dustum. Patron sonra duzeltici zamlar yapti zaman icinde.
0
cleric
(12.11.20)
Alırdım, aldım da hatta. Bu dengesizlik beni her zaman rahatsız eder
0
kablelvuku
(12.11.20)
maaşında iyileştirme talep ettiğimiz iki arkadaşımız oldu, üst yönetimin de onayıyla iyileştirme yapıldı. gerçekten hakediyordu ikisi de.
0
pati
(12.11.20)
Amerikan geleneği şirketlerde yapılmaz. Çünkü amaç insanlık değil, kar maksimize etmektir. Ne kadar az paraya calistirabiliriz diye bakarlar.
0
JohnOakley
(12.11.20)
Büyük zamlar yerine zamana yayılmış küçük zamların çalışanı daha çok motive ettiğine dair bir yazı okumuştum. O yüzden bu şanssızlığı zart diye düzeltmeye çalışmam, zaman içerisinde adım adım artırırım.
0
roket adam
(12.11.20)
Benim icin 2 kez yapilmisti ben talep etmeden, hem de ayni sirkette :D Artik nasi belese calistirdilarsa demek.
0
taurina
(13.11.20)
adaletli olmak yöneticinin en önemli özelliği olmalı.

eğer iyi çalışan ve maaşı düşük biri var ise maaşını diğerleriyle eşitlemek için elimden geleni yaparım.
0
tantunisultansuleyman
(13.11.20)
(10)

Haşmetlimiz faiz artırımına neden karşı?

soru icin geldim
Niye bu kadar rijit tutum sergiliyor? Kendince sebepleri ne olabilir? Ekonomiden anlamadığım için size soruyorum. Faiz artırımından neden bu kadar nefret ediyor?
Niye bu kadar rijit tutum sergiliyor? Kendince sebepleri ne olabilir? Ekonomiden anlamadığım için size soruyorum. Faiz artırımından neden bu kadar nefret ediyor?
0
soru icin geldim
(12.11.20)
Faiz dinimizce haram iste baska neden yok.
Soran olursa: Herkes parasini faize yatiracak, kimse girisim, yatirim yapmayacak, hazir faiz parasi yiyecek ekonomik cokecek.
0
neverletyougodown
(12.11.20)
Öncelikle nefret degil tercih. MB faiz artirmak yerine olusan acigi hem halka paylastiriyor. Faiz artisi bir ekonomiye verilebilecek en buyuk zararlardan biridir gecici olarak cozum saglasada uzun vade de zarar getirir. Burada faydadan kasit doviz kuru elbette. Fakat doviz artisi sebebiyle olusan fiyat artislari subvanse edilebilir (ki oyle yapiliyor zaten) ve vatandasa fiyat artislari minimum olarak yansir. Bu yil Turkiye'nin kasasina girmesi gereken 60 milyar dolar para dunyadaki ve bolgedeki malum sartlardan dolayi girmedi. Ayrica doviz kurunu artiran bir cok dis faktir var ve dunya genelinde artis soz konusu belli sure sonra doviz kuru eski seviyesine gelecek veya daha da dusecegini dusunuyorum.
0
acebi
(12.11.20)
biz tüketim ve kredi ile büyüyen bir ekonomi olduğumuz için sürekli yatırım, para akışı olması lazım. faizler yüksek olursa girişim, teşebbüs yerine insanlar mevduata yönelir diye istemiyor.

aslında ise mevcut hükümetin yükseliş dönemi türkiye de inşaat sektörünün de yükselişine denk geliyor. işte burada faiz yüksek olursa kimse tutup müteahhitten ev almakla uğraşmaz, faiz yer, müteahhitler vergi kaçırmak pardon kaçınmak için kasalarında nakit tutmadıklarından, sürekli yeni projeye yatırdıklarından kilitlenip batıverirler diye istenmiyor. IMHO
0
sarcophagus
(12.11.20)
temel nedeni islam peygamberinin "faiz ayaklarimin altinda, zinadan beter" demiş olmasi. bu nedenle bankalari da sevmez (görünür). dikkat edin
en guzel Atatürk reklamlarini neden bankalar yaptirir. bunu düşünün.
Ha bu arada, ayni islama gore, yaradan "benden yalnizca kul hakki için af istemeyin" der. Sonuc olarak, faize karşı olup da bu kadar kulun hakkini yemek de ne ola !çelişkiler ülkesi...(bankaci bir abiniz)
0
tunaktunaktun
(12.11.20)
Tez yazmaya gerek yok: Ekonomiden anlamadığı için
0
malheiros
(12.11.20)
Girdi, çıktı, maliyet çok anladığını ben de düşünüyorum. Çevresinde gezinen dalkavuklar faiz haram diye sürekli telkinde bulunduğunu; danışman ordusunun aksini iddia edecek büzüğü olmadığı için adamı dinlediklerini düşünüyorum.

Nasıl ki berat arşa giden dolara Avrupa'nın Çin'i olacaz diye argüman üretti. Adam istiyor diye doktoralı, kariyerli, yıllarca okumuş adamlar islami saçmalıklara kılıf buluyor.

Faiz haramdır. Sorunun cevabı bence bu.
0
baal
(12.11.20)
TR ekonomisinin hatırı sayılır bir kısmını KOBİ'ler sırtlıyor. Faizin yükselmesi, bu kobiler genellikle kredili mevduat hesapları üzerinden para döndürdüğü için ticareti donduruyor. Elinde sermaye olan da ticarete veya başka şeylere yatırmak yerine faize yatırıyor, oturduğu yerden para kazanıyor, yatırım yapmadığı için istihdam da yaratmıyor. Dolayısıyla bu iki senaryo da zaten sıkıntıda olan tr ekonomisini yavaşlatan ve istenmeyen bir durum.

İşin dini yönü klasik anti-akp muhabbeti. Sanki kalan her şeyleri çok islami de faize gelince yok diyecekler :) Fazla para geleceğini bilseler faizi %1000 yaparlar ama diğer arkadaşların da dediği gibi "ekonomik olarak" yüksek faiz türkiye ekonomisinde sürdürülebilir değil. Bireysel ekonomik kaygılar ile kurumsal beklentiler türkiye'de kesinlikle paralel değil, uyuşmuyor. Bireyler ucuza bir şeyler almak isterken kurumlar yüksek kar peşinde doğal olarak.

Bu arada kobi için yine yüksek kur çok büyük bir problem değil - aksine stoklu çalışan esnaf kısa vadede yüksek enflasyon ve kur ortamından ciddi kar ediyor. Kurun oynak olması bir problem sadece.
0
roket adam
(12.11.20)
Türkiye'de bilmiyorum ticaret yaptınız mı ama yatırım krediyle yapılır. Asla anaparadan para harcanarak yatırım vs yapılmaz. Kobiler bile atıyorum araç mi yenileyecekler kredi ile alırlar en basitinden. Bunu şimdi Kobi olarak değil de büyük şirketler olarak düşünelim. Adam yeni cihaz, fabrika vs kuracak. 10m civarı kredi lazım. Buna sen yüksek faizli kredi saglarsan bu adam bu yatırımdan vazgeçer. En temel sebep bu. Kimsenin umrunda değil din, iman, günah.

He bizde ise şöyle. Fabrika vs. Ya da KOBİ'leri korumak değil de inşaatcilari korumak için böyle şu anda.
0
westblack
(12.11.20)
ekselanslarının din sebebibiyle faize karşı olduğunuu düşünüyorsanız, kendisini hiç tanımamışsınız. çin'in müslüman uygurlara yaptığı soykırıma sessiz kalınmasını ve filistin davası uğruna ölenler için, bana mı sordular giderken, demesini hatırlatırım.
faize karşı olmasının sebebi, ülkeye gelir getiren tek sektör olan ve yandaşların kümelendiği inşaat sektörünün sıkıntıya düşmemesi. ha bir de enflasyonun sebebi faizdir gibi saçma bir düşünce de var.
0
vizivozo
(12.11.20)
olayın dinle alakası yok. adam brut force'tan anlıyor.

diyor ki, dünyada her şey güçle, baskıyla çözülür. amacımız faizi düşürmek mi? zorla faizi düşürürüz. enflasyon sebep faiz bilmem ne, bununla ilgilenmiyor adam.

liberal ekonomide ülke ekonomisi büyür, işsizlik azalır, refah artar, ülkeye güven artar, enflasyon azalır ve faizler de azalır.

bu vatandaş diyor ki, ben faizleri zorla düşürtürüm, enflasyonu istediğim gibi göstertirim. ama gerçekte enflasyon yüksek olduğu için ve hatta tüik enflasyonu bile faizlerden yüksek olduğu için eksi faiz veriyor devlet. buna da yatırımcı inanmıyor ve gelmiyor. fx rate yükseliyor. enflasyon daha da yükseliyor. faizler yükseltilemiyor ve bir girdap içine sürükleniyor ülke, sürdürülebilir bir şey değil.
0
stewie
(12.11.20)
(7)

Korona biri nasıl eve davet edebilir?

makarnacanavari
Yahu anlamıyorum.Eşimin babası pozitif olarak evde.Sabah aramış kahvaltıya çağırıyorlar eşimi.Delirdiniz mi dedim!Delirmişler değil mi?Nasıl bir kafa yapısı bu?Cahillik mi başka bir şey mi anlamıyorum!Hayır, bir de diğer oğlu karısını, kızı beraber ziyarete de gitmişler yani. Hepsi okumuş etmiş, az
Yahu anlamıyorum.

Eşimin babası pozitif olarak evde.
Sabah aramış kahvaltıya çağırıyorlar eşimi.

Delirdiniz mi dedim!
Delirmişler değil mi?
Nasıl bir kafa yapısı bu?
Cahillik mi başka bir şey mi anlamıyorum!

Hayır, bir de diğer oğlu karısını, kızı beraber ziyarete de gitmişler yani. Hepsi okumuş etmiş, az çok bilgililer (ha bana göre okumuş cahiller o ayrı)

Yani sürekli kahvaltıya davet ederler eşimi bir de. Biz hep beraber kahvaltımızı yaparız, işe öyle gider. Hala haftada bir iki ararlar. Buna da acaip tilt oluyorum ama çok takılmasam da bu hastalık devam ederken hala bu amaçla aramaları çok sinir bozucu değil mi?

Eşimin de benden gizli gitmesinden çekiniyorum açıkçası. Neredem bulaştım şu aileye hakikaten tek pişmanlığım
0
makarnacanavari
(11.11.20)
Ara şikayet et baskın yapsınlar eve
0
lcha
(11.11.20)
Cidden çok acayip. Delirmişler evet. Ben olsam büyük olay çıkarırım.
Okumuş olmak cahil olunmayacağı anlamına gelmiyor. Eşinizle açık açık konuşun, gerekirse bilimsel makalelere başvurun :) sizin endişeleriniz yersiz değil çünkü. Size bu sebepten tavır alırlarsa da sallamayın. İlla birilerinin ölmesi gerekiyor sanırım insanların durumun vahametini anlaması için.
0
sevenay
(11.11.20)
Kafayı yemişler. Şikayet etmekte fayda var.
0
battal gemalmaz
(11.11.20)
Önemli olan konu eşinin hareketi. Gidelim der mi, ya da gider mi sence? Bence asıl problemin o olabilir.
0
roket adam
(11.11.20)
Ama şu da var; hiçbir semptom göstermeyen ama gayet virüs pozitif olan ve sağa sola bulaşmasına istemeden ve farkında olmadan sebep olan insanlar da çok. Belki sen de öylesin. O ne olacak?

Bundan bu kadar korkmayın. Biz bir süreç geçiriyoruz, hayat resmen bize biz fırsat sundu, sağlıklı olmanın ve kalkınmanın kitabını yazabilecek bir fırsat. Korku en büyük engel hatta boynumuza bağlamayı tercih edeceğimiz veya etmeyeceğimiz kocaman bir kaya. Lütfen korkmayın şundan. Gider ama sarılmaz dokunmaz. Olabildiğince dikkatli ve temiz hareket eder, hem örnek ve itici kuvvet de olur. Korkmayın. Açık söylüyorum sadece plasebo etkisiyle iyileşenler varsa sadece noseboyla ölenler de hastalananlar da çok var. Korkmayın.
0
1bir1bir1
(11.11.20)
Eşim bana korkusundan gitmez ama ısrarlarını da kırmak istemez. Bilmiyorum. Kendisi de geçirdi. Korktu. Çocuk çok etkilendi vs bunları da göz önğne alır herhalde.

Bu arada @1bir1bir1 yani paranoyaklık derecesinde değilim tabi. Asemptomatik olup da çevremde kimseyi hasta etmemek için, eldiven ve maskesiz markete gitmiyorum. Mümkün olduğunca da eve sipariş veriyorum. Kendimize ait bahçe dışında da pek sosyalleşmiyorum son bir aydır. Yazın biraz rahatlamıştık kabul ediyorum ama asemptomatik olup da bulaş riski ile pozitif olduğunu bile bile, aciliyeti olmayan tamamen keyfi bir durumda ailemi riske atmaya kimsenin hakkı yok. Kusura bakmasın kimse.
0
🌸makarnacanavari
(11.11.20)
Eşiniz de okumuş bir insan olmasına rağmen sadece sizden korkusundan gitmeme kararı alıyorsa bir oturup düşünmek lazım.
0
bass solo take one
(11.11.20)
(14)

Komşu Daire Karantinada

birisi
Sevgili duyuru ahalisi.. Karşı komşumuzun evini az önce karantinaya almışlar. Dairenin kapısına yazı asılmış ekipler tarafından. Gündüz dışarı çıktığımda bir şey yoktu az önce olmus olay.Evde 1,5 yaşında bir bebeğimiz var.. Dikkat etmem gereken bir şey var mı rutin tedbirlere ek olarak?Olur da komşu
Sevgili duyuru ahalisi.. Karşı komşumuzun evini az önce karantinaya almışlar. Dairenin kapısına yazı asılmış ekipler tarafından. Gündüz dışarı çıktığımda bir şey yoktu az önce olmus olay.

Evde 1,5 yaşında bir bebeğimiz var.. Dikkat etmem gereken bir şey var mı rutin tedbirlere ek olarak?

Olur da komşu karantina şartlarına uymazsa hes uygulaması üzerinden ihbar etmem yeterli mi? İhbar sonrası komşuyla papaz olur muyum?
0
birisi
(11.11.20)
Gerekli önlemleri alıp “abartmayın”
0
asaf
(11.11.20)
Biz aynı evin içinde hastalanmadık tabi ama önlemsiz de olmaz. Binada düzenli ilaçlama yapılsın. Olmuyorsa siz apartmanda maskesiz durmayın. Dokunmayın bir yere vs. Eşimin babasına da muhtemelen alt komşusunun hasta olmasından dolayı geçti. Kimseye haber vermemişler çünkü. Bina içi pencere varsa sürekli açık durmasına dikkat edin bence. Ve evet, çıkarlarsa gelen giden olursa şikayet çok önemli. Ben öyle bir komşumu şikayet ettim. Gelen giden oldu mu bilmiyorum tabi. Kadın pozitif çocuklarla parka markete gidiyordu. Neyse işte yapanlar oluyor.
0
makarnacanavari
(11.11.20)
Nasıl şikayet ettiniz? @makarnacanavari
0
🌸birisi
(11.11.20)
Virüs yarın size de bulaşabilir. İnsanlardan nasıl muamele görmek istiyorsanız karşınızdakilere de o şekilde davranın.
0
kanlakarisikyagmur
(11.11.20)
asansör kullanmayın,
sağa sola dokununca mutlaka elleri temizleyin,
çocuğunuz apartmanda sağa sola dokunmasın
eve gelen kargo vs paketlere dikkat edin, kargocu sucu falan da mesafe bırakın temas kurmayın

yeterlidir. her gün farkında olmadan onlarca pozitif insanla temas kuruyoruz zaten. komşuları da sakın ola rahatsız etmeyin.
0
emfuzi
(11.11.20)
Rahatsız etme niyetimiz yok onları.. Sonuçta bir salgın var ve enfekte olmuşlar.. Acil şifalar diliyorum onlara.. Karantina şartlarına uyduklari sürece hiç sıkıntı yok.

Maalesef asansör kullanmama şansım yok.. 15. katta oturuyoruz..

Ama ekstra dikkatli olacağız tabi ki..
0
🌸birisi
(11.11.20)
Hahah şanslısınız, bir sürü insan covid oldu daire karantinası ilk defa görüyorum. İnsanlar dışarıda + - beraber takılıyorlar resmen.
0
roket adam
(11.11.20)
Maskeye ek olarak tek kullanımlık eldivenlerden kullanabilirsiniz belki en azından apartman içerisinde asansör kullanırken vs. @emfuzi gayet güzel anlatmış zaten, dışarısıyla etkileşiminizi en aza indirmeye çalışın kargocu, varsa apartman görevlisi, sucu vs. ye karşı da tedbirlerinizi alın onların apartman içinde ne kadar önlem aldıklarını bilemezsiniz. Ben olsam mecbur olmadıkça bir şey sipariş etmezdim mesela. Karşı komşunuz olduğu için kapınızın önünde çok oyalanmamaya özen gösterebilirsiniz ayakkabıları içeride giyip çıkarmak gibi. Şimdiden kötüyü düşünmeyin belki komşularınız tüm karantina şartlarına uyacaklar ki herkes için en hayırlısı bu. Siz de dikkatli olduğunuz sürece birşey olacağını düşünmüyorum. Sağlıklı günler.
0
carmenta
(11.11.20)
rutine ek hiçbir şey yapmanıza gerek yok. komşunuzun tek farkı sadece biliniyor olması yoksa siz de bile şu an virüs taşıyor olabilirsiniz ama haberiniz bile yoktur. ortalık o kadar çok pozitif ile dolu ki, kendi önlemlerinizi almaktan başka çareniz yok.
0
surprise
(11.11.20)
Gecmis olsun.
Eger evlerinden cikmayacaklarina eminseniz, koridoru dezenfekte etmek icin soyle bir sey kullanabilirsiniz belki.

www.ttmedicalgroup.com
0
65 derece
(12.11.20)
65 derece
(12.11.20)
Mesafe ve maske kurallarına uyarak kapılarını çalın. Geçmişolsun dileklerini iletip market alışverişi vs. bir ihtiyaçları olursa aramaları için telefon numaranızı verin. Bu size hastalık bulaştırmaz. Ama bugün ona yarın size. Komşuluk önemli.
0
Mirket
(12.11.20)
Mirket+1

Bizim apartmanda komşumuzun annesi Covid+ oldu. Kendileri haber verdiler apt grubuna. Biz de apartmanca elimizden geleni yaptık.
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.20)
Evde kal uygulaması var. Orada ihbar bölümünden şikayet oluşturdum. Bir de 155’i aradımnkayıt aldılar. Gelen giden oldu mu tabi bilmiyorum.
0
makarnacanavari
(15.11.20)
(10)

Klima Tavsiyesi

patates
Merhaba,Klima alacağım ama sektörden bi haberim. Hangi marka iyidir? Nerden almak mantıklı?
Merhaba,

Klima alacağım ama sektörden bi haberim. Hangi marka iyidir? Nerden almak mantıklı?
0
patates
(11.11.20)
daikin hitachi york mitsubishi her zamanki gibi
mitsubishi love ben :)
hangi tip istiyorsunuz onu diyin de. samsungtan da uzak durun.
0
turbo sadık
(11.11.20)
salona alacağım için duvar tipi alacağım.

12000 BTu yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Ev çok soğuk ısıtmak ilk amacım.
0
🌸patates
(11.11.20)
daikin f/p olarak çok iyi
çok araştırdım (1 yıl kadar) daikin aldım.
0
erty_ksk
(11.11.20)
@turbo sadık +1
arçelik ürünlerini öneririm. yıllardır sorunsuz kullanıyoruz.

klima almadan önce keşif ekibi isteyin. gelsinler. söyledikleri ölçüde alışverişinizi yapın. söylediklerini dinleyin. mesela tek bir odaya 18bin btu koyup tüm evi ısıtıp soğutamazsınız. kapılar, kirişler çok şeyi değiştiriyor. bunun gibi senaryolar var.
dış ünitenin nereye takılacağı çok önemli. baştan keşif ekibiyle belirleyin. koyacakları yer işinize gelmeyebilir.
birde alacaksanız kış mevsiminde alın. yazın gelmeleri haftalar sürebiliyor.
0
cliquot
(11.11.20)
daikin'e f/p'si iyi diyen de ne bileyim??

daikin fiyat olarak yüksektir, ama canavar gibidir. vestel beko arçelik gibi markalar için f/b oranı yüksek diyebiliriz
0
co2s2
(11.11.20)
merhaba teşekkürler.

ben zaten soğuıtmadan çok ısıtma için istiyorum. evim bahçe katı ve ev verimli ısınmıyor. yaklaşık 35-40m2'lik bir salonum var. 9000 - 12000 BTU yeterli olacaktır sanırım diye düşünüyorum.
0
🌸patates
(11.11.20)
Ben de alırken epey araştırmıştım, fiyat - performans olarak vestel önerdiler, gayet memnunum. Genel olarak arkadaşların yazdığına ek olarak bilinmeyen markalardan uzak durmanı öneririm, servis çağırdığında yaygın olması önemli diyorlar.
0
roket adam
(11.11.20)
arçelik diyorum. türkiye'de LG ortaklığıyla üretim yapıyorlar. ürün çok iyi. faturayı da göçertmiyor. servisi de başarılı, fiyatı da uygun.

35-40 metrekare için, 12bin'den daha düşük olmaz bu arada. 3 kuruş tasarruf için sakın ola 9bine filan yönelmeyin.

son olarak, cevapları tikleseniz ne güzel olur. insanlar emek emek yazmış :)
0
fever
(11.11.20)
Arçelik +1
0
since1907
(11.11.20)
mitsubishi fujitsu daikin
toshiba greee

ve diğerleri... vestele yanaşma.
0
mikahakkinen
(11.11.20)
(4)

Yeni macbook'lardaki m1 çipi?

but that was just a dream
Hakkındaki görüşleriniz nelerdir?Eskisine göre inanılmaz fark eder mi?
Hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Eskisine göre inanılmaz fark eder mi?
0
but that was just a dream
(11.11.20)
Fark edeceğini tahmin ediyorum zira benzer mimarideki işlemcinin kullanıldığı iPad pro'lar bir çok intel işlemciden daha hızlı şu anda. Isınma ve throttling konusunu da çözdük diyorlar. Şu anda mac almak yerine birkaç ay beklemeyi tercih ederdim incelemeleri görmek adına.
0
roket adam
(11.11.20)
Ben heyecanlandım ya.

Performans olarak çok farkedeceğini zannetmiyorum. Çünkü teorik olarak daha hızlı olsa bile bu runtime'da x86'dan RISC çevrimini nasıl yaptıkları belli değil (bir yazı bulamadım ona dair). Baya kara büyü dönüyor orada.

Ama bu sayede RISC yaygınlaşır, programlar, derleyiciler buna göre evrilirse işlemci piyasası canlanır, çünkü RISC tasarlamak kolay. Intel/AMD duopoly'si yerine az buçuk para bulan yetenekli mühendislerin işlemci çıkarabildiği bir dünya hepimiz için daha iyi olur.
0
plutongezegendegilmi
(11.11.20)
tüm macbook serilerini bu işlemciye geçirmedikleri sürece deneme amaçlı devam edecektir, sonrasında evrimleşeceği yeri göreceğiz. şu an 13 inch ve 16 inch performans cihazları hala intel işlemcide. deneme periyodu olarak görüyorum.
0
ludwig boltzmann
(11.11.20)
ben m1 çipli air almayı düşünüyorum. intel işlemci olanlar büyük bir indirim yaparsa anca alırım sanırım.
0
pardus
(11.11.20)
(17)

insanlar pahalı arabaları nasıl alıyor?

batlegolas
istanbul'un sıradan, orta-alt maddi duruma sahip diyebileceğimiz türden insanların yaşadığı bir mahallesinde oturuyorum.sokakta geziyorum, bir tarafta bmw, bir tarafta son model nissan, bir tarafta audi... geri kalan araçlar eski model ve ucuz arabalar. üc dört tane pahalı araba var.zengin olsalar b
istanbul'un sıradan, orta-alt maddi duruma sahip diyebileceğimiz türden insanların yaşadığı bir mahallesinde oturuyorum.

sokakta geziyorum, bir tarafta bmw, bir tarafta son model nissan, bir tarafta audi... geri kalan araçlar eski model ve ucuz arabalar. üc dört tane pahalı araba var.

zengin olsalar bu uyduruk mahallede oturmazlar. zengin olmayan da öyle araba alamaz.

nasıl oluyor bu?

hayalimdeki araba 400 bin lira. maaşım 3 bin lira. neden bu kadar imkansız ki? maaşım 10 bin olsa da alamam ki.

insanlar 400 bin liralık arabayı nasıl alıyor?

pencereden bakıyorum, masmavi nissan qashqai. çok güzel. nazarı değen bir insan olsam şimdiye patlamıştı.

lan etraftaki tek düzgün, yeni ev benimki. bizim binadan birine de ait değil. kimin lan bu araba? manyak mısın, bu mahallede işin ne?
0
batlegolas
(10.11.20)
kilit kelime "maaşım" çoğu maaş almıyor maaş veriyor.
mahallemizdeki tavukçu(bildiğin çevirme tavuk) a7 ye biniyor mesela.
0
basond
(10.11.20)
Aylık gelirin belli bi seviyenin üstünde olduktan sonra bir noktada borca girip al-sat yaparak bu rakama ulaşıyorsun. Mahalle uyduruk olabilir ama içinde yaşayanların yaptığı işleri bilmiyoruz. Beyaz yakalı gibi düşünme, esnaf vergi ödemiyor mesela, aylık kemiksiz 10-15 bin lira kaldırıyorsa ki çok normal rakamlar, bir süre önce de borca girdiyse rahatlıkla şu an 350-400 binlik araba sahibi olabilir. 2018 ortası gibi 130 binlere satılan araçlar şu an 300'ü geçti zira. Tavsiyem gücünün yettiği küçük rakamlarla yatırım yapmaya başlaman, zaman içerisinde o para değerlenecek ve yeni aracına sermaye olacak.
0
roket adam
(10.11.20)
bahsettiğiniz paraya sahip olan insanlar pek vizyonlu olmuyorlar. mesela o vizyon buradaki çoğu insan var, paramız olsa nezih bir yere taşınırız, güzel araba alırız, şık giyiniriz, saçımıza başımıza dikkat ederiz vs. ama bahsettiğiniz grup -ki benim yaşadığım yerde de mevcut- kurulu düzenini bozmaz, yaşıyoruz işte diye düşünür. bu tipler için en önemli şey araba olduğu için ona ekstra önem gösterirler. biz mesela yurt dışına gider diyar diyar gezip kültürleriniz, ama onların aklının ucundan geçmez. özetle paranın bir kısmı yanlış insanlarda.
0
rose parks
(10.11.20)
Baba parasıyla alıyorlar.

İçlerinde istisna elbette vardır ancak çoğu aileden zengin. Maaş veriyor, ticaret yapıyor diyenlere bakma. Maaş verecek düzeye gelmek o kadar kolay değil.
0
kickboxer
(10.11.20)
son cümlesi hariç rose parks +1
herkesin ideali kültürlenmek ya da dünyayı gezmek olmak zorunda değil, böyle mutlu oluyorsa doğru insan yanlış insan ayrımı yapmayı doğru bulmuyorum ben. öte yandan bu durum ciddi bir gösterge o insanların hayata bakışı açısından. "araba sevdası" hala bir ülke gerçeği.
0
Bruce
(10.11.20)
Onlar da maaşı 3000 TL olan nasıl geçiniyor diye gıpta ederek düşünüyor olabilirler.
400.000 TL değerindeki hayallerde yer alan araba yerine, ikinci el 60-70bin TL'lik hyundai accent gerçeğini yaşamak için çalışmalıyız.
0
Erva
(10.11.20)
Babam 12 yaşımda vefat etti, 0 baba parası aldım bugüne kadar.
BMW ye de bindim, ülke ülke de gezdim, şimdi daha konforlu bir aracım var.

Maaşlı iş + bol bol freelance iş diyelim.
Yazılımcıyım.

İlla baba parası veya illa yandaş olmaya gerek yok.
Yandaşlığın yanından bile geçmedim, hiç bir zaman.
2002 de destekleyenlerden bile değilim (ki zaten 2002 de öğrenciydim)

3 bin maaşla zor
ama 3 bin maaş alıyorsan, ben neyi yanlış yapıyorum diye sorgulayabilirsin.
0
summatinyourteeth
(11.11.20)
Şimdi aileden zengin olan var.
Onun dışında leasing yapan da var.
Gene aynı şekilde kendi isi olup vergiden düşen vardır (teyzem ve ortağı vergiden düşmek için kendilerine ford cmax almislardi birer tane sirf vergi oduyor).
Onun dışında şirketin verdiği vardir (çalıştığım şirkette düz müdürlerde octavia, üst müdürlerde a5 ve c serisi mercedes vardi. Arkadasim yeni ise başladı müdür olarak yeni kasa focus verdiler).

Bu arada bu Türkiye'de var. Çalıştığım sirket Avrupa'da kimseye araba vermiyor. Belki İsviçre'dekiler alir. Onun dışında müdür diye araba yok. Kendi müdürüm kar payi, aylik 5000€ vs vs derken Citroen c3 kullaniyor. Sefim de 2006 a3'e biniyor. 100 kisilik binada pahali arabasi olan 3 kisi var galiba. A6, 3.20 ve a5. Bir iki tane de eski lexus var ama onun dışında hep normal arabalar.

Ben Türkiye'de çok kafaya takardim araba isini. Şöyle 3 sene geçti mi araba eskimis gelirdi. Vallaha buraya geldigimde hic umursamadigimi fark ettim artik.

Neyse yani, bence kafaniza takmayin. Araba güzel bir şey, özgürlük ama Türkiye'de biraz fazla abartılmış durumda araba/yeni araba/2-3 senede yenileme vs olaylari.
0
logisticsmanager
(11.11.20)
Ha bir de; aldiginiz para düz çalışan parasi. Ama Türkiye üçüncü dünya ülkesi olduğu için amacı düz calisani mutlu etmek degil, düz calisandan daha cok nasil vergi almak. O yüzden sizin araba alamamaniz "normal" oluyor. Ama değil. Ayni tatil yapamamak, et yiyememek, ps5 alamamak gibi şeyleri normallestirilmesi gibi.
2006 clio vardi. 500-1000 euroya satardim satsam. Asgari ücretin yarisi yani.
Kısacası sıkıntı sizde degil, ülkede.
Bir de sukredin lol.
0
logisticsmanager
(11.11.20)
3 bin maaşla cep telefonu bile almak için 6 ay beklemen gerekir arabayı falan geç..

Ben herkes baba parası demiyorum ama çoğunluk öyle. Aile şirketi falan da olabiliyor.

İstanbul'da yaşayan biri minimum 30 bin kazanarak o aracı 2 sene de alabilir. 30 bin demek günde 1000 lira demek. Bu paralara çıkmak için yapılan işte büyük tecrübe lazım. Tabi yapılan işteki vergi, kira vb giderler de var. Elde 30 kalması için 40 kazanman lazım.

Kendi işini yapıyosun diyelim yanında çalıştırdığın elemanın sana maliyeti 5000 lira. Öyle maaş vermek kolay değil.
0
kickboxer
(11.11.20)
"zengin olsalar bu uyduruk mahallede oturmazlar."

cok zengin degilseler bile ticaret gelirleri falan vardir. Bir de varos bir ailenin biraz zenginleyince cart diye elit bir mahalleye tasinacak hali yok zira bu tip insanlar icin ait olduklari bolgeden kopmak zor. Tasinacak olsalar yeni komsularina ayak uydurmalari falan gerekirdi. Ote yandan araba kisa yoldan statu arttiran bir sey. Hic ugrasmadan senin ve diger komsularin kanina girmisler mesela.
0
hot potato
(11.11.20)
2020 model S serisi Mercedes dealerindan satin aldigim yeni bir aracim var, aileden destek hic yok, haftada 7 gun calisiyorum, taseron firmayim buyuk bir firma icin, stres ve problemler cok fakat yasadigim yer Amerika, burada araba fiyatlari daha dusuk Turkiye'ye gore fakat Turkiye'de olsam, buyuk bir sirketin taseron islerini alabilsem burada yaptigim gibi, gene cok rahat binerdim ayni model araca orada da, maasli calismak cok iyi bir secenek degil fakat herkesin patron oldugu, herkesin ust duzey manager oldugu bir dunya duzeni mumkun degil, insanlarin cok az bir kismi digerlerinden siyrilip farkli ust seviye bir hayat kurabiliyor, %10 dan az bence dunya genelinde bu rakam, Amerika'da dogup buyumus fakat zar zor eski model bir Ford alabilen insanlarda var burada.

Kimse baskasi icin is firsatlari yaratmiyor genellikle yakin aile bireyleri disinda(torpil veya zengin bir aileden gelmek), kendi sansini kendin yaratmalisin, oncelikle kendini ve etrafini kesfetmekten baslamani tavsiye ederim.
0
nosmoke
(11.11.20)
Ticaret yapanlar parayı vuruyor ya. Hele ithalat-ihracat yapanlar acayip. İş yaptığımız firmaların sahipleri BMW M5, Audi RS6, Porsche Panamera, Maybach S500 falan biniyor.

Sermayem olsa ben de girerim şu ticaret işlerine. Ama öyle çiğköfte, dönerci değil, elektronik falan.
0
efreet sultan
(11.11.20)
turkiye'de araba konusunda sacma sapan bir durum var, araba fiyatlari abzurdluk derecesinde yuksek. asgari ucret ve civarinda dolasan insanlarin ikinci el bir arac almayi akillarina bile getirme olanaklari yok.

benim kullandigim formul senelik burut gelir/3. Bunun ustune cikinca araba odemelerini yapmakta zorlaniyorsun. Senin burut gelirin 3500x12= 42000 ise mesela, senin aslinda 14000 birim civarinda bir araca binmen lazim.

Bu formul yurtdisinda eli yuzu duzgun ulkelerde isliyor zira araba fiyatlari ikinci elde dusuk, ama turkiye'de islemiyor. En ucuz araba 125bin dersek, senelik 369bin gelir lazim, o da aylik burut 30bin tl yapiyor. 50binlik bir arac alalim desek, ayda 12bin birim gibi bir para yapmak lazim. Dolayisiyla asgari ucretlinin tofasa bile binme olasiligi yok.

eger muhit cok nezih degilse senin gordugun araclar ya sirket aracidir, ya misafirlige gelenlerin aracidir, ya da senin mahallede bazi gizli zenginler var eve degil araca yatirim yapiyor.
0
cooperr
(11.11.20)
standart 2 ev kirası gelirin olsun,2000 x 2=4000
evde 6 maaş olsun ,6x2000 =12000
4 bin gider kalan 12 bin.
tam bir yıl önce ,orta sınıf 520 ve kasaların 2. ellerini biriktirdikleri paralarla alabilirler.
göçmenler, beraber yaşar bu namuslu yolu bu arabalar için.
bide vergisiz ticaret, yasdışı insan-mal satısı var, öle gizli saklı değil heryerde var bu.
ufak mütehitler, kalan arsayı satanlar, zamanında başkası için hapis yatanlar.
zamanında güzel yere dükkan açan yada sabit yerde ticaret yapanlar, çoook çook daha fazla kazanabilir.
ama kültür sabit olduğundan ,mekan da sabit kalır mahalleden gitmezler.
hatta belli bir yıl sonra memlekete bile gitmezler.
0
bugga
(11.11.20)
Kimse değinmemiş ama o arabaların çoğu şirket aracı. Benim eski şirketimde müdürlerin araçları Audi'ydi. Nerden baksan şirkette 10-12 Audi var. Toplam beyaz yaka 60 kişi falandı zaten.
0
himmet dayi
(11.11.20)
Genç yaşta pahalı araba alan tanıdıklarımın çoğu babalarının kurduğu yapım, yıkım, inşaat, petrol, otomotiv firmalarından gelen paralarla alıyorlar.

Maaşlı çalışanlardan sadece pilotlar alıyor. 50.000-80.000 arası kazandıkları için.
0
Pranarian
(11.11.20)
(5)

silent hill 2 oynayan var mı

marul hirsizi
varsa görüşleriniz nelerdir.not: soruya edit yaptım.
varsa görüşleriniz nelerdir.

not: soruya edit yaptım.
0
marul hirsizi
(10.11.20)
Yakın zamanda değil ama üni yıllarında not tuta tuta oynamıştık. Teknik değil de içerikle ilgili bir soruysa yardımcı olabilirim.
0
lüzumsuz adam
(10.11.20)
Yakın zamanda değil fakat bu zamana kadar herhalde 3-4 defa oynamışımdır
0
apocalipy
(10.11.20)
Bu kadar içine çeken bir shadow of the colossus olmuştu beni. Hikayesiyle, atmosferiyle, ses-müzikleriyle (Akira Yamaoka faktörü) her şeyiyle çok güzel bir deneyim.

In my restless dreams, i see that town.. :v
0
lüzumsuz adam
(10.11.20)
Şimdi oynamak istiyorsan çok zorlanırsın onu söyleyeyim :D Ama değer mi baba diyorsan? Hikayesi oyun tarihinin ilk beşi içerisine girer, müzikleri aynı şekilde harika. Atmosfer de o zamana göre kıyaslarsan çok iyi ama o zamanlardan bu zamanlara ne atmosferler gördük.

ayrıca bulmacaları resident evil serisine göre daha akıllıca ve keyifli. Silent hill serisinin en iyi oyunu bence. Oyunun en önemli olayı hikayesi ve karaktere rahatlıkla bağlanabilmen. O duyguyu, yalnızlık hissini ana karakterle birlikte sen de yaşayabiliyorsun. O hissi çok iyi vermişler. Sadece ana karakter değil, o yalnızlıkta karşılaştığın yan karakterler bile bir şekilde ilgini çekiyor ve çok iyi yazılmışlar. Ve bunlar sürekli karşına çıkmıyorlar. Bokunu çıkarmamışlar, bildiğin yalnızsın ya oyunda. Serinin diğer oyunlarında bunun boku çıkıyor mesela.

Ne kafayla, nasıl bir ilhamla yapmışlar bu oyunu bilmiyorum ama harika bir oyun. üst düzey yani.

* Spoiler vermeden bu kadar övülüyor. Oynayan herkes spoiler vererek anlatsa nasıl bir şey olduğunu herkes görür. Ne kafayla yapıldığının olayı işte o verilecek spoilerlarda gizli :D
0
eazy
(10.11.20)
Acayip keyifli oyundu, ciddi ciddi korkmuştum açıkçası. Ben çok beğenmiştim.
0
roket adam
(10.11.20)
(4)

teknik pozisyonlarda çalışanlara soruyorum

pati
kendim gibi amelelere yani.ne sıklıkta müşterilere gidiyorsunuz? müşteriye gitmiyorsanız, müşterilerle ne sıklıkta ve ne şekilde muhattap oluyorsunuz? müşterilerin size karşı tavırları nasıl?ilave: hangi departmanda çalışıyorsunuz? arge, üretim, kalite kontrol, vs.?
kendim gibi amelelere yani.

ne sıklıkta müşterilere gidiyorsunuz? müşteriye gitmiyorsanız, müşterilerle ne sıklıkta ve ne şekilde muhattap oluyorsunuz? müşterilerin size karşı tavırları nasıl?

ilave: hangi departmanda çalışıyorsunuz? arge, üretim, kalite kontrol, vs.?
0
pati
(10.11.20)
İş yerine göre değişiyor benim için. Önceki iş yerimde ayda 2-3 defa yurtdışına kesin giderdim müşteri ziyareti amacıyla. Son iş yerimde neredeyse hiç gitmiyordum. Ancak yurt içi müşterilere bakan arkadaşlar haftada bir gidiyorlardı işin yoğunluğuna/aciliyetine göre.

Sektör: Otomotiv
Pozisyon: Proje yöneticisi/lideri
0
himmet dayi
(10.11.20)
Selam,

arge-analist

genellikle gitmiyorum. eski zamanlardan beni tanıyan ve özellikle benimle görüşmek isteyen birkaç müşteri var. sesimi çıkarmıyorum onlara da. onun dışında görüşmem ve irtibatım yok.
0
kenarortay
(10.11.20)
tamirciyim tamir ettiğim alete gitme şansım az oluyor ve şirketin malı oluyor genelde.
%99 o bana geliyor.

Ha müşteri ile muhatap olmuyorum o iş başkasına ait.
0
basond
(10.11.20)
IT teknik çalışanıyım, son 9 ayda 2 kere müşteriye gittim sadece, tamamen webex üzerinden yürütüyoruz işi.
0
roket adam
(10.11.20)
(14)

Babamın durumu ne olur?

nediyimkisimdi
Merhabalar. Ablam ve eşinin test sonucu pozitif çıktı (bugün beşinci gün) Babamda bir semptom yoktu ama 65 yaş üzeri olduğu için ve kronik rahatsızlıkları olduğu için test yaptılar o da pozitif. Babamda böbrek yetmezliği var bir de 4 yıl önce akcigerindeki kitle yüzünden sağ akcigerinin yarısını ald
Merhabalar. Ablam ve eşinin test sonucu pozitif çıktı (bugün beşinci gün) Babamda bir semptom yoktu ama 65 yaş üzeri olduğu için ve kronik rahatsızlıkları olduğu için test yaptılar o da pozitif. Babamda böbrek yetmezliği var bir de 4 yıl önce akcigerindeki kitle yüzünden sağ akcigerinin yarısını aldılar. Test dün yapıldı. Böbreklerden dolayı ilaç veremediler. Şimdilik hala bir semptom yok. Tomografi de temiz. Eve gonderdiler takip edeceğiz dediler. İlac kullanamadigi için git gide ilerler mi? Doktor böyle ayakta semptomsuz atlatanlar da var dedi ama daha cok yeni olduğu için erken konuştu gibi geliyor. Sanki yatırıp takip etseler daha mı iyi olurdu? Başından savmış olamaz değil mi belki gerçekten semptomsuz atlatır ciğerlere inmeden?
0
nediyimkisimdi
(10.11.20)
testlerin güven aralığı düşük deniyor pozitif için. tomografi temiz çıkmış olması sevindirici.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(10.11.20)
benim çevremde gördüğüm covid'e yakalanan insanların neredeyse %70i ilaç kullanmadı. ölsem de kullanmam ne olduğu belirsiz bi ilaç, dünya sağlık örgütü şöyle böyle dedi vb vb gibi.

ya bazıları grip gibi hafif kas ağrısıyla atlattı, bazılarında sadece yüksek ateş oldu.

yani ilaçsız iyileşen çok insan gördüm ben tabi ama babanızın durumu ağırlaşır mı hafif mi atlatır, yoksa hiç semptom göstermez ileride başka bir hastalık mı çıkartır onu kimse bilemez.

zira covid için kronik kalp damar hastalığı diyolar ve çoğu şey bilinmiyor.

benim annemin de akciğer kanseri dolayılısyla sağ akciğerinin yarısı alındı. ben de çok endişeleniyorum ne olur ne biter, malum hastalık var hep hastanedeyiz elbet kapacağız diye.
0
killerbee
(10.11.20)
testleri de doktor bir arkadaşım şöyle anlattı,, testlerin doğruluk oranı oldukça yüksek yüzde 90 üzeri ama net sonuç alabilmek için 4. 5. ve 6. günlerde test yaptırmak gerekir çünkü virüs bundan sonra boğaz ve burundan başka yere geçiyor, o zaman 3 tane test yaptığımız negatif çıkan insanın bile akciğerlerinde hasar görebiliyoruz demişti.
0
killerbee
(10.11.20)
Arkadaşımın babası 80 yaşında covid oldu, bir sürü kronik hastalığı vardı, kanser atlatmıştı falan, bi kaç gün yatıp atlattı. Takip edin tabi, ama semptomsuz atlatan da çok insan var.
0
plutongezegendegilmi
(10.11.20)
Yaşı yüksek olsa bile semptomsuz atlatan çok kişi var. Yatırıp takip etme diye bir olay yok şu anda, evde siz izleyeceksiniz, nefes darlığı vs olduğu an 112'yi arayacaksınız. Moralinizi bozmayın.
0
roket adam
(10.11.20)
çok geçmiş olsun. pozitif çıktıktan sonra yapılacak bir şey yok. ama iyi açıdan bakarsanız, en başında yakalandıysa sıkı takipte olacağı garantisi var. en ufak bir terslik görürseniz hızlıca hastaneye yatar. Endişenizi anlıyorum, aynı durumda kim olsa endişe eder, ama verilen örneklerde de olduğu gibi sorunsuz atlatabilir.
0
lcha
(10.11.20)
Doktor haklı olabilir. Eğer bişeyi yoksa zaten hastanede yatması daha kötü bence. Bu hastalıkta doktorların tercihi evde geçirilmesi oluyor zaten.

Babanıza şunu söyleyin, en ufak bir sıkıntısını bile acil bir şekilde söylesin size. Sık sık kontrol edin ve bol vitamin sağlıklı beslenme vs. dikkat etsin. 10 gün kadar kendine ekstra iyi baksın. Sorun olacağını sanmıyorum. Geçmiş olsun
0
infernalcadre
(10.11.20)
Çok geçmiş olsun. Babanıza MaşaAllah diyelim, Allah şifalar versin.

Bence siz yine de vitaminini, sebzesini, meyvesini, bitki çayını bu aralar eksik etmeyin.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(10.11.20)
Son gelişme: böbrek değerleri düşmüş. Akcigerinde nokta kadar da olsa zaatture başlamış. Genel durumu hala iyi. Evde tedavi olmaya devam edeceksiniz dediler. Sanki tutulum var böbrek ve cigerlerde diye düşünüyorum. İlerleyecek bu hastalık
0
🌸nediyimkisimdi
(10.11.20)
ilaç tavsiyesi vermek istemiyorum fakat bu virüs kan pıhtılaşmasına neden oluyor, doktorunuza danışıp kan sulandırıcı kullanabilirsiniz.
0
nuisance
(10.11.20)
Merhabalar,

Halam kalp ve şeker hastası. Ciğerinde iki yerde kristallenme tespit edildi. bugün 15. güne girildi. Ateşi kalmadı ama hala bitkin. (hastaneye yatmadı)
Bu süreçte yazacağım veya nacizane tavsıye edeceğim şey moral bozmamak ama asla da hafife almamak olur. Olabildiğince takibini yapın ve en ufak bir olumsuzlukta (ateş, solunum sıkıntısı) hemen doktorunuzu arayın.

Kalpten geçmiş olsun diliyorum, umarım en kısa zamanda herkes iyi olur.
0
urthoalvar
(10.11.20)
çok geçmiş olsun. semptomsuz test yaptırmanız iyi olmuş, hastalığı ilk aşamada yakalamışsınız. babam 82 yaşında atlattı. daha önce yazılanlar gibi moralinizi bozmayın ama devamlı takipte olun.

annemle babam beraber geçirdiler hastalığı, biri 77, biri 82 yaşında. tansiyon, ateş ve oksijen oranını devamlı takip edin. evde yoksa satürasyonu ölçen oksimetre bulundurun, parmaktan kandaki oksijen oranını ölçüyor ve covid için bu çok önemli. günde 2-3 kere aynı saatlerde bu takibi yapın, ateş 38 üstüne çıktığında duş ve parol bir süre rahatlık sağlıyor. anormal bir durumda mutlaka hastaneyi arayın.

evde bakım olarak biz bol C ve D vitamini, sarımsaklı su, bol bol su filan idare etmiştik. Satürasyonu takip etmeyi unutmayın. Çok geçmiş olsun, inşallah bu süreci evde rahatça atlatırsınız.
0
miranda
(10.11.20)
Hocam elden bir şey gelmez. Oksijen ihtiyacı olana kadar evde takip. İnşallah yayılmaz. Süreç resmen nasip.
0
andlee
(10.11.20)
Nasıl oldu babanız?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(21.11.20)
(5)

Apple monitörünü laptopta kullanma

nickaramaktanbiktimben de bunickisectim
Merhaba elimde bulunan apple monitörünü, mevcut laptopumun ekranı küçük olduğundan hdmi ile bağlamayı düşünüyorum. bunu yapmam mümkün mü?
Merhaba elimde bulunan apple monitörünü, mevcut laptopumun ekranı küçük olduğundan hdmi ile bağlamayı düşünüyorum. bunu yapmam mümkün mü?
0
nickaramaktanbiktimben de bunickisectim
(09.11.20)
Bildiğin monitor ise mümkün tabii ki.
0
himmet dayi
(09.11.20)
hangi apple monitorü olduğu önemli. muhtemelen apple thunderbolt display'dir elinizdeki, onlarda hdmi çıkışı yok, thunderbolt to hdmi dönüştürücü falan almanız lazım.
0
roket adam
(09.11.20)
mac versiyonu. 10.6.8
0
🌸nickaramaktanbiktimben de bunickisectim
(09.11.20)
laptop da apple mac mi?
0
fever
(09.11.20)
APPLE MAC
MODEL = a1224
İMAC 20/2.4/1GB/250GB/8D-İEA

CONTAINS:FCC ID:QDS-BRCM1024
Mac versiyonu. 10.6.8
0
🌸nickaramaktanbiktimben de bunickisectim
(09.11.20)
(16)

Yakınlarınızdan corona olup, hayatını kaybeden oldu mu?

silver apple
Önceden genelde haberlerde duyuyordum ama bu sıralar coronaya yakalanan çok duymaya başladım. Komşular, iş arkadaşları vb...
Önceden genelde haberlerde duyuyordum ama bu sıralar coronaya yakalanan çok duymaya başladım. Komşular, iş arkadaşları vb...
0
silver apple
(09.11.20)
evet oldu
0
clones
(09.11.20)
Olmadi. Kuzenimin kayinpederi 17 gun entube kaldi 65+ yasi. Simdi cok iyi masallah. Umarim olmaz. Annem astim hastasi, korkuyorum
0
matilda
(09.11.20)
Eskiden yakınlarda duymazdım ama bu ara çok duymaya başladım ya. Yan binadaki yakın komuşumuz Ordu'da kapmış, hataneye almışlar. Babamın amcası, epey yaşlı o da kapmış durumu kötüymüş. Gidici diyorlardı en son. Bir kız arkadaşımız, bahçelievler taraflarında oturuyor. Kapmış, bütün aile evde 10 gündür.

Ölen olmadı ama çok olan duymaya başladım bu aralar. Dıdısının dısını duyduklarım da ayrı var yani. Bence durum sahiden kötü ya, eskiden burada hep sorarlardı yakınlarınız var mı kapan diye hep yok derdik. Şimdi var diyorum.
0
eazy
(09.11.20)
Is arkadasimin once babasi 10 gun sonra annesi vefat etti
Cok sevdigim bir mihmandarim, ustadim vefat etti
Esimin dedesi vefat etti
0
summatinyourteeth
(09.11.20)
oldu.
0
msb
(09.11.20)
2 kisi var. Biri 80 yasinda hic bir saglik sorunu olmamis/olmayan, eli ayagi tutan, her gun bisiklete binen sapasaglam biriydi. Digeri 45 yasinda, gut hastasiydi.
0
taurina
(09.11.20)
Uzak akrabalardan ölen 4-5 kişi var hepsi yaşlıydı.

Bir de arkadaşım vefat etti 35 yaşında gayet sağlıklıydı inanamadık.
0
jazzabel
(09.11.20)
Yakınlardan şükür olmadı. Babamın Bi arkadaşı öldü.
0
cosmicgadin
(09.11.20)
Maalesef. Uzun yıllardır yakın oldugumuz bir aile dostumuz. Çok üzgünüm günlerdir inanamıyorum. 48 yaşındaydı.

Bir de bir tanıdığımın babaannesi vefat etti.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(09.11.20)
Arkadaşımın eşi 37 yaşında kronik rahatsızlık ve sigara kullanımı yok. Malesef kaybettik.
0
suicides underground
(09.11.20)
Ölen olmadı ama çevremde korona gittikçe yayılıyor. İş çevremden, şirketten ve komşularımdan çok kişi korona oldu, oluyor. Dün yoğunluk haritasına baktım, her taraf kıpkırmızı...

Dikkatli olmakta fayda var.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.11.20)
amcam(75), halam(65), babaannem(99), teyzem,(60 küsür) eniştem(80 küsür), bir tane uzak akraba(o da 70 küsür) vefat ettiler.
0
rahmi pinkfloydoglu
(09.11.20)
yoğun bakımda bir hastamız var şu an, dedem.
0
roket adam
(09.11.20)
Yakın arkadaşlarımdan ve akrabalarımdan olmadı ama daha uzak olduğum arkadaşlarımdan, çevremden, iş hayatından tanıdıklarımdan maalesef 20'den fazla kaybımız oldu. Hele 4-5 tanesi hiçbir bilinen sağlık sorunu olmayan, düzenli spor yapan, sigara kullanmayan, 25-30 yaş arası gençlerdi.
0
iwasbornonamountainside
(09.11.20)
Butun bu Corona karmasasi ilk basladiginda (Nisan) bir arkadasimi (35 yas) kaybettim. Nasil oldu anlamadik, yogun bakim, entube derken cok hizli gelisti.

Annem ve teyzem (65 Yas) Mayis'ta oldular. Annem grip gibi atlatti, teyzem 2 gun hastanede yatti.
0
cleric
(09.11.20)
oldu
0
ehti
(09.11.20)
(16)

trendyol indirimleri

atina
trendyol indirimlerinden mi ürün almak gerekir yoksa black friday mi beklenmeli?alınacak ürün elektronik alet( e-okuyucular)
trendyol indirimlerinden mi ürün almak gerekir yoksa black friday mi beklenmeli?

alınacak ürün elektronik alet( e-okuyucular)
0
atina
(09.11.20)
bence hiçbiri, çünkü indirim falan yok ortada sanki her gün dahada artıyor herşeyin fiyatı.İhtiyaciniz var ise en iyi zaman hep bugün
0
girişemeyengirişimci
(09.11.20)
Ben de az evvel baktım da indirim göremedim.
0
her giriste sifresini unutan adam
(09.11.20)
@girişemeyengirişimci orası öyle ama black friday için de çok az kalmadı mı?
0
🌸atina
(09.11.20)
@her giriste sifresini unutan adam

hocam aradığınız şey ne bilmiyorum ama benim aradıklarımda az buçuk indirim var. ben kobo kitap okuyucu arıyorum. ama Kobo'nun Nia ve Clara HD modelleri arasında kaldım.
0
🌸atina
(09.11.20)
indirim dedikleri şey ürünün 6 ay onceki fiyatı :) yurtdışını bilemem ama Türkiye'de black friday kandirmacadan öte gidemiyor. zira trendyol her ay efsane indirim muhteşem indirim şoyle indirim böyle indirim diyor ancak ortada indirim falan yok şöyle ki indirimli dedikleri aynı ürün farklı sitede zaten indirimsiz hali aynı fiyat. Çok çok sıkı takip etmek ve ürün fiyatını bilirsen belki uygun bir şeyler bulabilirsin. Bence bu kadar vakit kaybetmek yerine (indirim kovalamak) ihtiyacın olduğu zaman o anki en uygun site/yer almak daha mantıklı
0
girişemeyengirişimci
(09.11.20)
@girişemeyengirişimci

Daha 3-4 saat gecmeden yine eski fiyatlardan veriyorlar
0
🌸atina
(09.11.20)
trendyol indirimleri patates. ben olsam amazonun kindle getirtmesini beklerim.
0
roket adam
(09.11.20)
@roket adam

amazon'un kindle getirtmesini derken?

kindle var daha uygun fiyata ama almıyorum. kobo daha iyi modeller çıkarıyor bence.
0
🌸atina
(09.11.20)
favladığım ürünlerin coğu yaklasık 4-5 tl düşmüş,
bazısı kıyafetler ve ayakkabılar 15 tl düşmüş

onun dısında bir sey göremedim
0
blackgirl00
(09.11.20)
@blackgirl

almak istediğiniz ürüne odaklanıp onu kovalayaın. şu an 1.400-1.500 bandında olan ürünü az önce 1.000 tl'ye aldım :) acaba ne zaman gelir :D

çok mutluyum çok kitap okuyacağım
0
🌸atina
(09.11.20)
Bugün içeriden esas indirimin 27'sinde olacağını öğrendim. Acil değilse bekleyebilirsiniz bence.
0
silverleaf
(09.11.20)
@silverleaf

maalesef aldım. istihbarat biraz geç geldi :)

bu arada 9-12 kasım diyor trendyol için. ekstradan 27 kasımda mı indirim olabilirmiş.
0
🌸atina
(09.11.20)
@atina, evet esas indirim 27'sinde olacakmış. Kaynağımı söyleyemiyorum ama öyleymiş :)
0
silverleaf
(09.11.20)
@silverleaf

Black friday zamanları işte. Kaymaktan pay alıyorlar :)

Ben aldım ama ne yazık ki :)
0
🌸atina
(09.11.20)
@atina
Ayni ürün grubunu takipteydim, link alabilir miyim belki ben de faydalanirim ? :)
0
leben
(09.11.20)
@leben :)

(git: www.eksiduyuru.com)


Böyle bir duyuru daha açmıştım. 3 seçenek vardı ben clara'yı tercih ettim.
0
🌸atina
(09.11.20)
(6)

Marmara depreminde bina yıkılmadı diyelim; peki ya sonrası?

Münir
Büyük Marmara depremi için stresliyiz. Oturduğumuz ev sıfır bina, iskanında perde tünel sistem yazıyor. Bu anlamda binadan sağ çıkarız diye düşünüyoruz ancak ortamın kaosunu düşününce iç daralması mevcut tabi. Çünkü bulunduğumuz mahallede sağlam binalar olsa da eski yapılar da çok ve fazlasıyla yıkı
Büyük Marmara depremi için stresliyiz. Oturduğumuz ev sıfır bina, iskanında perde tünel sistem yazıyor. Bu anlamda binadan sağ çıkarız diye düşünüyoruz ancak ortamın kaosunu düşününce iç daralması mevcut tabi. Çünkü bulunduğumuz mahallede sağlam binalar olsa da eski yapılar da çok ve fazlasıyla yıkım bekleniyor (Anadolu yakasındayız). Biz de kapsamlı 2 adet deprem çantası hazırladık, 2 kişiyiz. Çanta bize birkaç gün için yeter ancak 2 haftalık yiyecek stoğu oluşturun diyen var. Arabamız da mevcut ancak o karışıklıkta aracı çıkarabilir miyiz? Yiyeceği suyu nereye stokluyorsunuz? Kedimiz de var; kedinin mamasını da koyduk çantalara ama bu çantalar ancak 3-4 gün idare eder bizi. Yiyeceği - suyu arabaya stoklayalım desek; araç çıkarabilecek miyiz meçhul. Hadi bina yıkılmadı ayakta kaldı; biz nasıl ayakta kalıcaz? Kaos için fazla uzakta aramayalım desek; Avrupa Yakası için çok daha kötü olur ancak Anadolu yakasında da E-5 in üstünde Gülsuyu, Sultanbeyli gerçekleri var. Evine güvenmekle de bitmiyor ki stres; hadi bina yıkılmadı hayatta kalma planlarınız neler? Haydi biraz dertleşme olarak düşüncelerimizi paylaşalım mı :(?
Not: Evet biraz anksiyete oluştu.
0
Münir
(08.11.20)
öncelikle bu panik hali ile plan falan yapılmaz. birbirinizi gazlar gerersiniz.

sakin olun.
0
duyurukullanıcısı
(08.11.20)
önce sakin ol+1
kaçma değil, enkazda ölmeme çantam var. bina eski çünkü. çıkabilirsem ya ilk anda amatör birileri ya da yakınlarım (beni bulacakları noktayı biliyorlar) kurtarır.
planım bu. bir yıla kadar ist.u terketmeyi düşünüyorum.

ist.depreminde yıkım büyük olursa öyle arabayla falan çıkmanız zor sanırım.
ayrıca izmirde marketi gördünüz sanırım.
depreme nerde ne şekilde yakalanacağınız belli değil.
temkinli fakat sakin olun derim.
0
jimjim
(08.11.20)
Yapacağınız şey sağ kurtulusaniz doğru izmit e doğru yürümek olmalı.
Gebze feribot Yalova vs.
Şehirden uzaklaştıkça oralarda yardım bulunabilir.
0
kisa
(08.11.20)
Perde túnel sistemle yapılmış sıfır bina almakla zaten önlemlerin %99'unu almışsınız. 17 ağustos depreminde bile istanbulda ciddi bir tedarik zinciri problemi olmadı. Eşkiyalar da yaşayanlara değil, enkaza dadanıyor. Dolayısıyla bu kadar stres yapmana gerek yok, alabileceğin max önlemi almışsın zaten.

Ha 4 gün boyunca devlet duruma el koyamaz da o denli bir kaos olursa zaten çok daha büyük problemlerimiz var demektir, o zaman da alacağın diğer önlemlerin bir önemi kalmıyor. Öyle bir durumun da dünyada örneği yok.
0
roket adam
(08.11.20)
Yukarıda ki arkadaşlara katılıyorum. İzmite yürümek +1 uzaklaşmak lazım.

Arabaya da bir deprem çantası koyabilirsiniz. Araçla kaçamazsanız bile orada yedek malzemeniz olur. Deprem çantasını belki alamazsınız, hasar görür ya da evde yakalanmazsınız ama arabaya ulaşabilecek durumda olursunuz.
0
fezagezgini_4
(08.11.20)
o zaman 6 aylık yiyecek ve su stoğu yap.
parayı dolarda altında tutmakla aynı kapıya geliyor.
ben pandemi için 6 aylık su, yiyecek, ilaç ve normalde eve aldığım her malzemeden stokladım mesela.

depremde en kötü kanalizasyon sistemi çöker. böyle bir durum içinde bahçeniz varsa tuvalet yaptırın. çok fazla miktarda ıslak mendil alın tuvalet işide tamamdır.

deprem sonrası anarşi hırsızlık gibi olaylar için silah alın. en kötü pompalı tüfek alın.

elektrik kesilme ihtimaline karşı jeneratör ve fazla miktarda mazot alın.

kısaca bugünki medeniyet düzeyimizle, 15-20k masraf yapıp, 1 sene evden çıkmadan yaşayacak kadar stok yapmanız mümkün. bu malzemelerde evde fazla yer kaplamaz.
mesela ben makarnaları 10 litre pet su şişesinin içine dolduruyorum mis gibi.
0
aslindasorunumpsikolojik
(09.11.20)
(2)

Covid merak sorusu

the real brad pitt
Merhaba. Tamamlayıcı Özel sağlık sigortası olan biri rahatsızlansa. Anlaşmalı özel hastaneye gitse. Noluyor. Süreç yani. Mesela özel sigorta karsılıyor mu. Ve hastane napıyor. Kişi iyiyse bile ilaç veriliyor mu. Neye göre yatış yapılıyor. Tşk.
Merhaba.

Tamamlayıcı Özel sağlık sigortası olan biri rahatsızlansa. Anlaşmalı özel hastaneye gitse. Noluyor. Süreç yani. Mesela özel sigorta karsılıyor mu. Ve hastane napıyor. Kişi iyiyse bile ilaç veriliyor mu. Neye göre yatış yapılıyor.

Tşk.
0
the real brad pitt
(08.11.20)
Ozel sigorta degil ama sgklilar icin olay soyle
Hastaneye yatis eger virus cigerlere kadar inmisse yapiliyor. Tanidiklarim bu sekilde yatis yapti ve 2 gun sonra yogun bakimlik oldular. 65yas ustu kisiler. 1 bucuk aydir hastanedeler.

Ilac olayi da test pozitif cikinca eve gelen ekiplerce tarafiniza iletiliyor.

Bu surecte ozel hastanelerin covidli hasta almadiklarini duydum. Pandemi hastanesine veya sehir hastanesine gidilmeli.
0
nax
(08.11.20)
Özel sigortada pakete ve şirkete göre değişiyor. Arayıp sormanı öneririm.
0
roket adam
(08.11.20)
(13)

Kart aidatı ödüyor musunuz?

Simrug
Garanti 140 lira kesmiş. Kartı iptal etmeyi düşünüyorum da.
Garanti 140 lira kesmiş. Kartı iptal etmeyi düşünüyorum da.
0
Simrug
(08.11.20)
Hayır enparada yok zaten, iş bankasında da aidatsız kredi kartı kullanıyorum. Eksiklik hissetmedim
0
tuborg yesili
(08.11.20)
ödemiyorum asla da ödemem. zaten harcama yaparak bankaya para kazandırıyorum. aidatsız karta geçin. mh arayın aidatı iptal etsinler.
0
jelly bear
(08.11.20)
Ödemiyorum neden almıyorlar bilmiyorum. Maaş müşterisiyim diye mi emin değilim
0
cemallamec
(08.11.20)
Çok yıllardır aidat ödemediğim kartlar kullanıyorum(Enpara, cepteteb), asla herhangi bir karta aidat ödemem.
0
hakmut
(08.11.20)
Enpara +1. Ödemiyorum.

Yapı Kredi'de maaş hesabı olduğu için, Yapı Kredi'ye de ödemiyorum.
0
put it in your appropriate place
(08.11.20)
Yıllardır ödemiyordum, son 3 aydır maaş müşterisi olmadığım için bu ay 140 TL'yi kitlemişler. Mail attım ya iade edin ya da kartı iptal ediyorum diye. Zaten enpara kredi kartı vardı, gerek yok.
0
işimdeyim gücümdeyim
(08.11.20)
Aidat kesiyorum diyen bankayla ilişik kesiyorum. Geçen ay ziraat kesmiş, bir dilekçe yazdım iade ettiler. Ama telefonla olmuyor, şubeye uğradım, mail de olur mu bilmiyorum.

Ararsanız iptal edeceklerdir, şanslarını deniyorlar sanırım.
0
epitaf
(08.11.20)
Arkadaşım geçen ay garanti'yi telefonla arayıp aidatın geri ödemesini aldı. Ancak para puan (ya da bonus her neyse) olarak iade ettiler.
0
himmet dayi
(08.11.20)
ödemiyorum da garanti daha iyi bonus veriyor sanki. öğrenciyken babam ek kart çıkartmıştı aidat ödüyodu ama öğrenci halimle 100lerce lira bonus birikiyordu bedava alışveriş yapıyordum belki aidattan fazladır. Şimdi vakıfbank maaş hesabı var onun kredi kartını kullanıyorum belki öğrenciliğin 10 katı harcamam var yine de 3 kuruş puan birikiyor vakıfta.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(08.11.20)
Her banka aidatlı ve aidatsız olmak üzere müşterilerine 2 seçenek sunmak zorunda, o nedenle aidatsız olanı tercih ettiğim için ödemiyorum.
0
paramolacak
(08.11.20)
Teb kredi kartı kullanıyorum. Yıldız müştri olduğum için almıyorlar 3 senedir.
0
spacevan
(08.11.20)
halk bank paraf kullaniyorum, 67 lira kesmisler, arayio sormadim iade edin diye, sonucta her ay icin 5 lira kesmis bosver dedim
0
alttaraf
(08.11.20)
Garanti miles & smiles platinum, 340 lira mı ne ödüyorum iki karta. Yıllık benefitleri 340'ı geçtiği için karlı bir alışveriş oluyor.
0
roket adam
(08.11.20)
(6)

Kurutmali camasir makinesi tavsiyesi

nefertarii
Hangi markalari tavsiye edersiniz? Electrolux'un bazi modellerini gordum bayagi ovulmus; nelere dikkat etmeliyim?tesekkurler
Hangi markalari tavsiye edersiniz? Electrolux'un bazi modellerini gordum bayagi ovulmus; nelere dikkat etmeliyim?

tesekkurler
0
nefertarii
(07.11.20)
kuzenimde arçelik var ve memnunlar.
0
sutlu nescafe
(07.11.20)
yeriniz ve bütçeniz varsa çamaşır ve kurutma makinesini ayrı ayrı alın. ısı pompalı olmasına ve A+++++ (ne kadar + o kadar az fatura) olmasına dikkat edin.

bütçe durumuna göre - bosch - electrolux - hoover(f/p) tercih edilebilir.
0
tom creo
(07.11.20)
@tom creo yerim yok maalesef ki; o yuzden ikisini beraber almak istiyorum.
0
🌸nefertarii
(07.11.20)
kurutmali camasir makinesi duzgun kurutmuyor benim deneyimimde. simdiki makineler de oyleyse verim alamazsiniz. yer yoksa kurutmasiz alin gitsin.
0
hot potato
(07.11.20)
Arçelik kullanıyoruz, gayet memnunuz. Kazan kapasitesi önemli, çünkü 8 kilo yıkama 5 kilo kurutma oluyor. 8'i birden atıp full kurutamıyorsun.
0
roket adam
(07.11.20)
Bosh kullanan var ailede, cok memnun
0
65 derece
(07.11.20)
(6)

Golf 2. Periyodik bakım

jamiro
Merhaba. Golf model aracımın 2. Periyodik bakım zamanı geldi. Aynı zamanda garantisinin de bittiği zaman oluyor kendileri. Araç manuel 1.0 tsi. Servis ücreti bu sene yaklaşık 1500 lira. Sadece yağ ve filtreler in bu fiyat. Aşırı fazla. Garanti de bitiyor. Sizce değer mi serviste yaptırmaya?
Merhaba. Golf model aracımın 2. Periyodik bakım zamanı geldi. Aynı zamanda garantisinin de bittiği zaman oluyor kendileri. Araç manuel 1.0 tsi.

Servis ücreti bu sene yaklaşık 1500 lira. Sadece yağ ve filtreler in bu fiyat. Aşırı fazla. Garanti de bitiyor. Sizce değer mi serviste yaptırmaya?
0
jamiro
(07.11.20)
dsg ise ileride sorun çıkarma ihtimaline karşın servise götürmeyi düşünürdüm. iyi niyet garantisi ile sorun çıkarsa güzel fiyatlara tamir ediyorlar.

edit: koca manuel yazısını görmemişim. aferin bana.
0
sutlu nescafe
(07.11.20)
Manuel araçta DSG olmaz zaten de, diğer aksamlar için iyi niyet garantisinin bozulmaması için 7. yılına kadar yetkili servis en mantıklısı.

Arkadaşımın Seat Ibiza'sının turbosu bozuldu. İyi niyet garantisi kapsamında değiştirdiler.
0
himmet dayi
(07.11.20)
garanti olayı gözde çok büyütülüyor. kasko yaptırmayan adamlar gidiyor garanti süresini uzatıyor. 300-350 TL'ye özel serviste bitirin gitsin. düşünmeye gerek yok.
0
unidentified
(07.11.20)
@unidentified haklı.
Özel bir servise gidin.

hatta yakınlık kurmaya çalışın.
Ustanın İşi düzgin olursa sonraki sefer de geleceğiniz hissini verin.
Garanti büyütülecek bir şey değil . Daha çok kendimize güvenmememizle ilgili bu konu.

Özel servis olsun yetkili servis olsun işin içinde "insan" unsuru var.
Arıza nedeniyle telefonunu ya da arabasını garantiye gönderip eskiden daha kötü halde teslim alan çok insan var. Mahkemelik bile oluyorlar.

Araç garantisi bitenler için bir de bazı markalar samimiyetsiz şekilde güya kampanya yapıyorlar:
Garantili günlerde boğazınızı,cebinizi sıktığımız yetmedi, garanti bitimi sonrası sizi özel servislere kaptırmamak için %'de bilmem kaç bakım indirimi başlattık.. diye.
Zaten araç garantiliyken o indirimli bakımı özel servisler daha görece daha itinalı yerine getiriyor.

Fiyatlar uçtu ama yine de yeni Araç alacaklara diyeceğim , aracı bilmem kaç binlira indirimli aldık diye sevinmesinler. yıllık bakım için baştan (oluyorsa) pazarlık yapın. Yoksa o indirimin acısını ozaman çıkarıyorlar

Yok elimizden kurtulur da bize gelmezseniz aracınız garanti dışı kalır demelerine aldırış etmeyin. Bildiğim kadarıyla garantis süresi içinde Aracın sadece başka servisler tarafından onarım ya da değişim yapılan parçası Garanti dışı kalıyor (Bununla ilgili mevzuat var )
Yani aracın elektrikle ilgili bir sorunu yapıldıysa koskoca motor vs. parçalar garanti dışı kalmıyor.

Facedeli araç gruplarında bazen araç bakımı sonrası " acaba kazıklandık mı, geçirdiler mi a dostlar " diyerek fatura paylaşanlar oluyor . Anladığım kadarıyla Sanırım vurgunlardan biri antifirizli cam suyundan kaynaklanıyor :)

şimdi reklam olmasın ama bimde yaklaşık 15 TL olan 5 litrelik cam suyunu baştan alın araç bakımına gitmeden önce kaputu açıp bir zahmet siz ekleyin. 20-30 TLniz cepte kalsın.
0
Erva
(07.11.20)
Ben de sürekli yetkili servise götürüyorum, 200 bin liralık araba için 1500 lira bir şey değil. Özel servislerde nasıl tokatladıkları belli değil, en azından yetkili servise güvenme şansın var
0
roket adam
(07.11.20)
Tanidik usta ozel servisten daha iyidir. Ozel serviste cay kahve ikrami yapilir sadece. Paranızı yedirmeyin bunlara. Ozel serviste 300 tl ye biter bu is. Yazık.
0
luluki
(08.11.20)
(2)

Videocu arkadaşlara sorumdur // renk sorusu

roket adam
Mesleki bir takım videolar çekmeye başladım. Final Cut Pro X ile kurgu yapıyorum, hatta Apple Motion ile görsel 3d ıvır zıvır efektler bile ekleyebiliyorum artık. Amma velakin şu renk olayına kafam basmıyor, ilgimi de çekmiyor. Böyle normal iphone kamerası ile çekilmiş farklı farklı ortamlardaki değ
Mesleki bir takım videolar çekmeye başladım. Final Cut Pro X ile kurgu yapıyorum, hatta Apple Motion ile görsel 3d ıvır zıvır efektler bile ekleyebiliyorum artık. Amma velakin şu renk olayına kafam basmıyor, ilgimi de çekmiyor. Böyle normal iphone kamerası ile çekilmiş farklı farklı ortamlardaki değişik değişik videoları, bir bütünlük sağlayacak renk paletine oturtmak için otomatik bir yöntem var mıdır?

Mesela geçen bir video hazırladım, uzun yıllardır farklı telefon ve kameralarda, açık kapalı farklı ortamlarda çektiğim bir çok görüntüyü arka arkaya veriyorum kısa sürelerle. Birbirinden aşırı derecede kopuk duruyorlar. Bu lut falan filan olayları ile tek tıkla otomatikman bir bütünlük sağlayacak palete oturtamaz mıyım final cut pro içerisinde? Yoksa mesela youtuberlar, diziciler falan oturup her bir sahne ve sekansı sıfırdan mı renkliyorlar davinci gibi uygulamalarda?
0
roket adam
(06.11.20)
profesyonel hayatta evet önce beyaz dengesi ve ışıklar düzeltilir, sonra nasıl görüntü isteniyorsa ona göre 'grading' yapılır.

sen çekerken beyaz dengeleri ve ışıklarına dikkat edebilirsin. Biri çok patlak diğeri karanlık, birinin beyaz dengesi bozuk olursa uğraşman gerekir. Bir de telefonlar kendi işlemlerini uyguluyorlar, zaten benzetmen zor. Mümkün olduğunca ham çekip işlemek en iyisidir. Sen işlenmiş şeyleri düzeltmeye çalışıyorsun. Mesela sony'nin, canon'un kendi color science'ları vardır ve uğraşmazsan gerçekten birbirinden çok farklı görünürler.

Yapman gereken şey önce beyaz dengelerini eşitlemek, (her çekimde 1sn beyaz bi kağıt göstersen veya mekanda varsa kurgu programının renk kısmından orayı gösterip otomatik yaptırabilirsin aslında. Ben Davinci kullanıyorum ama Finalcut'ta da vardır eminim) Sonra ışık seviyelerini levels veya curves efekti ile düzeltirsin. (veya daha kolay "shadows-mids-highlights" varsa oradan. Sonra hepsine hazır lut atsan benzer bir şey çıkar. Çünkü zaten çoğu şeyi eşitledin. Lut sadece senin de manuel olarak yapabileceğin rengin otomatik filtre hali.

not: davincinin bile son versiyonuna "match clips" geldi aslında. Yavaş yavaş yapay zekalı şeyler gelmeye başlıyor böyle. Finalcut'ta da olabilir bir araştır derim. Fakat aynı mekanda çekilmiş farklı kameralar için daha iyi çalışıyor bunlar. Bambaşka şeyler göstersen neyi eşitleyeceğini bilemez.
0
nhk ni youkosu
(06.11.20)
Aynen hocam, aslında sıkıntım o, ham çekemiyorum. Elimdeki ekipman ve çekim yaptığım ortamlar ona uygun değil. Dolayısıyla dediğin gibi farklı markaların, farklı farklı modellerinin farklı videoları farklı ortamlarda çekilmiş olarak bulunuyor bende.

Ancak "match clips" dedin mi bana anahtar kelimeyi vermiş oldun. FCPX'te de aynı özellik varmış, denedim şimdi, çok iyi olmasa da idare etti açıkçası, teşekkür ederim: support.apple.com
0
🌸roket adam
(06.11.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.